MHP MKYK ÜYESİ ABBAS BOZYEL “ERMENİ SINIRINA DAYANDI DİYORLAR’ HAYROLA SABAH-I ŞERİFELER HAYROLA. BİZ BUNU MEYDANLARDA GÜNLERDİR İLAN ETTİK.” DEDİ.
MHP il teşkilatı, Iğdır’da yapılan 29 Mart yerel seçim sonucuna itirazı ile ilgili basın toplantısı yaptı.
Basın toplantısında açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Cahit Erol; “28/03/2009 günü dört bin adet kullanılacak birleşik oy pusulasının kaybolduğuna dair almış olduğumuz ihbar üzerine MHP teşkilatı yönetim kurulu kararı alarak aynı zamanda merkez ilçe seçim kuruluna bu olayı bildirdik. Gerekli araştırmaları kendileri yaptılar. İkinci bir olay ise, 31/03/2009 günü tekrar yönetim kurulu kararı alarak, seçimlere hile karıştırıldığından şüphelenerek seçim sonucuna itirazımızı yaptık. MHP il teşkilatı sadece parti olarak itirazı biz yaptık ve sonucunu beklemekteyiz. Bu konuyla ilgili MKYK üyemiz Abbas Bozyel sizlere bilgilendirecektir.” Dedi.
Abbas Bozyel, açıklamasında; “Bu gün yapmış olduğumuz itirazın gerekçesi ve itiraz sonrası gelişmelerle ilgili bilgilendirmek maksadıyla bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bizler hem halkın içerisinde dolaşan değerlendirmeler sebebiyle, hemde devletin ciddi kurumlarının bu konudaki bilgisi ve hassasiyeti dahilinde almış bulunduğumuz duyumlar sebebiyle seçimlerden biz, bir gün önce Iğdır nöbetçi Cumhuriyet savcılığına ve Iğdır merkez ilçe seçim hakimliğine bir dilekçeyle başvurarak dört bin adet oyun, hem mükerrer olarak kullandırılacağı hem de bir şekilde başkalarının yerine kullandırılacağı noktasından hareketle bu konuda yargının dikkatli davranması gerektiğini ve bizim bu şüphelerimizin hem sivil hem de resmi yerlerden duyumlar şeklinde gelen bilgilerin değerlendirilmesini istemiş olduk. Daha sonra biz 29 Mart seçimlerinin akabinde, tüm sandık başkanlarının emrinde çalışan sandık görevlilerimiz, temsilcilerimiz görüşlerini bilgilerini, gezici müşahitlerin değerlendirmelerini tespitlerini ve adayımız Ekber Yeşil’in, il başkanımız Cahit Erol’un, bizlerin yerinde görüp tespit ettiklerimiz bir araya toparlayıp değerlendirdikten sonra, itirazımızı yaptık. İtirazımızda da, 298 sayılı yasanın 103/4 maddesi gereğince sandıktaki birleşik oy pusulalarının arkasında ilçe seçim kurulunun mühür olmadığı takdirde, bunların iptal olunacağı bilinmesine rağmen, yasa gereği maalesef tüm sandıklarda bu tarz bizati benim kullandığım sandık 1071 nolu sandıkta dahil olmak üzere eski bir milletvekili olarak söylüyorum orada da dahil olmak üzere arkasında, esas birinci olan mühür olmadığı noktasında görüşümüzü belirttik. Ve Iğdır dışında olanlara oy kullandırıldığını, ölen isimlerine oy kullandırıldığını, buradan tayini çıkmış olan kişilerin adına oy kullandırıldığını özellikle bu noktada sadece DTP’nin kitlesel olarak seçmenlerin