Erol yaptığı yazılı açıklamada “Seçimler yaklaşırken sayın Başbakanımız ve AKP nin genel başkanı, valileri Ankara’ya sesleterek yaptığı konuşmada Valilerden. “Hanımlarınızı da alarak köy, mahalle demeden insanların evlerine giderek onların hallerinden haberdar olun, eğer evlenmeyen kaymakamlar da varsa derhal evlensinler. Onlarda kazalarında ve köylerinde hal hatır sorsunlar, şimdi şu devleti temsil eden valilerimiz bir partinin genel başkanının emirlerine uyarak elektriği olmayan Tunceli’nin köyüne çamaşır makinesi, buzdolabı götürüp bırakmakla Elazığ’da kömür kamyonunun üstüne çıkıp kömür dağıtmakla halkı devletle bütünleştirmek mi istiyorlar, yoksa AKP ye oy toplamak mı istiyorlar. Aynı Başbakanımız daha sonra muhtarları ve diğer kamu görevlileri ile de toplantılar yaparak AKP nin il başkanıymışcasına çalışmalarına ve AKP ye destek olmalarını dolaylı yollardan izah etmiş ve kendi taraflarına çekerek herkim kendi ilinde ve ilçesinde AKP ye oy kazandırmış ve oyunu yükseltmişse o kamu görevlileri mükâfatlandırılmıştır.“ dedi.
Erol, açıklamasında şunları kaydetti: “Bizim eski valimiz ne kadar yaranmak istediyse de bir türlü yaranamadı çünkü o vali bey AKP yi kazandıracağı yerde DTP yi kazandırdı, yani AKP ye ihanet etti.Mükafatını da alarak merkeze alındı. Şimdi Başbakanın emriyle hareket eden şu vali beyler köylere giderek toplantılar düzenliyorlar. Sözde fakir fukura bulacak yardım edecekler. Her köyün mahallenin, mezranın kendi muhtarı var, o muhtarlara söyleyin fakirlerini tesbit etsinler, devlette balık yemeyi değil balık tutmayı öğretsin onlara. Çünkü burada devlet değil hükümet insanları fakirleştirerek kendine bağımlı edip balık yenmekle beraber o insanlarımızın yüreklerini de ellerinden alıyor. Şimdi açılış törenlerine bakıyoruz. Başbakanımızın ezberlediği sözleri valilerimiz tekrarlıyor. Bizler bölünmüş yollar yaptık, alkış. Bizler havaalanları yaptık aynen şak şak şak. Alkış. Geleceğimiz aydınlık olacak ne ile 36 etnik grupla mı? Büfelerden sigara çalanlarla mı, marketleri soyanlarla mı? Hayır hayır sayın hükümet bu gidişat partizanca bir gidişattır. Kamu görevlilerini siyasallaştırma bir gün keser değil sapı kendinize döner. Burada sayın valimize bir şey sormak istiyorum.Şu milli bayramlarda neden muhalefet protokolde olmuyor.Hiç dikkatinizi çekti mi? Ben söyleyeyim. Muhalefetin her birine bir kırık naylon sandalye vererek, protokolün sonuna doğru itiyorlar. Çelenk koyma da sıra ne ise protokolde de yerleri aynıdır. Amma muhalefetin olmaması lazım. Bu da AKP nin bir bencilce politikasıdır.Bizler MHP camiası olarak sayın valimizden ve kamu görevlilerinden rica ediyoruz. Hükümetin emriyle değil, devletin emriyle, devletin sizlere verdiği ulvi değerlerle hareket edelim. Çünkü iktidarlar bir gün son bulur ama devletimiz ebed müddettir. Devleti de oluşturan millettir, milleti de kim ayrıştırırsa gelin hep beraber onlara dur diyelim.Yanlış yapanlara Türk Milleti olarak bugün ders verilmezse yarın mutlaka verilecektir.Burada son söz olarak Allahın size nasıl bakmasını isterseniz sizde insanlara öyle bakın.”
Erol, açıklamasında şunları kaydetti: “Bizim eski valimiz ne kadar yaranmak istediyse de bir türlü yaranamadı çünkü o vali bey AKP yi kazandıracağı yerde DTP yi kazandırdı, yani AKP ye ihanet etti.Mükafatını da alarak merkeze alındı. Şimdi Başbakanın emriyle hareket eden şu vali beyler köylere giderek toplantılar düzenliyorlar. Sözde fakir fukura bulacak yardım edecekler. Her köyün mahallenin, mezranın kendi muhtarı var, o muhtarlara söyleyin fakirlerini tesbit etsinler, devlette balık yemeyi değil balık tutmayı öğretsin onlara. Çünkü burada devlet değil hükümet insanları fakirleştirerek kendine bağımlı edip balık yenmekle beraber o insanlarımızın yüreklerini de ellerinden alıyor. Şimdi açılış törenlerine bakıyoruz. Başbakanımızın ezberlediği sözleri valilerimiz tekrarlıyor. Bizler bölünmüş yollar yaptık, alkış. Bizler havaalanları yaptık aynen şak şak şak. Alkış. Geleceğimiz aydınlık olacak ne ile 36 etnik grupla mı? Büfelerden sigara çalanlarla mı, marketleri soyanlarla mı? Hayır hayır sayın hükümet bu gidişat partizanca bir gidişattır. Kamu görevlilerini siyasallaştırma bir gün keser değil sapı kendinize döner. Burada sayın valimize bir şey sormak istiyorum.Şu milli bayramlarda neden muhalefet protokolde olmuyor.Hiç dikkatinizi çekti mi? Ben söyleyeyim. Muhalefetin her birine bir kırık naylon sandalye vererek, protokolün sonuna doğru itiyorlar. Çelenk koyma da sıra ne ise protokolde de yerleri aynıdır. Amma muhalefetin olmaması lazım. Bu da AKP nin bir bencilce politikasıdır.Bizler MHP camiası olarak sayın valimizden ve kamu görevlilerinden rica ediyoruz. Hükümetin emriyle değil, devletin emriyle, devletin sizlere verdiği ulvi değerlerle hareket edelim. Çünkü iktidarlar bir gün son bulur ama devletimiz ebed müddettir. Devleti de oluşturan millettir, milleti de kim ayrıştırırsa gelin hep beraber onlara dur diyelim.Yanlış yapanlara Türk Milleti olarak bugün ders verilmezse yarın mutlaka verilecektir.Burada son söz olarak Allahın size nasıl bakmasını isterseniz sizde insanlara öyle bakın.”