Dünyaca ünlü profesör, Kıdemli Bilim Adamı Mesud Efendiyev'den. 21 Ekim 1953'te Zagatala şehrinde doğdu. Basit bir köy okulundan altın madalyayla mezun olması, olağanüstü doğuştan gelen yeteneğinin ilk işaretiydi. Bakü Devlet Üniversitesi Mekanik ve Matematik Fakültesi'ne kabul edilen bu genç 3. sınıftan beri Sovyetlerin dünyaca ünlü yüksek öğrenim kurumu olan M. Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi'nde eğitimine başarıyla devam ediyor ki bu birçok insanın ancak hayal edebileceği bir şeydi. İlginç bir gerçek, akademisyen Eşref Hüseynov'un 1975 yılında Mesudun diploma tezini yayınlanmak üzere “Azerbaycan SSC Bilimler Akademisi Raporları” dergisine sunmasıdır. Bu durum, söz konusu diploma çalışmasının bilimlere aday bilimsel unvanını vermek üzere yazılmış bir tez düzeyinde olduğunu teyit etmektedir. Mesud Efendiyev 1989 yılında Maryland Üniversitesi tarafından ortak operasyonlar yürütmek üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne davet edildi, olağanüstü bilimsel başarıları Alman meslektaşlarının ilgi ve dikkatinden kaçmadı. Sonuç olarak genç Mesud, Alman hükümetinin kurduğu, dünya biliminin en yüksek ödüllerinden biri olarak kabul edilen (“Küçük Nobel Ödülü”) “Alexander von Humboldt” ödülünün ilk Azerbaycanlı sahibi olarak tarihe geçti. Herkese nasip olmayan böyle bir ödüle gençliğinde layık görülmesi onun ömür boyu Almanya ile olan kaderini belirledi. Mesud Efendiyev de o ödülü alan diğerleri gibi Almanya'ya davet ediliyor. Seçkin matematikçi 1991'den beri Almanya'da yaşıyor ve çalışıyor. M. Efendiyev, Sovyetler alanında önde gelen altı bilimsel derginin yayın kurulu üyesi olan tek matematik bilimcisidir. 2005 yılında prestijli “Japonya Bilimi Destekleme Topluluğu – JSPS” ödülüne layık görüldü. Aynı zamanda 2015 yılında "Deneyimli Araştırmacılar Bursu" ödülüne layık görülen ilk ve tek Azerbaycanlı bilim insanıdır. Halen Almanya'nın Münih kentindeki “Helmholtz” Bilimsel Araştırma Merkezi'nde “Dinamik sistemler” bölümünün başkanı olarak çalışmaktadır. Profesör Masud Efendiyev, Almanya'nın Münih, Stuttgart ve Berlin üniversitelerinin yanı sıra Japonya, Avrupa, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki birçok üniversitede ders verdi. Önde gelen on uluslararası derginin yayın kurulu üyeliğinin yanı sıra, “Uluslararası Biyomatematik ve Biyoistatistik Dergisi”nin genel yayın yönetmeni ve yurt dışında yayınlanan 7 kitabın yazarıdır. 21 Nisan 2022'de kendisine bilim alanındaki başarılarından ve Azerbaycan diasporasının kalkınmasına yaptığı hizmetlerden dolayı Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından “Onurlu Bilim Adamı” unvanı verildi. Devlet Başkanımızın bir başka fermanıyla Mesud Efendiyev'e “Haydar Aliyev'in 100 yılı (1923-2023)” jübile madalyası verildi. Değerli bilim adamımızın, halkımızın Milli Lideri Haydar Aliyev'in doğumunun 100. yıl dönümüne ithafen dünyanın en prestijli yayınevlerinden biri olan “Springer” tarafından 2023 yılında İngilizce olarak basılan kitabı, bahs etdiyimiz yayınevinde yayımlanan, temel bilimler alanında Ulu Önder'in 100. yılına ithaf edilen ilk kitap olma özelliği taşıyor. Azerbaycan'a kalbiyle, ruhuyla, kısacası varlığıyla bağlı olan Mesut Bey, yılda bir kez memleketine gelerek yurttaşları, iş arkadaşları arasında olmayı, kendi memleketine gelmeyi kutsal bir görev sayıyor. O bilimsel başarılarını ve deneyimlerini paylaşarak meslektaşlarına teşvik sağlar. İlim yoluna çıkan gençlerin bu fedakâr yolculuğuna katkıda bulunmakta, bu yolu güzelleştirmekte ve bunu Vatana karşı kutsal bir görev saymaktadır. Önemli olan bugünkü gençlerimize gerçek bir vatanseverlik örneği verebilmektir. Değerli bilim adamımızın oldukça yoğun bir programla geçen Nahçıvan ziyareti sırasında, zaman kısıtlılığına rağmen kendisiyle tanışma fırsatı bulduk ve sohbetimiz oldukça ilgi çekiciydi. - Sayın Mesud Bey, sizleri büyük bir memnuniyet ve gurur duygusuyla Nahçıvan'ımızda selamlıyorum. Geçtiğimiz yıl Azerbaycan ve Almanya'da yüksek düzeyde kutlanan 70'inci yıl dönümünüzü ve yaklaşan 31 Aralık Dünya Azerbaycanlılarının Dayanışma Günü'nuzu canı gönülden kutluyorum. - Çok teşekkür ederim, ben de tüm hemşehrilerimin bu bayramını kutluyorum. Biliyor musunuz böyle bir bayramın arifesinde memleketimde olmak o kadar güzel ki... - Vatanınıza her geldiğinizde Azerbaycan'ın bilim ve yüksek eğitim kurumlarıyla yakın temasta bulunuyor, milli bilim ve eğitimimizin gelişmesine katkıda bulunmaya çalışıyorsunuz. Bunu bir vatan meselesi haline getirdiniz. Peki dünyanın ünlü bilim merkezlerinin çoğuyla aktif olarak işbirliği yapan bir bilim insanını Nahçıvan Devlet Üniversitesi hangi farklı özellikleriyle cezbetti?