bulunduğu yerlerde değil, AKP’nin temsilcilerinin bizati gayrimeşru bir şekilde fiziksel güç kullanarak baskı kurarak, zorla tehdit ederek, şiddet kullanarak, ki; ülkü ocağı başkanımız Mücahit Yalçın’ı aynı zamanda darp ettiler. Orada bir izdiham yaratarak, sandık başkanlarının rahat ve huzurlu bir görev yapmalarına engel olduğunu söyledik. Bununla ilgili olarak, devletin Iğdır’da görev yapan birimlerini o gün uyardık. Buradan söylüyorum, bir emniyet teşkilatını defalarca uyardık. İlçe seçim kurulunu uyardık. İki kişi sıraya girerek, arkadakilere zaman kaybettirdiğini söyledik. 7 Kasım mahallesinde kaleşnikof silahla içeriye girerek, seçmenlere silah gösterdiğini söyledik. AKP’nin belediye başkan adayı Nurettin Aras’ın ailesi ve yanındakilerin bizzat olay çıkardığını söyledik. Küfürlü ve fiziksel güç kullanarak, böyle bir şiddet ortamı yarattığını söyledik. Bir tek sandıkta bir tek yerde ne polis kayıtlarına ne de vatandaşın huzurunda MHP’lilerin böyle bir davranış şekli yoktur. Adayımız Ekber Yeşil’e varıncaya kadar hakaretlere uğradık. Bu farklı bir konu. Burada güvenlik tedbirlerini almayanların bu konuda eksiklikleri vardır. Ama bir şey var. Oda nedir. Biz yarın sunacağımız şekilde, nerede ölülerin ismine, başkalarının yerine oy kullanılmış onları muhatabımız olan İlçe seçim kurumuna sunacağız. Biz, itirazın son saatine kadar bekledik, MHP’nin dışında hiçbir kimse itiraz etmedi. Nedeni ise DTP’nin kullandığı yöntemlerin aynısını AKPde kullandığı için ve foyaları ortaya çıkacağı için, korktuklarından dolayı itiraz edemediler. Bizim gibi halkı bilinçlendirsinler itirazlarını ve sebeplerini göstersinler. MHP’nin itirazı sadece DTP’nin oy kullandırtma yöntemine değil, bizim kullandığımız itiraz, yapmış olduğumuz itiraz DTP’yle beraber AKP’nin kendisinedir, adayınadır, yönteminedir. Bu konuda yargıya, hukuka güveniyoruz. Buradan onlara diyecek birkaç sözümüz var. Her zaman yaptıkları gibi, hala bize iftira atıyorlar, hala insanları kandırmakla aldatmakla meşguller. İtiraz etmişsen çık ortaya itirazını göster. Yüreğimle çıktım de, hukukumu korumak istiyorum de. Ama senin ne hukukunu koruyacak yüreğin nede duruşun var. Bu zamanda dik durmayacaksın da, ne zaman dik duracaksın. Bu eğilmeden kurtulun artık. Iğdır’ın kaderini düşünüyorsanız, önce eğri durmaktan kurtulun. Bakan Cemil Çiçek’e de bir sözüm var. Eğer bunları biliyordunuz ise neden Iğdır’dan MHP kökenli birisini getirip partinizden aday yaptınız. Bu halkı böldünüz. Şimdide çıkıp ulusal tv haberlerinde DTP, Iğdır’ı da aldı, Ermenistan sınırına dayandı. Türkiye’nin sınır güvenliğinin tehlikede olduğunu söylüyorsunuz. Biz bu meydanlarda boğazımız yırtılana kadar bağıra, bağıra söyledik buranın güvenlik açısından önemli. “Iğdır, Türkiye’nin boynudur.” Demedik mi.” Dedi.
