Iğdır Üniversitesi Iğdır Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Sözer AKYILDIRIM, Sarıkamış Harekatının 107 yıl dönümü anısına bir konferans verdi.
Öğrenciler ve STK Temsilcilerinin katıldığı toplantıda, Öğretim Görevlisi AKYILDIRIM, yapmış olduğu konuşmada şunları kaydetti; Enver Paşa’nın ardı kesilmeyen taarruz emirleriyle eriyen Osmanlı Ordusu, soğuk ve açlığın da tesiriyle, mahvolur. Ordunun kaybı, çeşitli tahminlere göre, en az 60.000, en çok 90.000 arasındadır.
Gerçek olan şudur ki; Sarıkamış muharebesinde, ‘’Enver’in şan ve şeref hırsı ‘’ etkili olsa da asıl maksadın ‘’Almanların Doğu Avrupa cephesindeki yükünü azaltmak ‘’olduğu aşikardır. Muharebenin ana hatları İstanbul’da hazırlanmıştır.
Sarıkamış işinde Almanların olduğunu bilmekte yarar vardır.
26-27 ,1914 Aralık gecesi, Allahuekber dağlarının en yüksek yayla ve tepelerine sürülen ordu, donarak şehit olur. Taburların sayısı 100-150 ‘ye düşmüştür. Birlikler kara gömülmüştür. Orduyu düşman ateşinden, süngüsünden ziyade; tabiatın merhametsiz kanunları eritip bitirmektedir. Şiddetli fırtına ve soğuktan delirenler oluyor, Sarıkamış’a ise durmadan taze Rus kuvvetleri geliyordu. Oyun kaybedilmişti.
Ruslar ilerliyordu. Hatta Ordu Karargâhı da artık ateş altındaydı. 3 Ocak 1915’te Ruslar karşı taarruza geçtiler. Osmanlı muharebe hattı geri çekiliyordu. 8 Ocak günü de Enver Paşa, artık her şeyin bittiğini kabul etti. İstanbul’a dönmeye karar verdi. Artık Karadeniz yolu ile de dönemezdi. ’YAVUZ ZIRHLISI’’ bir torpile çarpmış, yaralanmıştı. Karadeniz’e Ruslar hakimdi. Enver Paşanın geriye dönmeye karar verdiği gün, Sinop bombardıman edildi. Trabzon sahilleri Rusların gözetimi altındaydı.
Enver Paşa, Erzurum’dan maiyetiyle ile beraber ve bu sefer karayolundan İstanbul’a hareket eder, amcası Halil Bey’e telgraf çeker. Halil Bey Urfa’dadır. Yarbay Halil Bey Enver Paşayı Ulukışla’da karşılar. Enver Paşa’nın yolculuğu; Erzurum, Erzincan, Sivas, Kayseri yolu ile Ulukışla’dır. Yeğen ve amcanın karşılaşmaları sessiz, merasimsizdir. Enver Paşanın söylediği ilk cümle şu olur:‘’KUVVE-İ KÜLLİYE MAHVOLDU!’’Haber: Oğuzhan Şıktaş
Öğrenciler ve STK Temsilcilerinin katıldığı toplantıda, Öğretim Görevlisi AKYILDIRIM, yapmış olduğu konuşmada şunları kaydetti; Enver Paşa’nın ardı kesilmeyen taarruz emirleriyle eriyen Osmanlı Ordusu, soğuk ve açlığın da tesiriyle, mahvolur. Ordunun kaybı, çeşitli tahminlere göre, en az 60.000, en çok 90.000 arasındadır.
Gerçek olan şudur ki; Sarıkamış muharebesinde, ‘’Enver’in şan ve şeref hırsı ‘’ etkili olsa da asıl maksadın ‘’Almanların Doğu Avrupa cephesindeki yükünü azaltmak ‘’olduğu aşikardır. Muharebenin ana hatları İstanbul’da hazırlanmıştır.
Sarıkamış işinde Almanların olduğunu bilmekte yarar vardır.
26-27 ,1914 Aralık gecesi, Allahuekber dağlarının en yüksek yayla ve tepelerine sürülen ordu, donarak şehit olur. Taburların sayısı 100-150 ‘ye düşmüştür. Birlikler kara gömülmüştür. Orduyu düşman ateşinden, süngüsünden ziyade; tabiatın merhametsiz kanunları eritip bitirmektedir. Şiddetli fırtına ve soğuktan delirenler oluyor, Sarıkamış’a ise durmadan taze Rus kuvvetleri geliyordu. Oyun kaybedilmişti.
Ruslar ilerliyordu. Hatta Ordu Karargâhı da artık ateş altındaydı. 3 Ocak 1915’te Ruslar karşı taarruza geçtiler. Osmanlı muharebe hattı geri çekiliyordu. 8 Ocak günü de Enver Paşa, artık her şeyin bittiğini kabul etti. İstanbul’a dönmeye karar verdi. Artık Karadeniz yolu ile de dönemezdi. ’YAVUZ ZIRHLISI’’ bir torpile çarpmış, yaralanmıştı. Karadeniz’e Ruslar hakimdi. Enver Paşanın geriye dönmeye karar verdiği gün, Sinop bombardıman edildi. Trabzon sahilleri Rusların gözetimi altındaydı.
Enver Paşa, Erzurum’dan maiyetiyle ile beraber ve bu sefer karayolundan İstanbul’a hareket eder, amcası Halil Bey’e telgraf çeker. Halil Bey Urfa’dadır. Yarbay Halil Bey Enver Paşayı Ulukışla’da karşılar. Enver Paşa’nın yolculuğu; Erzurum, Erzincan, Sivas, Kayseri yolu ile Ulukışla’dır. Yeğen ve amcanın karşılaşmaları sessiz, merasimsizdir. Enver Paşanın söylediği ilk cümle şu olur:‘’KUVVE-İ KÜLLİYE MAHVOLDU!’’Haber: Oğuzhan Şıktaş