Toprak olmadan bir ağaç , çiçek, su, insan düşünemezsiniz. Dünyada olduğu gibi toprakta da bir döngü mevcuttur. Biz insanlar bazen daha ürün almak için yanlış uygulamalar yaparız. Sadece kendimizi düşündüğümüz bencil uygulamalar. Topraktan sömürdüğümüz besin maddelerini yerine koymak için gübreleme yaparız. Ancak kullandığımız gübrelerin nasıl bir etkisi var, toprakta neleri etkisiz hale getirdiğimizin bilin- cinde olmadan. Toprağın içinde birçok canlı yaşar. Kimini gözle görürüz kimini ise göremeyiz. Karıncalar, solucanlar, bitkiler, mikroorganizmalar vs. Kimyasal gübreleme sonucu topraktan daha fazla kazanalım derken , bu canlıları öldürürüz veya faaliyetini durdururuz. Mikroorganizmalar topraktaki organik maddeleri parçalar ve bitkilerin alacağı forma dönüştürür. Mikroorganizmaların olmadığı toprakta bitki ve hayvan artıkları parçalanamayacağı için toprakta humus azalacaktır. Bu durumda biyolojik faaliyet azalması toprağın yapısının bozulmasını da beraberinde getirecektir. Kimyasal gübrelerin kullanıldığı topraklarda ilk zamanlar iyi ürün alınsa da, kullanıldıkça topraklar çoraklaşmaktadır. Kolaylıkla işlenen topraklar taşlaşmaktadır. Toprağın canlılığı kaybolmakta ve organik madde miktarı azalmaktadır. Küresel ısınmayla birlikte içme suyu kaynakları her geçen gün kurumaktadır. Mevcut olan su kaynakları da hızla kirlenmektedir. Kimyasal gübre ve ilaçların bu kirlenmedeki payı hiçte azımsanacak miktarda değildir. Yağmurlarla yıkanan kimyasal gübreler yüzey akışıyla yada toprağın derinlerine sızmayla su kaynaklarına ulaşmaktadır.
Kimyasal gübrelerin belli bir kısmını bitki kullanmaktadır.%26 azot içeren gübrelerin geri kalanı dolgu maddesi olup toprakta kalır ve tuzlulaşmaya sebep olur. Buna birde bilinçsizce yapılan gübrelemeleri de eklersek problemin ne kadar büyük olduğunu görürüz. Gereksiz gübreleme ; verim ve ürünün kalitesini düşürmektedir. Bir maddenin fazlalığı diğerinin alımını engelleyecektir.
Bu nedenledir ki hangi ürünü yetiştirirsek yetiştirelim mutlaka toprak analizi yaptırmak gerekir. Yeni açılan toprak analiz laboratuarı çiftçilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak durumdadır. Toprak analizi ile bitki- toprak ihtiyaçlarını belirleyerek istenilen miktarı toprağa vermiş olacağız. Aynı zamanda gübre girdilerinin çok yükseldiği günümüzde gereksiz yere fazla gübre tüketiminin de önüne geçmiş oluruz.
Bizim toprakta bir dostumuz daha vardır. Canlısı gibi ölüsü de işe yarayan Toprak solucanları. Solucanlar açtığı galeriler ile toprağı traktörden daha iyi işler, bıraktığı dışkılar ise gübrelerin en kalitesini ve yararlısını oluşturur. Çünkü bu gübreler sünger gibi suyu tutar. Bir solucanın 1 yılda işlediği toprak miktarı , bir traktörün 1 saatte işlediği toprak miktarına eşittir.