Ekber Yeşil ise açıklamasında; “Öncelikle, bu günkü sahte doğru, şekliyle gözüken bir tablo var. DTP’nin seçimi sahte veya doğru yerel seçimi aldığı konusu. Bu konuda inanıyorum ki adalet yerini bulacak ve gerçekler ortaya çıkacaktır. Iğdır’da tablo buyken, Şerefsizlik yaparak, yaygara yaparak “bu memleketten kaçıp gittiler.” Diyenlere söylüyorum. Elinizde bu kadar delil varken, bu kadar Iğdır’ı seviyorsanız, bu kadar milletinize düşkünseniz, bu kadar vatanınızı seviyorsanız ise neden iki gündür itiraz etmediniz. Bunları neden deşifre etmiyorsunuz. Bunlarla uğraşacağınıza, hala bizlere iftira atıyorsunuz. Kaçtılar diyorsunuz. Asıl itiraz etmediğiniz için kaçan sizsiniz, biz buradayız, itirazımızı da yaptık takipçisiyiz. Ve mezara kadar da burada olacağım. Bu yaptıklarınız ayıptır. İnsanlığa sığmaz. Şerefli insanlar asla iftira etmez. Milletini bölmez, halkını bölmez. Burada özel bir kişiyi kastetmiyorum. Kim bu konuşmaları yapmışsa. Kaldı ki bu gün devlet bakanı Cemil Çiçeğin Iğdır’la ilgili açıklamasıyla ilgili. DTP Ermenistan sınırına dayandı sözüne. Biz, sizin bu söylediklerinizi adaylığım sırasında ve öncesinde hep bunu anlattım. Iğdır’da ki seçim diğer şehirlerdeki seçimlerden, jeopolitik stratejik ve burada yaşayan kültür farklılıklarıyla kaynaklı olarak ayrı bir önem taşıdığını, her toplantımda, hem mitingde, hem de yerel basında sık sık gündeme getirerek devleti, hükümeti hassasiyete çağırdık. Uzun zamandır bu konuyu kapı kapı dolaşarak anlattık. Bu bağlamda, DTP’nin hedeflerini paylaşan AKP’nin içinde belli bir DTP’nin iz düşümü olduğunu söyledik biz. Örnek vereyim. Nurettin Aras basına, seçimlerin demokratik bir şekilde yapılmadığını söylüyor. Peki bunları söylerken seçim boyunca yanında dolaştırdığı il başkanı nerde, ne den yalnız bırakıldı. Hukuk devletinde yaşıyoruz. Gidin seçim kuruluna sorun AKP’nin il başkanı bu seçim sonuçlarına itiraz etmiş mi. Yani bu konuları Nurettin Aras biliyor da AKP’nin il başkanı bilmiyor mu. Partiler mevzuatı açısından kendileri itiraz etmeleri gerekiyor. Eğer samimi olsalardı başta il başkanı koşardı itiraz etmeye. Biz bu konuyla ilgili il başkanımızla beraber itirazımızı yaptık. Seçimlerin hileli olduğunu ve iptal edilmesi için itiraz ettik. Sözümüz ona yerel AKP, Ankara daki AKP’nin farklılığı, Yerel AKP içinde lokal anlamda da olsa DTP’nin iz düşümü var. İdeallerini paylaşan yönetim kurulunda insanlar var. AKP il başkanının da itiraz etmemesi bunun delilidir. Neden adayınız bizler gibi basını toplayıp açıklama yapıyor da, AKP il başkanı neden yapmıyor. Bu onun için Iğdır’daki AKP’nin içindeki iz düşümü Türk milliyetçilerini bölerekten, burada DTP’nin kazanması projesine yardımcı olduğunu yıllardır anlatıyoruz. Aylardır seçim meydanlarında, ev toplantılarında bunları anlatıyoruz. Toplumu bilinçlendiriyorduk. Ben bunu anlamayanlara günaydın diyorum. İkinci bir olay ise Iğdır valisini istifaya çağırıyorum. Iğdır valisi istifa etmeli. Stratejik öneme sahip olan vilayetimizde, seçimin ayrı bir özelliği olduğunu ben bildiğim halde vali beyde biliyor. Bizzat kendisine de bu konuyu daha önce arz ettik. Yerel medyadan okuduk vali bey, defalarca politize olduğunu gördük, hiçbirinde tekzip