*
Çok değil bundan tam 11 ay 4 gün önce Mustafa Kemal, Samsun’a ayak bastığında ülke ufukları karanlık, İstanbul işgal altında,İşgal kuvvetleri Saray’ı esir almış,halk meczup Padişahın umurunda bile değil…
Anadolu’da çoğu kent İngiliz, Fransız, İtalyan kuvvetlerinin kotrolünde ve Yunan İzmir’e çıkma arifesinde…
Halk ; karamsar, bezgin, umutsuz ve fukaralık binmiş omuzlarına…
*
O gün birkaç kişi olan Mustafa Kemal, bu gün binlerle ifade ediliyor…
Anadolu bozkırındaki bu küçücük kentte binler toplanmış; kıpır kıpır, heyecanlı , umutlu ve coşkulu…
*
Namaz bitiyor ama halktaki coşku gittikçe artıyor…
Hacı Bayram Camiinin az altında olan Meclis binasına giden yolun sağında ve solunda binlerce insan sıralanmış Paşa’yı bekliyor…
Kalabalık Meclis binasına doğru yürüdükçe yeni katılımlarla bir çığ gibi büyüyor ve coşku katlanarak çoğalıyor…
En önde bir rahle içinde açık duran Kur’an-ı Azimüşşan ve Hilye-i Saadet, ardında Hoca Efendi, yanında Mustafa Kemal, onun yanında en yaşlı aza Sinop Milletvekili Şerif Bey onların yanında ve arkasında Milli Mücadelenin kahramanları Ali Fethi Bey’le İsmet Bey… Doktor Adnan Bey, Halide Hanım , ünlü şair ve hatip Mehmet Akif Bey,Erzurum Mebusu Celalettin Arif Bey… Mustafa Kemal’in 19 Mart 1920 tarihli genelgesi ile Anadolu’nun dört bir yanından ve çok zor koşullar altında seçilip gelen Milletvekilleri ve Halk…
O mebuslar ki hepsi Milli Mücadele’ye inanmış…
Ankara’ya kimi düşman işgali altında kaçarak, kimi dağ bayır yürüyerek, kimi saklanarak gelmiş… Korkularını bir kenara bırakmış, hepsi inançlı ve dim dik 115 kişi…
*
Savaşın son yıllarında Numune Mektebi ve Kulüp olarak yapılan bina, Ankaralıların büyük gayreti ile yapılır ve kısa zamanda açılışa hazır hale getirilir… Öyle ki yakınlardaki mektep inşaatından getirilen tuğlalar çatının kaplanmasına yetmez de Ankaralılar kendi evlerinin çatılarından kiremitleri söküp kucak kucak Meclis binasının çatısının kaplanması için getirirler…
Mebusların oturacakları sıralar Muallim Mektebinden getirilir, bir kahveden alınan petrol lambası ile aydınlatılan binaya vekillerin su ihtiyacını karşılamak için koridora üzerine maşrapa bulunan üç su küpü konulur…
Hattat Hulusi Efendinin yazdığı ‘Egemenlik Milletindir’ yazısı da kürsünün arkasına asılınca Meclis açılışa hazır olur…
*
Büyük Millet Meclisinin açılışında kurbanlar kesilir, Hacı Bayram Camii hocasının Kur’an tilavetinin ardından hep bir ağızdan dualar edilir,salavatlar getirilir ve Mustafa Kemal ‘Besmele’ çekip, duaların, Kur’an’ın ve Cuma’nın nuru ile açılışı yapar…
En yaşlı aza Sinop Milletvekili Şerif Bey, meclise Başkanlık eder ve açış konuşmasında ‘ …. Saltanat ve Hilâfet merkezinin istiklâlinin ortadan kalktığını, bunun ise kabul edilemez bir durum olduğun, Türk Milleti’nin derhal harekete geçerek içerisinde bulunulan Meclis’i teşekkül ettirdiğini .…………………İstanbul’un ve bütün vilâyetlerin kurtuluşunu Allah’ın izniyle sağlayacağını…’ belirtir.
24 Nisan 1920 günü gerçekleşen ikinci oturumda da Mustafa Kemal, Büyük Millet Meclisi’nin Başkanlığına seçilir…
***
Bu yıl açılışının 100.yılında ne yazık ki zorunlu olarak geniş kutlama yapamıyoruz ama 23 Nisan akşamı Meclis Başkanımızın çağrısına uyup , Millet olarak hep bir ağızdan İstiklal Marşımızı okuyacağız…
Yazımıza ‘Milli İradeye Doğru’ başlığını koyduk…
Çünkü Milli İrade kararı Erzurum’da alınmıştı…
Yarın inşallah onu anlatacağız…
F.F.ÖZSOY
22.04.2020 Erzurum-Pusula Gazetesi
EGEMENLİK MİLLETİNDİR.
(Milli İradeye Doğru…2)
Bugün Erzurum’da coşku var…
Genel Haber
Yayınlanma: 23 Nisan 2020 - 00:00
MİLLİ İRADEYE DOĞRU
Ankara’nın en büyük camii Hacı Bayram, bu Cuma bir başka dolu… Kalabalık tüm camiyi doldurduğu gibi, caminin çevresi de aynı şekilde… Yalnız erkekler mi… Kadınlar da çocuklarının ellerinden umutla tutmuş, coşkulu bir beklenti içine girmişler… Aynı beklenti ve coşku az ötedeki Millet Meclisi olarak açılacak binanın çevresine de hakim olmuş…
Genel Haber
23 Nisan 2020 - 00:00
İlginizi Çekebilir