- Bu yıl 9-12 Eylül tarihlerinde Yurtdışında Yaşayan Azerbaycanlı Bilim Adamları Forumu 23 ülkeden 80'den fazla Azerbaycanlı bilim adamının katılımıyla Baki-Hankendi'de düzenlendi. - Bu yıl 9-12 Eylül tarihlerinde Yurtdışında Yaşayan Azerbaycanlı Bilim Adamları Forumu 23 ülkeden 80'den fazla Azerbaycanlı bilim adamının katılımıyla Baki-Hankendi'de düzenlendi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in de büyük önem verdiği Forum'da Nahçıvan Devlet Üniversitesi rektörü Sayın Elbrus İsayev'in bilim ve araştırma ortamının kısa sürede şekillenmesi, bu yükseköğretim kurumundaki bilimsel ortam, modern bilimsel donanım konusundaki görüşleri, özellikle nanoteknoloji laboratuvarlarının açılması konusuyla ilgili verdiği bilgiler çok ilgimi çekti. ve konuşmanın ardından yanına gelerek Nahçıvan'a gelip ortak tartışmalar yapmak istediğimi söyledim ve olumlu karşılandım.
- Üniversitemizle ilgili ilk izleniminiz sizi yanıltmadı mı?
- Hiç de bile. Profesör-öğretim kadrosu, öğrenciler ve burada yaratılan koşullara dair zengin bir izlenimle ayrılacağım. Üniversitede modern dünya bilimine entegrasyon düzeyini görmek için gerçek bir bilim merkezi sayılabilecek, zengin kaynaklara ve modern olanaklara sahip bilimsel kütüphaneyi tanımak yeterlidir. Üniversitenin Uluslararası Okulunda öğrenim gören öğrencilerin bilgi ve becerilerini geliştirmek için çok yönlü koşullar oluşturulmuştur. Bu çocuklarımızın İngilizceyi akıcı bir şekilde konuştuğunu görünce ne kadar mutlu olduğumu biliyorsunuz. Sonuçta onlar bizim yarınımız, geleceğimiz! Bu da gelecekte uluslararası bilimsel proje ve platformlarda, yarışmalarda ülkemizi başarıyla temsil edeceklerini gösteriyor. Bütün bunların içinde üniversite rektörünün yenilikçi, girişimci ve bilimsel yeniliklerin uygulanmasına meraklı olmasının önemli olduğunu belirtmek isterim.
- İki yıldır başkanlığınız altında faaliyet gösteren Dünya Azerbaycan Bilim Adamları Derneği (DAAB), Azerbaycan'da bilimsel süreçlerin yönlendirici gücü ve dünyanın dört bir yanına dağılmış bilim adamlarımızın tek örgütsel fikir merkezi haline geliyor. Lütfen okuyucularımıza bu kurumun faaliyetleri hakkında daha fazla bilgi vere bilirmisiniz?
- Dünya Azerbaycan Bilim Adamları Derneği, Azerbaycanlı bilim adamlarının dünya bilim camiasındaki konumunun güçlendirilmesi ve aralarındaki işbirliğinin genişletilmesi ihtiyacı nedeniyle 8 Aralık 2022'de kuruldu. Bu dernek, Azerbaycan'da bilim alanındaki tüm süreçleri yakından takip etmekte, yurtdışında yaşayan ve çalışan Azerbaycanlı bilim adamlarını bir araya getirmekte ve Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İdaresi, Diaspora ile Çalışma Devlet Komitesi tarafından düzenlenen çeşitli etkinliklerde bilimsel tartışmalar yürütmektedir. Azerbaycan Millî İlimler Akademisi ve Bilim ve Eğitim Bakanlığı, bilgi ve deneyim alışverişinde bulunmaları için koşullar yaratıyor. Ayrıca Dünya Azerbaycan Bilim Adamları Birliği Yönetim Kurulu üyeleri her ay çeşitli toplantılar gerçekleştirmektedir. Birliğin Yönetim Kurulu'nda şu anda 10 kişi temsil ediliyor ve toplam bilim insanı sayısı 250'yi aştı. Bilgi birikimimiz ve yaptığımız çalışmalarla Azerbaycan biliminin gelişmesine destek olmak temel amacımızdır. Biz bilim insanları olarak Azerbaycan'da öncelikli alanları kapsayan gerçek bilim alanlarını öne çıkarmaya çalışıyoruz. Yurt dışında yaşayan Azerbaycanlı bilim adamlarının katılımıyla bilimimizin seviyesinin yükseltilmesi, modern çağın gereklerine uygun personel yetiştirilmesi son derece önemlidir.