yapmadı. Tekzip yapmaması ne anlama geliyor. Sukut ikrardandır. Vali politize olmuştur. Deşifre olmuştur. Tarafsızlığını koruyamamıştır. Devleti temsil edememiştir. Partili gibi davranmıştır. Bu halkımızın içinde konuşulanlar. Bu yüzden dolayı istifa etmesini istiyorum. Bu günkü tablonun ortağıdır. Madem AKP’nin adayı ve yönetimi özellikle adayı, 7 kasımdan şikayetçi, neden o bölgelerde DTP’nin müşahitlerini AKP diye yazdınız. Türk milliyetçilerini temsil etmeyen yerlerin %90’nı DTP’nin müşahidi olarak yazılmıştı. Görev yapıyorlardı. Bu adamlar DTP’nin emellerine hizmet eden adamlardı. DTP’lilerin yerleşik yerlerinde ölen insanlarımızın adına oy kullandılar. Dışarıda olan insanlarımızın adına oy kullandılar. Belli sandıklarda saat 7’ye kadar oy kulandılar. Bunu sadece DTP’liler değil AKP’lilerde yaptı. Tesadüftür, benim kardeşimin eşi Zehra Yeşil oy kullanmaya giderken listede kullandı gözüküyor. Zehra Yeşil oy kullanmaya gitmeden önce bir başkası onun yerine İnönü ilköğretim okulunda sahte imza atarak oyunu kullanmış. Bu açıklanacak bir durum değildir benim ailemden birisinin oyunu bile sahte kullandılar. Ve daha sonra bu sahte oy kullanma ortaya çıkınca bir yanlışlık oldu diyorlar. Enteresan olan bir şey daha var. DTP’li olan bölgelerde seçime katlım %98’lerde. Bu dünyanın hangi normudur. Ve katılımların sonucu DTP çıkıyor. Bu bağlamda valiyle ilgili politize olması basında çıkması nedeniyle, hepinizin bilmediği ve bir kısmınızın da bildiği bazı şeyler var. İlimizde alimlere ve yaşlı insanlarımıza karşı bir saygı hürmet var. Sayın vali, bu gün senin burada vali olarak tarafsızlığını koruman gerekirken, çağırıyorsun Iğdır’ın ileri gelenlerini, “başbakana sözüm var. Bana yardımcı olun.” Devleti temsil eden bir vali bunu yapar mı. Hatta bir şey daha söylemiş onu da günü geldiği zaman açıklayacağım. Vali adaletliğini yitirmiştir. Tarafsızlığını yitirmiştir. Sonuç olarak, Bu gün şehirdeki hava, özellikle AKP merkezi seçim iptal edildi diyorlar. Hepsi yalandır. Seçimler iptal edilmiş değil. Seçime biz itiraz etmişiz, İtiraz edende MHP il başkanı ve benim. AKP il başkanının itiraz etmediğini iyi biliyorum da, adayı da etmiş mi, etmemiş ki tam bilemiyorum. Seçimin iptalini talep etmekteyiz, tekrardan adaletli ve güvenlik çerçevesinde bir seçim yapılmasını istiyoruz. Hayatta keş kelerin faydası yoktur, 30 Martta Nurettin Aras olmayacak, ya DTP, yada MHP var demiştim.” Dedi.
MHP il teşkilatı, Iğdır’da yapılan 29 Mart yerel seçim sonucuna itirazı ile ilgili basın toplantısı yaptı.
Basın toplantısında açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Cahit Erol; “28/03/2009 günü dört bin adet kullanılacak birleşik oy pusulasının kaybolduğuna dair almış olduğumuz ihbar üzerine MHP teşkilatı yönetim kurulu kararı alarak aynı zamanda merkez ilçe seçim kuruluna bu olayı bildirdik. Gerekli araştırmaları kendileri yaptılar. İkinci bir olay ise, 31/03/2009 günü tekrar yönetim kurulu kararı alarak, seçimlere hile karıştırıldığından şüphelenerek seçim sonucuna itirazımızı yaptık. MHP il teşkilatı sadece parti olarak itirazı biz yaptık ve sonucunu beklemekteyiz. Bu konuyla ilgili MKYK üyemiz Abbas Bozyel sizlere bilgilendirecektir.” Dedi.
