Köylüler kendi alınterleriyle, nasırlı elleriyle biriktirdiklerini cami yapımına harcadılar.
Köylüler dostların da yardımı ile inşallah kısa sürede mescidimizi bitireceğiz.’dediler
Bu mektebin yaşatılması, genç nesile doğru ve dolu bir şekilde aktarılması için halkının içinde onlardan biri olarak çalışan mescit yapımında büyük emeği olan Kurban Varol Hoca'ya da teşekkür ettiler.
Bu örneklik aslında bizim toplumumuzun tamamına ait. Türkiye Şiilerinin mescitlerinin tamamında durum bu şekildedir. Halk vardır sahnede. Mescidin yapımında, Âlimin geçiminde, toplumsal ramazan sofralarında, Aşurâ matem programlarında ne yapılmışsa bu halk eliyledir. Çokta bereketlidir bu tarz imece usulü yaşam modeli. 10 tl ile 1000tl aynı caminin duvarında tuğladır bazen, veya aynı kazanda ihsan... Bazen Resmi kurumlardan gelen bir şeyler de olmuyor değil, haksızlık edemeyiz. Ama ana iskelet bu halktır. Sofrasından, cebinden, her yıl mescidine ayırdıkları, onların ata-baba gelenekleridir, inançlarına dair samimiyetleridir.
Bu şekilde vatan ortak paydasında yaşayıp gidiyoruz işte. Memnunuz halkımızın bu hassasiyetinden. Memnunuz çıkardıkları bu işlerden. Kuzugüdenli hemşehrilerimize bu vesileyle şükran dileklerimimizi iletiyoruz. Rabbim yaşattıkları bu gururdan dolayı ayaklarına taş değdirmesin.