- Önceki soruyu size sormamın başka bir amacı da vardı. DAAB'ın partner olduğu yükseköğretim kurumları arasına Nahçıvan Devlet Üniversitesi de dahil edildi, geçtiğimiz günlerde akademik işbirliğine ilişkin mutabakat zaptı imzalandı. İlişkilerin genişletilmesi açısından bu mutabakatı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- İlişkilerimizin bu güncel gelişimi Forum'un, üniversite rektörümüzle Forumdakı buluşmanın iyi bir sonucudur. Öncelikle Nahçıvan Devlet Üniversitesi hakkında daha detaylı bilgi topladım, sonraki 3 ay boyunca işbirliği ile ilgili konuları düzenli olarak tartıştık ve bunun sonucunda bir mutabakat zaptı hazırlandı. Mutabakatta, akademik ve araştırma personelinin karşılıklı değişimi, tarafların faaliyet gösterdiği ülkelerin mevzuatlarına uygun olarak ikili diploma programlarının uygulanması, akademik araştırma verileri ve teknik materyallerin değişimi, kültürel faaliyetlerde yayın veya işbirliği yapılması öngörülüyor. Ayrıca Nahçıvan Devlet Üniversitesi'nde çeşitli ortak akademik ve bilimsel etkinliklerin düzenlenmesinin yanı sıra Dünya Azerbaycan Bilim Adamları Birliği üyesi bilim adamlarının düzenli olarak eğitim ve seminerlerinin düzenlenmesi de planlanıyor. Bu memorandum NSU ve DAAB'ın ortak ürünüdür, bu belgeyi çok olumlu değerlendiriyorum ve bilimsel ve akademik ilişkilerimizi genişletmeye hizmet edeceğine inanıyorum.
- Azerbaycan Millî İlimler Akademisi ile yakın temas halindesiniz, ülkemizde düzenlenen önemli uluslararası bilimsel etkinliklere katılıyorsunuz. Dünya biliminin zirvesinde yer alan Azerbaycanlı bir bilim adamı olarak milli bilimimize bakış açısını nasıl görüyorsunuz?
- Gözlemlerime dayanarak, Azerbaycan'da bilimin ve eğitimin ulusal kalkınmadaki vazgeçilmez rolüne çok değer verildiğini söyleyebilirim. Devlet başkanı ve karizmatik lider İlham Aliyev'in bilime yönelik tutumu kavramsal ve sistematiktir; her devletin geleceğinin, ister ekonomik-siyasi ilerlemesi, ister askeri gücü olsun, bilimsel potansiyeliyle doğrudan ilişkili olduğunu derinden bilmektedir. Ülkede modern çağın gereklilikleri dikkate alınarak yapay zeka, bilgi teknolojileri ve çeşitli alanlardaki uygulamalarına önem verilir. Bakü'ye her geldiğimde gözlemlerime dayanarak ciddi bilimsel başarılara imza atılması, dünya biliminin gereklerine uygun araştırmalar yapılması için önemli tedbirlerin alındığını söyleyebilirim ve temel bilim alanları konusuun önemine dikkat edilmesinin özellikle takdire şayan olduğunu söyleyebilirim. Her ziyaretimde ANAS'ın düzenlediği çeşitli uluslararası etkinliklere katılıyorum, buradaki bilimsel başarılar ilgimi çekiyor. ANAS başkanı akademisyen İsa Habibbeyli'nin bilimin yaygınlaşması ve bilimsel entegrasyon konusundaki kavramsal fikirlerine özellikle vurgulamalıyım. Son yıllarda gerçekleştirilen reformlar sonucunda milli bilimimizin bakış açısını ümit verici görüyorum. Son olarak sorunuza en doğru cevabı Azerbaycan'ın bilimi geliştirmesi gerektiğini, ANAS'ın Azerbaycan'ımızın milli zenginliği olduğunu ve görülmesi gerektiğini belirten Ulu Önderimiz tarafından verildiğini söyleyeyim.
- Nahçıvan'a ilk ziyaretiniz aynı zamanda özerk cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılını kutladığımız önemli bir döneme denk geliyor. Peki Doğu bilimine önemli katkılar sağlayan bu kadim topraklar, ANAS'ın Nahçıvan Şubesi ve buradaki bilimsel-sosyal ortam hakkında neler hatırlanacak ve hangi perspektifleri vaat edecek?