Abbas Bozyel, açıklamasında; “Bu gün yapmış olduğumuz itirazın gerekçesi ve itiraz sonrası gelişmelerle ilgili bilgilendirmek maksadıyla bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bizler hem halkın içerisinde dolaşan değerlendirmeler sebebiyle, hemde devletin ciddi kurumlarının bu konudaki bilgisi ve hassasiyeti dahilinde almış bulunduğumuz duyumlar sebebiyle seçimlerden biz, bir gün önce Iğdır nöbetçi Cumhuriyet savcılığına ve Iğdır merkez ilçe seçim hakimliğine bir dilekçeyle başvurarak dört bin adet oyun, hem mükerrer olarak kullandırılacağı hem de bir şekilde başkalarının yerine kullandırılacağı noktasından hareketle bu konuda yargının dikkatli davranması gerektiğini ve bizim bu şüphelerimizin hem sivil hem de resmi yerlerden duyumlar şeklinde gelen bilgilerin değerlendirilmesini istemiş olduk. Daha sonra biz 29 Mart seçimlerinin akabinde, tüm sandık başkanlarının emrinde çalışan sandık görevlilerimiz, temsilcilerimiz görüşlerini bilgilerini, gezici müşahitlerin değerlendirmelerini tespitlerini ve adayımız Ekber Yeşil’in, il başkanımız Cahit Erol’un, bizlerin yerinde görüp tespit ettiklerimiz bir araya toparlayıp değerlendirdikten sonra, itirazımızı yaptık. İtirazımızda da, 298 sayılı yasanın 103/4 maddesi gereğince sandıktaki birleşik oy pusulalarının arkasında ilçe seçim kurulunun mühür olmadığı takdirde, bunların iptal olunacağı bilinmesine rağmen, yasa gereği maalesef tüm sandıklarda bu tarz bizati benim kullandığım sandık 1071 nolu sandıkta dahil olmak üzere eski bir milletvekili olarak söylüyorum orada da dahil olmak üzere arkasında, esas birinci olan mühür olmadığı noktasında görüşümüzü belirttik. Ve Iğdır dışında olanlara oy kullandırıldığını, ölen isimlerine oy kullandırıldığını, buradan tayini çıkmış olan kişilerin adına oy kullandırıldığını özellikle bu noktada sadece DTP’nin kitlesel olarak seçmenlerin bulunduğu yerlerde değil, AKP’nin temsilcilerinin bizati gayrimeşru bir şekilde fiziksel güç kullanarak baskı kurarak, zorla tehdit ederek, şiddet kullanarak, ki; ülkü ocağı başkanımız Mücahit Yalçın’ı aynı zamanda darp ettiler. Orada bir izdiham yaratarak, sandık başkanlarının rahat ve huzurlu bir görev yapmalarına engel olduğunu söyledik. Bununla ilgili olarak, devletin Iğdır’da görev yapan birimlerini o gün uyardık. Buradan söylüyorum, bir emniyet teşkilatını defalarca uyardık. İlçe seçim kurulunu uyardık. İki kişi sıraya girerek, arkadakilere zaman kaybettirdiğini söyledik. 7 Kasım mahallesinde kaleşnikof silahla içeriye girerek, seçmenlere silah gösterdiğini söyledik. AKP’nin belediye başkan adayı Nurettin Aras’ın ailesi ve yanındakilerin bizzat olay çıkardığını söyledik. Küfürlü ve fiziksel güç kullanarak, böyle bir şiddet ortamı yarattığını söyledik. Bir tek sandıkta bir tek yerde ne polis kayıtlarına ne de vatandaşın huzurunda MHP’lilerin böyle bir davranış şekli yoktur. Adayımız Ekber Yeşil’e varıncaya kadar hakaretlere uğradık. Bu farklı bir konu. Burada güvenlik tedbirlerini almayanların bu konuda eksiklikleri vardır. Ama bir şey var. Oda nedir. Biz yarın sunacağımız şekilde, nerede ölülerin ismine, başkalarının yerine oy kullanılmış onları muhatabımız olan İlçe seçim kurumuna sunacağız. Biz, itirazın son saatine kadar bekledik, MHP’nin dışında hiçbir kimse itiraz etmedi. Nedeni ise DTP’nin kullandığı yöntemlerin aynısını AKPde kullandığı için ve foyaları ortaya çıkacağı için, korktuklarından dolayı itiraz edemediler. Bizim gibi halkı bilinçlendirsinler itirazlarını ve sebeplerini göstersinler. MHP’nin itirazı sadece DTP’nin oy kullandırtma yöntemine değil, bizim kullandığımız itiraz, yapmış olduğumuz itiraz DTP’yle beraber AKP’nin kendisinedir, adayınadır, yönteminedir. Bu konuda yargıya, hukuka güveniyoruz. Buradan onlara diyecek birkaç sözümüz var. Her zaman yaptıkları gibi, hala bize iftira atıyorlar, hala insanları kandırmakla aldatmakla meşguller. İtiraz etmişsen çık ortaya itirazını göster. Yüreğimle çıktım de, hukukumu korumak istiyorum de. Ama senin ne hukukunu koruyacak yüreğin nede duruşun var. Bu zamanda dik durmayacaksın da, ne zaman dik duracaksın. Bu eğilmeden kurtulun artık. Iğdır’ın kaderini düşünüyorsanız, önce eğri durmaktan kurtulun. Bakan Cemil Çiçek’e de bir sözüm var. Eğer bunları biliyordunuz ise neden Iğdır’dan MHP kökenli birisini getirip partinizden aday yaptınız. Bu halkı böldünüz. Şimdide çıkıp ulusal tv haberlerinde DTP, Iğdır’ı da aldı, Ermenistan sınırına dayandı. Türkiye’nin sınır güvenliğinin tehlikede olduğunu söylüyorsunuz. Biz bu meydanlarda boğazımız yırtılana kadar bağıra, bağıra söyledik buranın güvenlik açısından önemli. “Iğdır, Türkiye’nin boynudur.” Demedik mi.” Dedi.
