İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Yardımcısı Aziz DURAK Başkanlığında Emniyet Müdürlüğü, Halk Sağlığı İl Müdürlüğü ve Belediye temsilcileri, Köy ve Mahalle Muhtarları, Yetiştirici Birlik temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda aşağıdaki özet edilmiş bilgiler verilmiştir.
Hastalığın Bulaşması: Kuduz hayvanların salyasında bulunur ve genellikle ısırma suretiyle bulaşır. Enfekte hayvanların salyaları ile çevreye yayılır. Köpeklerde salya Klinik belirtilerin başlangıcından 5 gün önceye kadar virüs ihtiva eder. Hasta hayvanların idrar, süt, gaita, trakeal mukus ve kanlarında da virüs bulunur. Ancak hastalığın yayılmasında önemli değildir. Kuşlar veya böceklerde kuduz virüsüne rastlanmaz. Avrupa kıtasında kaydedilen tüm kuduz vakalarının % 60-80’inde tilkilerin sorumlu olduğu bildirilmektedir.
Kan, hastalığın bulaşmasında rol oynamaz. Beyinde hemen sadece gri cevherde çoğalan virüs yeniden otonom sinirler yolu ile tükürük bezleri, böbrek üstü bezi, böbrek, akciğer, karaciğer, iskelet kasları, deri ve kalp gibi diğer organlara ulaşır. Ancak hastalığın teşekkülünde ve yayılmasında bunun pek önemi yoktur. Virüsün özellikle tükürük bezine ulaşması hastalığın salya ile bulaşmasına sebep olur.
Hastalıklı hayvan tarafından ısırıldıktan sonra kas dokusuna giren virüs, önce kas dokusu içinde çoğalır. Daha sonra periferik sinirler aracılığıyla merkezi sinir sistemine ve oradan hızla beyine ulaşır. Beyine yerleşip işgal eden virüsün artık yukarı hareketi tamamlanmış ve aşağı doğru hareketine başlar ve göz, tükürük bezleri, deri gibi organlara yerleşir.
Hastalığın bulaşmasında vahşi ve evcil karnivorlar büyük rol oynarlar. Köpek ve kedilerin yanında, başta tilki olmak üzere kurt, çakal ve sansar gibi hayvanlarla mücadele edilmelidir. Bu amaçla gelişmiş batılı ülkelerde öncelikle tilkilerde olmak üzere yabani karnivorların oral yolla aşılanmaları sayesinde kuduza yakalanma ve hastalığı taşımaları önlenmiştir. Son yıllarda özellikle sokak köpeklerinde oral yolla aşılama çalışmaları yapılmıştır. Böyle uygulamaların yaygınlaştırılması ve pratiğinin artırılması kuduzu önlemede gerekli olduğu düşünülmektedir.
Başı boş kedi ve köpekler kontrol altına alınması ve kontrolsüz üremenin önlenmesi amacıyla toplama ve kısırlaştırma merkezleri kurulmalıdır. Sokak köpekleri sahiplendirilmeli, kayıt altına alınmalı, sahipli köpekler periyodik olarak aşılanmalıdırlar. Zorunlu hallerde başı boş kedi ve köpekler uygun yöntemlerle uyutulmalıdırlar. Bu konuda halkımızın ve hayvan koruma derneklerinin ilgililere yardımcı olmaları gerekmektedir. Kuduz hastalığı tedavi edilmez.
Şüpheli hayvanlar 10 gün süre ile gözetim altına alınmalıdır. Bu süre içerisinde kuduz hastalığı belirtileri göstermeyen hayvanların kuduz olmadığı sonucuna varılır ve koruyucu amaçla aşılanır.
Hastalık Süresince Halk Sağlığı İl Müdürlüğü, Belediyeler ve Muhtarlıklarla ilgili koordineli bir şekilde yapılmakta olup özellikle hastalık çıkan yerlerde aşılama, karantina, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğümüz tarafından iletilen genel uyarılar ve imha aşamasında izlenilmesi gereken yollar dinleyicilere iletilmiş, Halk Sağlığı İl Müdürlüğünde görevli Dr. Yavuz ÖZSULAR tarafından hastalığın halk sağlığı açısında önemi ve alınması gereken tedbirler anlatılmıştır.
Halk Sağlığı İl Müdürlüğü: Hastalık şüpheli hayvanın bulunduğu yerde insan sağlığı açısında gerekli idari fenni tedbirlerin alması.
Belediyeler: Kuduz hastalığı şüphesi ile karşılaşıldığında İl müdürlüğümüze ihbar edilmesi gerektiği, Başıboş hayvanların toplanması, aşılanması ve imha aşamasında gerekli araç gereç ve ekiplerin hazırda bulundurulması.
Muhtarlıklar: Kuduz hastalığı şüphesi ile karşılaşıldığında İl müdürlüğümüze ihbar edilmesi gerektiği ,Hastalığın bildirimi, aşılamaya gidildiğinde vatandaşla gerekli koordinasyonu kurup gerekli anonsları yapması. İmha ekibi kurarak gerektiğinde hızlı bir şekilde imha olayının gerçekleştirilmesi.İl müdürlüğümüzün gerekli gördüğü tedbirleri alması ve anonsların yapılması.