- Size tamamen katılıyorum. Azerbaycan bilim tarihinde ve gelişmesinde Nahçıvan'ın ve bu toprakların bilim adamlarının müstesna bir rolü olmuştur! Oradayken dünyaca ünlü büyük bilim adamımız Akademisyen Yusif Mammadaliyev'in Ordubad'daki ev müzesini ziyaret ettim. Böyle bir gen havuzuna sahip olan ANAS Nahçıvan Şubesi 'nin (çoğunlukla beşeri bilimler alanda çalışıyorlar) faaliyetlerini, burada üretilen bilimsel araştırmalar ve bilimsel yayınlar sayesinde tanıyabildim. Bu konuda Akademi'nin Şube başkanı değerli akademisyen İsmayıl Hacıyev bana detaylı bilgi verdi. Bu aktiviteyi olumlu olarak değerlendiriyorum. Nahçıvan'da bulunduğum süre içerisinde NSU ve belirli Alman üniversiteleri ve oradaki belirli uzmanlık alanları ile işbirliği konularını görüştük, NSU'nun genç bilim adamlarının Almanya'daki meslektaşlarıyla temaslarını sağlamaya çalışacağıma söz verdim ve bilim alanında önde gelen Alman vakıflarının NSU ile temaslarının önemini vurguladım ve onlara bu yönde destek olacağımı söyledim. Gezi sırasında Azerbaycan'ın kadim geleneklerinin korunduğu Nahçıvan'daki Kız Lisesi ve oradaki sergiler beni son derece memnun etti.
- Dünya biliminin en yüksek ödüllerinden biri olarak kabul edilen “Küçük Nobel Ödülü”nü (“Alexander von Humboldt”) alan ilk Azerbaycanlısınız. Sizce Azerbaycanlı bir bilim adamının “Nobel Ödülü” hayalini gerçekleştirmek için neler yapması gerekiyor?
- Çalıştığınız ülkede bilimsel bir ortama sahip olmak tüm başarıların temelidir! Nobel Ödülü'nü ve diğer prestijli ödülleri kazanmak normal bir istek, ancak bunu başaramamak bilimle uğraşanların cesaretini kırmamalı. Hayat, bazen son derece başarılı bilim adamlarının Nobel Ödülü kazananlar listesine dahil edilmediğini veya onlarca yıldır bilimsel sonuçları nedeniyle ödüllendirilmediğini gösteriyor! Biz matematikçiler çalışmaları karşılığında genellikle Nobel Ödülleri, Fields Ödülleri veya başka ödüller almıyoruz. 2023 yılında ben de Kanada Fields Matematik Bilimleri Alanında Araştırma Enstitüsü Yaşam Boyu Başarı Ödülü'ne layık görüldüm.
- Bu arada, son zamanlarda dünyanın gözleri Azerbaycan'a çevrildi, dünya toplumu ve bilim seçkinleri, iklim değişikliği konusunda dünyanın en prestijli olaylarından biri olan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansını (COP29) büyük bir ilgiyle izliyordu. Vatansever bir Azerbaycanlı olarak, matematiğin ekoloji, tıp ve biyoloji alanlarındaki uygulamalarıyla ilgilenerek çevre sorunlarının çözümüne katkıda bulunan ünlü bir bilim adamı olarak, bu önemli uluslararası olay hakkındaki düşünceleriniz okuyucularımız için ilginç olacaktır.
- Elbette bu çok önemli, kader niteliğinde ve geleceğe yönelik tarihi bir olaydı. Bu, Azerbaycan hükümetinin ve diplomasisinin, bu politikayı bizzat belirleyen Cumhurbaşkanımızın büyük bir tarihi zaferiydi. Bildiğiniz gibi COP29 Azerbaycan çok üst düzeyde gerçekleştirildi ve böylesine büyük bir etkinliğin yapılmasına yapay bir engel oluşturmak isteyen rakiplerimiz inatçı çabalarına rağmen Azerbaycan devletimizin ve halkımızın neler yapabileceğini bir kez daha gösterdi. Bu etkinliğe Almanya'dan dünyaca ünlü birçok uzman ve meslektaşımın katılımını sağlayarak katkıda bulunabildiğim için gurur duyuyorum. Bu etkinlik dünya bilimini çevre sorunlarının çözümüne yönlendirmesi açısından oldukça faydalı olacaktır.
- Türkiye'nin ünlü şairlerinden Kemalettin Kamunun öyle bir vecize haline gelmiş bir beyiti vardır ki: “Ben gurbette değilim, Gurbet benim içimde”. Peki kalbi Vatan aşkıyla atan, kökleri uzak Almanya'da olan, bilimin üstünde durarak Anavatanına şeref getiren Mesud Efendiyev yurt dışında Anavatan özlemi çekiyormu?
Güzel bir noktaya değinmişsiniz. Bunu, modern Azerbaycan-Almanya bilimsel-sosyal ilişkilerinin gelişmesine hizmet ederek, dünya Azerbaycanlı bilim adamlarını Azerbaycancılık ideolojisi etrafında toplayarak, zaman zaman ana vatanımda milli bilimimizin gelişmesine destek vererek başarmak istedim. Farklı aylarda Azerbaycan'dan 60'a yakın bilim ve eğitim çalışanını öğrencilerle birlikte Almanya'ya davet ettim. Bunların arasında ANAS'ın muhabir üyeleri, tanınmış bilim adamları ve uzmanlar da var. Almanya'da Azerbaycan hakkında tam ve objektif bir izlenim oluşturmaya çalıştım.