Ekber Yeşil ise açıklamasında; “Öncelikle, bu günkü sahte doğru, şekliyle gözüken bir tablo var. DTP’nin seçimi sahte veya doğru yerel seçimi aldığı konusu. Bu konuda inanıyorum ki adalet yerini bulacak ve gerçekler ortaya çıkacaktır. Iğdır’da tablo buyken, Şerefsizlik yaparak, yaygara yaparak “bu memleketten kaçıp gittiler.” Diyenlere söylüyorum. Elinizde bu kadar delil varken, bu kadar Iğdır’ı seviyorsanız, bu kadar milletinize düşkünseniz, bu kadar vatanınızı seviyorsanız ise neden iki gündür itiraz etmediniz. Bunları neden deşifre etmiyorsunuz. Bunlarla uğraşacağınıza, hala bizlere iftira atıyorsunuz. Kaçtılar diyorsunuz. Asıl itiraz etmediğiniz için kaçan sizsiniz, biz buradayız, itirazımızı da yaptık takipçisiyiz. Ve mezara kadar da burada olacağım. Bu yaptıklarınız ayıptır. İnsanlığa sığmaz. Şerefli insanlar asla iftira etmez. Milletini bölmez, halkını bölmez. Burada özel bir kişiyi kastetmiyorum. Kim bu konuşmaları yapmışsa. Kaldı ki bu gün devlet bakanı Cemil Çiçeğin Iğdır’la ilgili açıklamasıyla ilgili. DTP Ermenistan sınırına dayandı sözüne. Biz, sizin bu söylediklerinizi adaylığım sırasında ve öncesinde hep bunu anlattım. Iğdır’da ki seçim diğer şehirlerdeki seçimlerden, jeopolitik stratejik ve burada yaşayan kültür farklılıklarıyla kaynaklı olarak ayrı bir önem taşıdığını, her toplantımda, hem mitingde, hem de yerel basında sık sık gündeme getirerek devleti, hükümeti hassasiyete çağırdık. Uzun zamandır bu konuyu kapı kapı dolaşarak anlattık. Bu bağlamda, DTP’nin hedeflerini paylaşan AKP’nin içinde belli bir DTP’nin iz düşümü olduğunu söyledik biz. Örnek vereyim. Nurettin Aras basına, seçimlerin demokratik bir şekilde yapılmadığını söylüyor. Peki bunları söylerken seçim boyunca yanında dolaştırdığı il başkanı nerde, ne den yalnız bırakıldı. Hukuk devletinde yaşıyoruz. Gidin seçim kuruluna sorun AKP’nin il başkanı bu seçim sonuçlarına itiraz etmiş mi. Yani bu konuları Nurettin Aras biliyor da AKP’nin il başkanı bilmiyor mu. Partiler mevzuatı açısından kendileri itiraz etmeleri gerekiyor. Eğer samimi olsalardı başta il başkanı koşardı itiraz etmeye. Biz bu konuyla ilgili il başkanımızla beraber itirazımızı yaptık. Seçimlerin hileli olduğunu ve iptal edilmesi için itiraz ettik. Sözümüz ona yerel AKP, Ankara daki AKP’nin farklılığı, Yerel AKP içinde lokal anlamda da olsa DTP’nin iz düşümü var. İdeallerini paylaşan yönetim kurulunda insanlar var. AKP il başkanının da itiraz etmemesi bunun delilidir. Neden adayınız bizler gibi basını toplayıp açıklama yapıyor da, AKP il başkanı neden yapmıyor. Bu onun için Iğdır’daki AKP’nin içindeki iz düşümü Türk milliyetçilerini bölerekten, burada DTP’nin kazanması projesine yardımcı olduğunu yıllardır anlatıyoruz. Aylardır seçim meydanlarında, ev toplantılarında bunları anlatıyoruz. Toplumu