Kimyasalların kullanıldığı yerde solucanların yaşaması mümkün değildir. Sürekli başına zehir yağarken mümkün mü ? Kimyasalların kullanılmadığı yıllarda topraklarda solucanlar vardı. Toprağı kazdıkça içinde tünel gibi delikler mevcuttu. Şimdi toprakta solucan görmek zordur. Solucanların yaşadığı topraklar organik maddece daha zengin ve havalıdır. Solucanlar, hava hacminin %30 'lara ulaşmasına katkıda bulunurlar. Solucanların yaşadığı topraklar suyu diğerlerine göre dört ile on misli daha fazla boşaltırlar ve diğer topraklara göre su tutma kapasiteleri %20 daha fazladır. Her yıl hektar başına 15 tonu bulabilen solucan atıkları veya toprak kümecikleri verim için son derece önemli mikrobiyolojik aktiviteleri destekleyecek karbon azot , kalsiyum, magnezyum , potasyum , sodyum ve fosfor içerir.
Sonuç olarak , bu kadar zararı olan kimyasal gübrelerin yerine yanmış ahır gübresi veya organik gübreleri kullanmamız topraktaki dostlarımıza bir vefa borcudur.
UNUTMAYALIM ÇOK GÜBRE ÇOK ÜRÜN DEMEK DEĞİLDİR
Mehmet Ali BULUT Ziraat Mühendisleri Odası
Iğdır İl Temsilciliği
Kimyasal gübrelerin belli bir kısmını bitki kullanmaktadır.%26 azot içeren gübrelerin geri kalanı dolgu maddesi olup toprakta kalır ve tuzlulaşmaya sebep olur. Buna birde bilinçsizce yapılan gübrelemeleri de eklersek problemin ne kadar büyük olduğunu görürüz. Gereksiz gübreleme ; verim ve ürünün kalitesini düşürmektedir. Bir maddenin fazlalığı diğerinin alımını engelleyecektir.
Bu nedenledir ki hangi ürünü yetiştirirsek yetiştirelim mutlaka toprak analizi yaptırmak gerekir. Yeni açılan toprak analiz laboratuarı çiftçilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak durumdadır. Toprak analizi ile bitki- toprak ihtiyaçlarını belirleyerek istenilen miktarı toprağa vermiş olacağız. Aynı zamanda gübre girdilerinin çok yükseldiği günümüzde gereksiz yere fazla gübre tüketiminin de önüne geçmiş oluruz.
Bizim toprakta bir dostumuz daha vardır. Canlısı gibi ölüsü de işe yarayan Toprak solucanları. Solucanlar açtığı galeriler ile toprağı traktörden daha iyi işler, bıraktığı dışkılar ise gübrelerin en kalitesini ve yararlısını oluşturur. Çünkü bu gübreler sünger gibi suyu tutar. Bir solucanın 1 yılda işlediği toprak miktarı , bir traktörün 1 saatte işlediği toprak miktarına eşittir.
Kimyasalların kullanıldığı yerde solucanların yaşaması mümkün değildir. Sürekli başına zehir yağarken mümkün mü ? Kimyasalların kullanılmadığı yıllarda topraklarda solucanlar vardı. Toprağı kazdıkça içinde tünel gibi delikler mevcuttu. Şimdi toprakta solucan görmek zordur. Solucanların yaşadığı topraklar organik maddece daha zengin ve havalıdır. Solucanlar, hava hacminin %30 'lara ulaşmasına katkıda bulunurlar. Solucanların yaşadığı topraklar suyu diğerlerine göre dört ile on misli daha fazla boşaltırlar ve diğer topraklara göre su tutma kapasiteleri %20 daha fazladır. Her yıl hektar başına 15 tonu bulabilen solucan atıkları veya toprak kümecikleri verim için son derece önemli mikrobiyolojik aktiviteleri destekleyecek karbon azot , kalsiyum, magnezyum , potasyum , sodyum ve fosfor içerir.
Sonuç olarak , bu kadar zararı olan kimyasal gübrelerin yerine yanmış ahır gübresi veya organik gübreleri kullanmamız topraktaki dostlarımıza bir vefa borcudur.
UNUTMAYALIM ÇOK GÜBRE ÇOK ÜRÜN DEMEK DEĞİLDİR
Mehmet Ali BULUT Ziraat Mühendisleri Odası
Iğdır İl Temsilciliği