- Bilimle milletine, devletine ve insanlığa hizmeti hayat prensibi haline getirmiş bir bilim adamı olarak bilimin çalkantılı, inişli çıkışlı, sorumluluk sahibi ama aynı zamanda onurlu yollarında yeni adım atan gençlerimize neler tavsiye edersiniz?
- Sayın hanımefendi bilimle iç içe olan biri olarak çok güzel ifade etmişsiniz. Evet bilim özveri gerektirir. Gençlere tavsiyem şu olabilir: Bilimsel faaliyete başlarken hiçbir ödül, değerlendirilme düşünmeden bilimsel başarılar elde edin, dünyanın önde gelen bilimsel dergilerinde makaleler yayınlamaya çalışın, en azından akıcı ingilizce konuşun, uluslararası konferanslara düzenli olarak katılın, dünya çapında bilimsel ilgilerine göre değerlendirilebilecek kitaplar yayınlayın. Bunların sonucunda başarı gelip sizi bulacak ve hayalleriniz doğal olarak gerçekleşecek! Not: Muhatabımla vedalaşırken “Vatanıma geldim, imana geldim!” Gözlerindeki alışılmadık bakıştan sevincini açıkça görebiliyordum. Yurt dışında milli ve devlet çıkarlarımızı savunan, Anavatan'da ve Anavatan'dan uzakta eğitim gören, gençlerimize manevi destek ve örnek olan Mesud hocamızın Azerbaycanlı olması ile gurur duyacağımız gerçek bir vatansever aydın olduğunu bir kez daha teyit ettim. O, soyadının arkasında Azerbaycan vatandaşlığını gururla koruyan, dünyanın 4 kıtasındaki prestijli konferanslarda yaptığı her konuşmada Azerbaycanlı olmasının duyurulmasından büyük gurur duyan bir bilim insanıdır. Ucuz şöhret uğruna acıklı bir şekilde “Vatan!” diye bağıranlardan değil, Anavatana ait olanlardan, her zaman Anavatan'ın yanında olanlardandır. Demek ki, aslında bir hayat formülü olan matematiği çok küçük yaşlardan itibaren öğrendiyimiz “Toplananların yerleri değiştirildiğinde toplam değişmez” altın yasanın da doğruladığı gibi, anavatana uzak olmak kesinlikle vatansızlık değildir. Tam tersine, Vatan sevgisinin sınandığı bir dönemde bilim gibi kutsal bir amaç uğruna Vatan uğruna mücadele etme fırsatıdır. Mesud Efendiyev gibi şahsiyetlerimiz, bu fırsatı hakkıyla değerlendirebildikleri için ülkemizin tarihine sonsuza kadar imza atabilenlerdir.Mehriban SULTAN Haber Merkezi
- Bu yıl 9-12 Eylül tarihlerinde Yurtdışında Yaşayan Azerbaycanlı Bilim Adamları Forumu 23 ülkeden 80'den fazla Azerbaycanlı bilim adamının katılımıyla Baki-Hankendi'de düzenlendi. - Bu yıl 9-12 Eylül tarihlerinde Yurtdışında Yaşayan Azerbaycanlı Bilim Adamları Forumu 23 ülkeden 80'den fazla Azerbaycanlı bilim adamının katılımıyla Baki-Hankendi'de düzenlendi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in de büyük önem verdiği Forum'da Nahçıvan Devlet Üniversitesi rektörü Sayın Elbrus İsayev'in bilim ve araştırma ortamının kısa sürede şekillenmesi, bu yükseköğretim kurumundaki bilimsel ortam, modern bilimsel donanım konusundaki görüşleri, özellikle nanoteknoloji laboratuvarlarının açılması konusuyla ilgili verdiği bilgiler çok ilgimi çekti. ve konuşmanın ardından yanına gelerek Nahçıvan'a gelip ortak tartışmalar yapmak istediğimi söyledim ve olumlu karşılandım.
- Üniversitemizle ilgili ilk izleniminiz sizi yanıltmadı mı?
- Hiç de bile. Profesör-öğretim kadrosu, öğrenciler ve burada yaratılan koşullara dair zengin bir izlenimle ayrılacağım. Üniversitede modern dünya bilimine entegrasyon düzeyini görmek için gerçek bir bilim merkezi sayılabilecek, zengin kaynaklara ve modern olanaklara sahip bilimsel kütüphaneyi tanımak yeterlidir. Üniversitenin Uluslararası Okulunda öğrenim gören öğrencilerin bilgi ve becerilerini geliştirmek için çok yönlü koşullar oluşturulmuştur. Bu çocuklarımızın İngilizceyi akıcı bir şekilde konuştuğunu görünce ne kadar mutlu olduğumu biliyorsunuz. Sonuçta onlar bizim yarınımız, geleceğimiz! Bu da gelecekte uluslararası bilimsel proje ve platformlarda, yarışmalarda ülkemizi başarıyla temsil edeceklerini gösteriyor. Bütün bunların içinde üniversite rektörünün yenilikçi, girişimci ve bilimsel yeniliklerin uygulanmasına meraklı olmasının önemli olduğunu belirtmek isterim.