bilinçlendiriyorduk. Ben bunu anlamayanlara günaydın diyorum. İkinci bir olay ise Iğdır valisini istifaya çağırıyorum. Iğdır valisi istifa etmeli. Stratejik öneme sahip olan vilayetimizde, seçimin ayrı bir özelliği olduğunu ben bildiğim halde vali beyde biliyor. Bizzat kendisine de bu konuyu daha önce arz ettik. Yerel medyadan okuduk vali bey, defalarca politize olduğunu gördük, hiçbirinde tekzip yapmadı. Tekzip yapmaması ne anlama geliyor. Sukut ikrardandır. Vali politize olmuştur. Deşifre olmuştur. Tarafsızlığını koruyamamıştır. Devleti temsil edememiştir. Partili gibi davranmıştır. Bu halkımızın içinde konuşulanlar. Bu yüzden dolayı istifa etmesini istiyorum. Bu günkü tablonun ortağıdır. Madem AKP’nin adayı ve yönetimi özellikle adayı, 7 kasımdan şikayetçi, neden o bölgelerde DTP’nin müşahitlerini AKP diye yazdınız. Türk milliyetçilerini temsil etmeyen yerlerin %90’nı DTP’nin müşahidi olarak yazılmıştı. Görev yapıyorlardı. Bu adamlar DTP’nin emellerine hizmet eden adamlardı. DTP’lilerin yerleşik yerlerinde ölen insanlarımızın adına oy kullandılar. Dışarıda olan insanlarımızın adına oy kullandılar. Belli sandıklarda saat 7’ye kadar oy kulandılar. Bunu sadece DTP’liler değil AKP’lilerde yaptı. Tesadüftür, benim kardeşimin eşi Zehra Yeşil oy kullanmaya giderken listede kullandı gözüküyor. Zehra Yeşil oy kullanmaya gitmeden önce bir başkası onun yerine İnönü ilköğretim okulunda sahte imza atarak oyunu kullanmış. Bu açıklanacak bir durum değildir benim ailemden birisinin oyunu bile sahte kullandılar. Ve daha sonra bu sahte oy kullanma ortaya çıkınca bir yanlışlık oldu diyorlar. Enteresan olan bir şey daha var. DTP’li olan bölgelerde seçime katlım %98’lerde. Bu dünyanın hangi normudur. Ve katılımların sonucu DTP çıkıyor. Bu bağlamda valiyle ilgili politize olması basında çıkması nedeniyle, hepinizin bilmediği ve bir kısmınızın da bildiği bazı şeyler var. İlimizde alimlere ve yaşlı insanlarımıza karşı bir saygı hürmet var. Sayın vali, bu gün senin burada vali olarak tarafsızlığını koruman gerekirken, çağırıyorsun Iğdır’ın ileri gelenlerini, “başbakana sözüm var. Bana yardımcı olun.” Devleti temsil eden bir vali bunu yapar mı. Hatta bir şey daha söylemiş onu da günü geldiği zaman açıklayacağım. Vali adaletliğini yitirmiştir. Tarafsızlığını yitirmiştir. Sonuç olarak, Bu gün şehirdeki hava, özellikle AKP merkezi seçim iptal edildi diyorlar. Hepsi yalandır. Seçimler iptal edilmiş değil. Seçime biz itiraz etmişiz, İtiraz edende MHP il başkanı ve benim. AKP il başkanının itiraz etmediğini iyi biliyorum da, adayı da etmiş mi, etmemiş ki tam bilemiyorum. Seçimin iptalini talep etmekteyiz, tekrardan adaletli ve güvenlik çerçevesinde bir seçim yapılmasını istiyoruz. Hayatta keş kelerin faydası yoktur, 30 Martta Nurettin Aras olmayacak, ya DTP, yada MHP var demiştim.” Dedi.