Bu nedenle düşük maliyetli (ucuz) mal üretimi ve ihracatı teşvik
edilir. Maliyetlerin düşmesiyle; üretim artar, döviz girişi olur,
ekonomi canlanır, piyasa hareketlenir, işsizlik ortadan kalkar,
kişilerin gelirleri artar…
Serbest bölgelerde aşağıdaki vergiler kalkar; Alım satımı yapılan mal ve hizmetlerden;
-Katma Değer Vergisi, Gelir Vergisi, Kurumlar vergisi,
Bu vergiler ödenmeyeceğinden üretilen mallar daha düşük fiyatla (ucuz) alıcı bulacaktır.
Gümrük vergileri: Serbest bölgelerde ithal edilen mallar için Gümrük Vergisi ödenmediğinden ithal mallar daha düşük fiyatla alım- satıma konu olur.
Serbest bölgeye kim karar verir: Bir yerin serbest bölge sayılmasına, o bölgenin ekonomik koşulları da dikkate alınarak “Bakanlar Kurulu karar verir. Bakanlar kurulu, bir limanı ya da “bir şehrin tamamını” serbest bölge tayin edebilir. Ülkemizdeki kurulu serbest bölgeler; Ülkemizde halen 20’nin üzerinde serbest bölge bulunmaktadır. Bazıları; Mersin, Antalya, Ege, İstanbul Atatürk Havalimanı vb.
Iğdır’ın serbest bölgeye uygunluğu: Serbest bölgeler limanlarda ya da uluslararası transit yollar üzerinde ulaşım olanaklarına sahip yerlerde kurulur. Iğdır, açık ve işlemekte olan Nahçivan sınır kapısı yanında, açılması düşünülen Ermenistan ve İran sınır kapıları ile tam da uluslararası transit kara yolları üzerinde, dış pazarla yakınlığı ile Türkiye’de “serbest bölge” olmaya en uygun bölgemizdir.
Serbest Bölge Iğdır’a Neler Kazandıracak?
Bir kere, kurulacak serbest bölge en başta ülkemizin ve bulunduğumuz bölgenin kalkınmasında önemli roller üstlenir, ülkemiz ve bölgemizin toplam varlığında büyük değer artışları gerçekleşir, ihracat yoluyla ülkemize ve bölgemize döviz ve sermaye girişi hızlanır, sürekli açık veren dış ödemeler dengesinin düzeltilmesine katkı sağlanır. Serbest bölenin Iğdır İlimize kazandıracaklarını ise aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
* Bölgeye yatırım yapan firmaların satış ve kazançlarından vergi alınmaz (vergilerin sıfırlanması); Serbest bölgeye mal ve hizmet üreten ve satan firmaların bu satışları ile ilgili; Katma Değer Vergisi, Gelir Vergisi ve Kurumlar vergisi ödememeleri nedeniyle, büyük ve orta ölçekli yatırımcı işletmeler serbest bölge olması halinde Iğdır’a yatırım yapacak, bölgeye büyük ölçüde sermaye akacaktır.
* Gümrük vergileri ödenmeden ithalat yapılması (Gümrük vergilerinin sıfırlanması) ;
Serbest bölgelerden mal alanlar, ithalat sırasında ödenmesi gereken Gümrük vergilerini ödemezler, böylece ithal edilen mallar daha düşük (ucuz) fiyatla satın alınır. Bu da bölgeye sermaye ve yatırım yapılmasını teşvik edecek, talep yaratacak bir başka düzenlemedir.
* Iğdır’a hızlı sermaye akışı, yeni yatırımlarla ekonomi canlanır; Serbest bölge olması halinde, büyük ve orta boy işletmeler yatırırım yapmak üzere bölgeye teşvik edilmiş olacak, hızlı ve büyük sermaye akışı ile Iğdır ve bölge ekonomisi canlanacak, hareketlenecektir.