- İki yıldır başkanlığınız altında faaliyet gösteren Dünya Azerbaycan Bilim Adamları Derneği (DAAB), Azerbaycan'da bilimsel süreçlerin yönlendirici gücü ve dünyanın dört bir yanına dağılmış bilim adamlarımızın tek örgütsel fikir merkezi haline geliyor. Lütfen okuyucularımıza bu kurumun faaliyetleri hakkında daha fazla bilgi vere bilirmisiniz?
- Dünya Azerbaycan Bilim Adamları Derneği, Azerbaycanlı bilim adamlarının dünya bilim camiasındaki konumunun güçlendirilmesi ve aralarındaki işbirliğinin genişletilmesi ihtiyacı nedeniyle 8 Aralık 2022'de kuruldu. Bu dernek, Azerbaycan'da bilim alanındaki tüm süreçleri yakından takip etmekte, yurtdışında yaşayan ve çalışan Azerbaycanlı bilim adamlarını bir araya getirmekte ve Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İdaresi, Diaspora ile Çalışma Devlet Komitesi tarafından düzenlenen çeşitli etkinliklerde bilimsel tartışmalar yürütmektedir. Azerbaycan Millî İlimler Akademisi ve Bilim ve Eğitim Bakanlığı, bilgi ve deneyim alışverişinde bulunmaları için koşullar yaratıyor. Ayrıca Dünya Azerbaycan Bilim Adamları Birliği Yönetim Kurulu üyeleri her ay çeşitli toplantılar gerçekleştirmektedir. Birliğin Yönetim Kurulu'nda şu anda 10 kişi temsil ediliyor ve toplam bilim insanı sayısı 250'yi aştı. Bilgi birikimimiz ve yaptığımız çalışmalarla Azerbaycan biliminin gelişmesine destek olmak temel amacımızdır. Biz bilim insanları olarak Azerbaycan'da öncelikli alanları kapsayan gerçek bilim alanlarını öne çıkarmaya çalışıyoruz. Yurt dışında yaşayan Azerbaycanlı bilim adamlarının katılımıyla bilimimizin seviyesinin yükseltilmesi, modern çağın gereklerine uygun personel yetiştirilmesi son derece önemlidir.
- Önceki soruyu size sormamın başka bir amacı da vardı. DAAB'ın partner olduğu yükseköğretim kurumları arasına Nahçıvan Devlet Üniversitesi de dahil edildi, geçtiğimiz günlerde akademik işbirliğine ilişkin mutabakat zaptı imzalandı. İlişkilerin genişletilmesi açısından bu mutabakatı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- İlişkilerimizin bu güncel gelişimi Forum'un, üniversite rektörümüzle Forumdakı buluşmanın iyi bir sonucudur. Öncelikle Nahçıvan Devlet Üniversitesi hakkında daha detaylı bilgi topladım, sonraki 3 ay boyunca işbirliği ile ilgili konuları düzenli olarak tartıştık ve bunun sonucunda bir mutabakat zaptı hazırlandı. Mutabakatta, akademik ve araştırma personelinin karşılıklı değişimi, tarafların faaliyet gösterdiği ülkelerin mevzuatlarına uygun olarak ikili diploma programlarının uygulanması, akademik araştırma verileri ve teknik materyallerin değişimi, kültürel faaliyetlerde yayın veya işbirliği yapılması öngörülüyor. Ayrıca Nahçıvan Devlet Üniversitesi'nde çeşitli ortak akademik ve bilimsel etkinliklerin düzenlenmesinin yanı sıra Dünya Azerbaycan Bilim Adamları Birliği üyesi bilim adamlarının düzenli olarak eğitim ve seminerlerinin düzenlenmesi de planlanıyor. Bu memorandum NSU ve DAAB'ın ortak ürünüdür, bu belgeyi çok olumlu değerlendiriyorum ve bilimsel ve akademik ilişkilerimizi genişletmeye hizmet edeceğine inanıyorum.
- Azerbaycan Millî İlimler Akademisi ile yakın temas halindesiniz, ülkemizde düzenlenen önemli uluslararası bilimsel etkinliklere katılıyorsunuz. Dünya biliminin zirvesinde yer alan Azerbaycanlı bir bilim adamı olarak milli bilimimize bakış açısını nasıl görüyorsunuz?
