Programda konuşan, Iğdır Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma ve Destekleme Derneği Başkanı Ziya Zakir Acar, Can Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de, 1990 Yılının Ocak Ayının 20’sinde yaşanan, elem dolu bir hadise. O güne değin ‘komünizm’ kisvesi altında yoldaşlık ve yurttaşlık türküleri tüttüren Rusların ve Ermenilerin gerçek yüzü “Kanlı Ocak’ta bir kez daha ortaya serilmiştir.
20 Ocak Günü, Azerbaycan’ın başkenti Bakü şehrinde Sovyetler Birliği Ordusu ve yerli Ermeni işbirlikçileri ile gerçekleştirdikleri Türk katliamının kanlı tarihidir.
20 Ocak 1990’da Sovyetler Birliği askeri güçleri karayoluyla ve deniz yoluyla 35 bin kişilik ağır silahlarla donatılmış Alfa birlikleri, özel imha birlikleri ile tankları Bakü’de Azadlık Meydanını kuşatmıştı.
O Gün; Haberleşme, dayanışma imkânı yok edilmiş, silahsız, masum Azerbaycan Türkleri, devasa bir ordu ile karşı karşıya kalmışlardı. Ancak, asla geri adım atmadılar. Özgürlük hayalinden taviz vermediler. Devasa ordunun, tankların, zırhlı birliklerin özel yetiştirilmiş imha birliklerinin üzerine yumrukları ile yürekleri ile bedenleriyle yürüdüler.
20 Ocak Azerbaycan Türklerinin yeniden diriliş günüdür. 20 Ocak aynı zamanda şehitlerin ve gazilerin kanlarının, canlarının Azerbaycan Türklerinin bağımsızlığına giden yollarına döşemesidir.
20 Ocak, yüreğinden ve bileğinde başka silahı olmayan ancak özgürlüğüne susamış kahraman bir milletin bağımsızlık mücadelesidir.
Onlar 20 Ocak’da “Ya İstiklal Ya Ölüm!” dediler; Ölümü seçerek, istiklali kurtardılar.
Onlar, asil Türk kanı taşıyan atalarının yolundan gittiler;
Onlar kanlarını ve canlarını verdiler ama Türk Dünyasına ve Türk Çocuklarına onurlu bir ülke, özgür bir vatan bıraktılar.”dedi.
Acar, Azerbaycan’da karanfiller büyük önem taşır. Karanfil sevincin, aşkın, vatan hasretinin, millet sevgisinin sembolüdür. Karanfil ancak güzel ve mutlu günlerde hediye edilir. Ve Karanfiller Azerbaycan’da hep güler.
Ancak karanfilin Azerbaycan edebiyatında tarihe ağlayarak girdiği gece vardır ki o geceye “Karanfilin ağladığı gece” derler.
Karanfilin ağladığı o buz gibi ocak gecesinde, bağımsızlık kavgası veren Azerbaycan Türkleri ve Azatlık Meydanı!
Şehitlerin üzerine kırmızı örtü gibi örtülmüş kırmızı karanfiller!
20 Ocak günü sabahın erken saatlerinden itibaren kırmızı karanfillerle Şehitler Hıyabanına yürüyen yüz binler ve gözyaşları içinde ellerindeki karanfilleri! Dualar, Fatihalar, dillerde tekbirler ve şehit mezarlarına bırakılan “Kanlı Ocak’ta açan kırmızı karanfiller”.
Bilindiği üzere 27 Eylül 2020’de Azerbaycan ordusu, Ermenistan’ın saldırılarına yönelik karşı saldırı başlattı. Türk İHA ve SİHA’larının desteğiyle, 44 gün süren savaşta 300’den fazla yerleşim yeri işgalden kurtarıldı. Karabağ’ı anavatana katmak için 2 bin 908 şehit can verdi. Bugün o zaferin 2. yıl dönümü. Şehitlerimizin Ruhları Şad olsun.
Kıymetli Gençler
Ebetteki niyetimiz bugün tekrar üzülmek değil. Tekrar o günleri yaşamak değil. Bunun için burada değiliz. Ancak geçmişten ders almak adına bir daha geçmişte yaşadığımız acı olayların tekerrür etmemesi adına unutmamamız gereken bir vahşete tanıklık etmiş insanların acısını paylaşıyoruz.
Yıllardır Türk Dünyası coğrafyasında insanlarımız çok ağır bedeller ödedi. Çocuklarımız kadınlarımız, gençlerimiz, babalarımız hepsi ayrı ayrı ama hepsi birbirinden acı ağır bedeller ödediler. Bugünlere geldik. Bu nedenle vatanımızın kıymetini çok iyi bilmeliyiz.
Artık, Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar uzanan geniş bir alanda Türk dilini konuşan, Türk soyundan gelen, sayıları 350 milyonun üstünde büyük bir Türk Dünyasının varlığı inkâr edilemeyecek bir vakıadır.
Bu varlık, “Divan-ü lügat-it Türk’e göre 21 boydan ibarettir. Ancak, bu 21 boyun hepsi, bu büyük, ulu çınarın birer dalıdır. Bunların hepsi aynı kökten, aynı ağaçtan güç ve kudret almaktadır.
Ve böylece 12 milyon kilometre kare, Avrupa’nın iki misli coğrafyada, kimsenin zorlamasıyla değil, tarihin koyduğu şartlarla “biz aynı kökten geliyoruz” diyen, “biz dildaşız” diyen, “biz dindaşız” diyen, “biz soydaşız” diyen, bizim ninnilerimiz bir, destanlarımız bir, ananelerimiz, göreneklerimiz bir” diyen, “efsanelerimiz bir” diyen 350 milyon insan meydana çıkmıştır.
Her milletin kendine özgü bir kültürü, milli bir ruhu ve bunların bağlandığı biz öz kökü vardır. Azerbaycanlı şair Vahapzade bunu çok güzel açıklıyor.
“Ağaçlar Kök üstünde boy atır, Ucalır.
Ağaçlar,Kökünden güç alır.
Dünyada her şeyin kökü var.
Kökü var,
Toprağın, taşın da...
Adam’sa kökünü
Gezdirir başında.
Şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhları Şad Olsun.”şeklinde konuştu.
Daha sonra Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuri GULUYEV ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Oğuzhan AYDIN, günün anlam ve önemini belirten birer konuşma yaptılar.
Programa, Protokol tarafından konuşmacılara plaket taktimi ile son buldu. Programa Iğdır Vali yardımcısı Ömer Sait Karakaş, İl Emniyet Müdürü Oğuzhan Yonca, İl Müftüsü İrfan Açık, Ak Parti İl Başkanı Ali Kemal Ayaz, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Haber: Zeki Şıktaş