Yetiştirici Birlikleri: Kuduz hastalığı şüphesi ile karşılaşıldığında İl müdürlüğümüze ihbar edilmesi gerektiği ,Yetiştiricilerine hastalıkla ilgili bilgilerin verilmesi, hastalık tespit edildiğinde izlemesi gereken yolları.
Hastalığın Bulaşması: Kuduz hayvanların salyasında bulunur ve genellikle ısırma suretiyle bulaşır. Enfekte hayvanların salyaları ile çevreye yayılır. Köpeklerde salya Klinik belirtilerin başlangıcından 5 gün önceye kadar virüs ihtiva eder. Hasta hayvanların idrar, süt, gaita, trakeal mukus ve kanlarında da virüs bulunur. Ancak hastalığın yayılmasında önemli değildir. Kuşlar veya böceklerde kuduz virüsüne rastlanmaz. Avrupa kıtasında kaydedilen tüm kuduz vakalarının % 60-80’inde tilkilerin sorumlu olduğu bildirilmektedir.
Kan, hastalığın bulaşmasında rol oynamaz. Beyinde hemen sadece gri cevherde çoğalan virüs yeniden otonom sinirler yolu ile tükürük bezleri, böbrek üstü bezi, böbrek, akciğer, karaciğer, iskelet kasları, deri ve kalp gibi diğer organlara ulaşır. Ancak hastalığın teşekkülünde ve yayılmasında bunun pek önemi yoktur. Virüsün özellikle tükürük bezine ulaşması hastalığın salya ile bulaşmasına sebep olur.
Hastalıklı hayvan tarafından ısırıldıktan sonra kas dokusuna giren virüs, önce kas dokusu içinde çoğalır. Daha sonra periferik sinirler aracılığıyla merkezi sinir sistemine ve oradan hızla beyine ulaşır. Beyine yerleşip işgal eden virüsün artık yukarı hareketi tamamlanmış ve aşağı doğru hareketine başlar ve göz, tükürük bezleri, deri gibi organlara yerleşir.
Hastalığın bulaşmasında vahşi ve evcil karnivorlar büyük rol oynarlar. Köpek ve kedilerin yanında, başta tilki olmak üzere kurt, çakal ve sansar gibi hayvanlarla mücadele edilmelidir. Bu amaçla gelişmiş batılı ülkelerde öncelikle tilkilerde olmak üzere yabani karnivorların oral yolla aşılanmaları sayesinde kuduza yakalanma ve hastalığı taşımaları önlenmiştir. Son yıllarda özellikle sokak köpeklerinde oral yolla aşılama çalışmaları yapılmıştır. Böyle uygulamaların yaygınlaştırılması ve pratiğinin artırılması kuduzu önlemede gerekli olduğu düşünülmektedir.
Başı boş kedi ve köpekler kontrol altına alınması ve kontrolsüz üremenin önlenmesi amacıyla toplama ve kısırlaştırma merkezleri kurulmalıdır. Sokak köpekleri sahiplendirilmeli, kayıt altına alınmalı, sahipli köpekler periyodik olarak aşılanmalıdırlar. Zorunlu hallerde başı boş kedi ve köpekler uygun yöntemlerle uyutulmalıdırlar. Bu konuda halkımızın ve hayvan koruma derneklerinin ilgililere yardımcı olmaları gerekmektedir. Kuduz hastalığı tedavi edilmez.
Şüpheli hayvanlar 10 gün süre ile gözetim altına alınmalıdır. Bu süre içerisinde kuduz hastalığı belirtileri göstermeyen hayvanların kuduz olmadığı sonucuna varılır ve koruyucu amaçla aşılanır.
Hastalık Süresince Halk Sağlığı İl Müdürlüğü, Belediyeler ve Muhtarlıklarla ilgili koordineli bir şekilde yapılmakta olup özellikle hastalık çıkan yerlerde aşılama, karantina, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğümüz tarafından iletilen genel uyarılar ve imha aşamasında izlenilmesi gereken yollar dinleyicilere iletilmiş, Halk Sağlığı İl Müdürlüğünde görevli Dr. Yavuz ÖZSULAR tarafından hastalığın halk sağlığı açısında önemi ve alınması gereken tedbirler anlatılmıştır.
Halk Sağlığı İl Müdürlüğü: Hastalık şüpheli hayvanın bulunduğu yerde insan sağlığı açısında gerekli idari fenni tedbirlerin alması.
Belediyeler: Kuduz hastalığı şüphesi ile karşılaşıldığında İl müdürlüğümüze ihbar edilmesi gerektiği, Başıboş hayvanların toplanması, aşılanması ve imha aşamasında gerekli araç gereç ve ekiplerin hazırda bulundurulması.
Muhtarlıklar: Kuduz hastalığı şüphesi ile karşılaşıldığında İl müdürlüğümüze ihbar edilmesi gerektiği ,Hastalığın bildirimi, aşılamaya gidildiğinde vatandaşla gerekli koordinasyonu kurup gerekli anonsları yapması. İmha ekibi kurarak gerektiğinde hızlı bir şekilde imha olayının gerçekleştirilmesi.İl müdürlüğümüzün gerekli gördüğü tedbirleri alması ve anonsların yapılması.
Yetiştirici Birlikleri: Kuduz hastalığı şüphesi ile karşılaşıldığında İl müdürlüğümüze ihbar edilmesi gerektiği ,Yetiştiricilerine hastalıkla ilgili bilgilerin verilmesi, hastalık tespit edildiğinde izlemesi gereken yolları.