- Gözlemlerime dayanarak, Azerbaycan'da bilimin ve eğitimin ulusal kalkınmadaki vazgeçilmez rolüne çok değer verildiğini söyleyebilirim. Devlet başkanı ve karizmatik lider İlham Aliyev'in bilime yönelik tutumu kavramsal ve sistematiktir; her devletin geleceğinin, ister ekonomik-siyasi ilerlemesi, ister askeri gücü olsun, bilimsel potansiyeliyle doğrudan ilişkili olduğunu derinden bilmektedir. Ülkede modern çağın gereklilikleri dikkate alınarak yapay zeka, bilgi teknolojileri ve çeşitli alanlardaki uygulamalarına önem verilir. Bakü'ye her geldiğimde gözlemlerime dayanarak ciddi bilimsel başarılara imza atılması, dünya biliminin gereklerine uygun araştırmalar yapılması için önemli tedbirlerin alındığını söyleyebilirim ve temel bilim alanları konusuun önemine dikkat edilmesinin özellikle takdire şayan olduğunu söyleyebilirim. Her ziyaretimde ANAS'ın düzenlediği çeşitli uluslararası etkinliklere katılıyorum, buradaki bilimsel başarılar ilgimi çekiyor. ANAS başkanı akademisyen İsa Habibbeyli'nin bilimin yaygınlaşması ve bilimsel entegrasyon konusundaki kavramsal fikirlerine özellikle vurgulamalıyım. Son yıllarda gerçekleştirilen reformlar sonucunda milli bilimimizin bakış açısını ümit verici görüyorum. Son olarak sorunuza en doğru cevabı Azerbaycan'ın bilimi geliştirmesi gerektiğini, ANAS'ın Azerbaycan'ımızın milli zenginliği olduğunu ve görülmesi gerektiğini belirten Ulu Önderimiz tarafından verildiğini söyleyeyim.
- Nahçıvan'a ilk ziyaretiniz aynı zamanda özerk cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılını kutladığımız önemli bir döneme denk geliyor. Peki Doğu bilimine önemli katkılar sağlayan bu kadim topraklar, ANAS'ın Nahçıvan Şubesi ve buradaki bilimsel-sosyal ortam hakkında neler hatırlanacak ve hangi perspektifleri vaat edecek?
- Size tamamen katılıyorum. Azerbaycan bilim tarihinde ve gelişmesinde Nahçıvan'ın ve bu toprakların bilim adamlarının müstesna bir rolü olmuştur! Oradayken dünyaca ünlü büyük bilim adamımız Akademisyen Yusif Mammadaliyev'in Ordubad'daki ev müzesini ziyaret ettim. Böyle bir gen havuzuna sahip olan ANAS Nahçıvan Şubesi 'nin (çoğunlukla beşeri bilimler alanda çalışıyorlar) faaliyetlerini, burada üretilen bilimsel araştırmalar ve bilimsel yayınlar sayesinde tanıyabildim. Bu konuda Akademi'nin Şube başkanı değerli akademisyen İsmayıl Hacıyev bana detaylı bilgi verdi. Bu aktiviteyi olumlu olarak değerlendiriyorum. Nahçıvan'da bulunduğum süre içerisinde NSU ve belirli Alman üniversiteleri ve oradaki belirli uzmanlık alanları ile işbirliği konularını görüştük, NSU'nun genç bilim adamlarının Almanya'daki meslektaşlarıyla temaslarını sağlamaya çalışacağıma söz verdim ve bilim alanında önde gelen Alman vakıflarının NSU ile temaslarının önemini vurguladım ve onlara bu yönde destek olacağımı söyledim. Gezi sırasında Azerbaycan'ın kadim geleneklerinin korunduğu Nahçıvan'daki Kız Lisesi ve oradaki sergiler beni son derece memnun etti.
- Dünya biliminin en yüksek ödüllerinden biri olarak kabul edilen “Küçük Nobel Ödülü”nü (“Alexander von Humboldt”) alan ilk Azerbaycanlısınız. Sizce Azerbaycanlı bir bilim adamının “Nobel Ödülü” hayalini gerçekleştirmek için neler yapması gerekiyor?
- Çalıştığınız ülkede bilimsel bir ortama sahip olmak tüm başarıların temelidir! Nobel Ödülü'nü ve diğer prestijli ödülleri kazanmak normal bir istek, ancak bunu başaramamak bilimle uğraşanların cesaretini kırmamalı. Hayat, bazen son derece başarılı bilim adamlarının Nobel Ödülü kazananlar listesine dahil edilmediğini veya onlarca yıldır bilimsel sonuçları nedeniyle ödüllendirilmediğini gösteriyor! Biz matematikçiler çalışmaları karşılığında genellikle Nobel Ödülleri, Fields Ödülleri veya başka ödüller almıyoruz. 2023 yılında ben de Kanada Fields Matematik Bilimleri Alanında Araştırma Enstitüsü Yaşam Boyu Başarı Ödülü'ne layık görüldüm.
- Bu arada, son zamanlarda dünyanın gözleri Azerbaycan'a çevrildi, dünya toplumu ve bilim seçkinleri, iklim değişikliği konusunda dünyanın en prestijli olaylarından biri olan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansını (COP29) büyük bir ilgiyle izliyordu. Vatansever bir Azerbaycanlı olarak, matematiğin ekoloji, tıp ve biyoloji alanlarındaki uygulamalarıyla ilgilenerek çevre sorunlarının çözümüne katkıda bulunan ünlü bir bilim adamı olarak, bu önemli uluslararası olay hakkındaki düşünceleriniz okuyucularımız için ilginç olacaktır.
- Elbette bu çok önemli, kader niteliğinde ve geleceğe yönelik tarihi bir olaydı. Bu, Azerbaycan hükümetinin ve diplomasisinin, bu politikayı bizzat belirleyen Cumhurbaşkanımızın büyük bir tarihi zaferiydi. Bildiğiniz gibi COP29 Azerbaycan çok üst düzeyde gerçekleştirildi ve böylesine büyük bir etkinliğin yapılmasına yapay bir engel oluşturmak isteyen rakiplerimiz inatçı çabalarına rağmen Azerbaycan devletimizin ve halkımızın neler yapabileceğini bir kez daha gösterdi. Bu etkinliğe Almanya'dan dünyaca ünlü birçok uzman ve meslektaşımın katılımını sağlayarak katkıda bulunabildiğim için gurur duyuyorum. Bu etkinlik dünya bilimini çevre sorunlarının çözümüne yönlendirmesi açısından oldukça faydalı olacaktır.
- Türkiye'nin ünlü şairlerinden Kemalettin Kamunun öyle bir vecize haline gelmiş bir beyiti vardır ki: “Ben gurbette değilim, Gurbet benim içimde”. Peki kalbi Vatan aşkıyla atan, kökleri uzak Almanya'da olan, bilimin üstünde durarak Anavatanına şeref getiren Mesud Efendiyev yurt dışında Anavatan özlemi çekiyormu?
Güzel bir noktaya değinmişsiniz. Bunu, modern Azerbaycan-Almanya bilimsel-sosyal ilişkilerinin gelişmesine hizmet ederek, dünya Azerbaycanlı bilim adamlarını Azerbaycancılık ideolojisi etrafında toplayarak, zaman zaman ana vatanımda milli bilimimizin gelişmesine destek vererek başarmak istedim. Farklı aylarda Azerbaycan'dan 60'a yakın bilim ve eğitim çalışanını öğrencilerle birlikte Almanya'ya davet ettim. Bunların arasında ANAS'ın muhabir üyeleri, tanınmış bilim adamları ve uzmanlar da var. Almanya'da Azerbaycan hakkında tam ve objektif bir izlenim oluşturmaya çalıştım.
- Bilimle milletine, devletine ve insanlığa hizmeti hayat prensibi haline getirmiş bir bilim adamı olarak bilimin çalkantılı, inişli çıkışlı, sorumluluk sahibi ama aynı zamanda onurlu yollarında yeni adım atan gençlerimize neler tavsiye edersiniz?
- Sayın hanımefendi bilimle iç içe olan biri olarak çok güzel ifade etmişsiniz. Evet bilim özveri gerektirir. Gençlere tavsiyem şu olabilir: Bilimsel faaliyete başlarken hiçbir ödül, değerlendirilme düşünmeden bilimsel başarılar elde edin, dünyanın önde gelen bilimsel dergilerinde makaleler yayınlamaya çalışın, en azından akıcı ingilizce konuşun, uluslararası konferanslara düzenli olarak katılın, dünya çapında bilimsel ilgilerine göre değerlendirilebilecek kitaplar yayınlayın. Bunların sonucunda başarı gelip sizi bulacak ve hayalleriniz doğal olarak gerçekleşecek! Not: Muhatabımla vedalaşırken “Vatanıma geldim, imana geldim!” Gözlerindeki alışılmadık bakıştan sevincini açıkça görebiliyordum. Yurt dışında milli ve devlet çıkarlarımızı savunan, Anavatan'da ve Anavatan'dan uzakta eğitim gören, gençlerimize manevi destek ve örnek olan Mesud hocamızın Azerbaycanlı olması ile gurur duyacağımız gerçek bir vatansever aydın olduğunu bir kez daha teyit ettim. O, soyadının arkasında Azerbaycan vatandaşlığını gururla koruyan, dünyanın 4 kıtasındaki prestijli konferanslarda yaptığı her konuşmada Azerbaycanlı olmasının duyurulmasından büyük gurur duyan bir bilim insanıdır. Ucuz şöhret uğruna acıklı bir şekilde “Vatan!” diye bağıranlardan değil, Anavatana ait olanlardan, her zaman Anavatan'ın yanında olanlardandır. Demek ki, aslında bir hayat formülü olan matematiği çok küçük yaşlardan itibaren öğrendiyimiz “Toplananların yerleri değiştirildiğinde toplam değişmez” altın yasanın da doğruladığı gibi, anavatana uzak olmak kesinlikle vatansızlık değildir. Tam tersine, Vatan sevgisinin sınandığı bir dönemde bilim gibi kutsal bir amaç uğruna Vatan uğruna mücadele etme fırsatıdır. Mesud Efendiyev gibi şahsiyetlerimiz, bu fırsatı hakkıyla değerlendirebildikleri için ülkemizin tarihine sonsuza kadar imza atabilenlerdir.Mehriban SULTAN Haber Merkezi