*Bölgede alt yapı ve üst yapı yatırımları artacak, ulaşım sistemi gelişecektir; Iğdır’a, serbest bölge kurulması ile sanayi ve ticaret yatımları artacak, bölgede kara, hava ve demir yolu taşımacılığı gelişecek, alt yapı ve üst yapı yatırımları yenilenecek, geliştirilecek, sınır kapılarının işleyişi yeniden düzenlenecek, daha teşkilatlı ve saydam işleyişe kavuşacaktır.
* Bölgede hizmet söktörüne yapılan yatırımlar da artacak; Serbest bölge kurulması ve faaliyete geçmesiyle Iğdır’da bankacılık, sigortacılık, ulaşım, iletişim, sistemleri hem sayı hem da kapasite bakımından artacaktır. Örneğin: Şu anda kurlu banka şube sayısı en az ikiye katlanacak, mevcut ottel, lokanta vb. hizmet işletmeleri hem yasısal açıdan artacak, hem de kapasite ve kalite açısından genişleyecek, yeni iş alanları açılacak.
* Bölgede işsizliğin önlenmesi (Göç veren değil, göç alan bir Iğdır); Üretim ve hizmet yatırımları, ticaret hacminin artmasıyla ilişkili olarak, bölgede yüksek düzeydeki işsizlik de ortadan kalkacak, çalışmak isteyen herkes kolayca ve yaşanabilir bir ücretle iş bulabilecektir. Bu noktadan sonra Iğdır, artık göç veren değil, göç alan bir il olacaktır.
* Iğdır’daki gayrimenkullerin değeri hızla yükselecektir; Sanayi, ticaret ve hizmet alanında yatırım yapacak işletmelerin Iğdır’a gelmesi; yatırım ve barınma yeri talep etmesiyle, İldeki gayrimenkullerin değeri de hızla yükselecek, şu anda sahip olunan değerleri yüzde yüz, hatta yüzde iki yüz oranında artabilecek, Iğdır coğrafyası önem kazanacaktır.
* Iğdır’da turizm canlanacak / Marka kent olabilecek; Kara, hava ve demir yolu ağlarının geliştirilmesi, Ağrı Dağı’nın turizme açılması, etkili ve sürekli bir reklam kampanyası sürdürülmesiyle, gerek yurtiçinden ve gerekse yurt dışından Iğdır’a turist akacak, İl’imiz sadece Türkiye’de değil, dünyada Marka bir kent olabilecektir.
* Tüm bu güzellikleri uzak ve de imkansız görmek yanlıştır; Yukarıda özetlediğimiz kazançlar hayal değil, bir gerçek. Bazılarımıza hayal gibi gelecek bu gerçekleri halen Ülkemizde yaşayan iller var. Örneğin; İstanbul, Antalya, İzmir. Üstelik de bu illerin hiç birinin Iğdır kadar dış pazarla yakınlığı ve çok ülkeyle karayolu bağlantısı bulunmamaktadır.
Böyle bir kalkınma, böyle bir büyüme projesinden her kes pay alacaktır: .Ülkemizin en doğusuna sıkışmış, üç ülkeyle sınırı bulunan, genç nüfusu %65 düzeyinde, kişi başına milli geliri sadece 850 Doları olan, yıllardır kalkınma arzusuyla, sıkıntılı- sancılı günler yaşayan Iğdır coğrafyası yüzyılın fırsatını, yüzyılın olanağını sunuyor bize. Üstelik de “siyasi görüş farkı gözetmeden” ve “Azeri / Kürt ayırımı” yapmadan. Iğdır coğrafyası serbest bölge ile hepimize iş, aş, ekmek sunmak, hepimizi kucaklamak üzere, hepimizi emzirmeye hazır….
Daha ne zaman bir araya geleceğiz; Serbest bölgeye sahip çıkmamız, onun için mücadele etmemiz gerekiyor. Iğdır’da yaşayan herkesin önce bu projenin gerçekleşmesi için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi, çaba harcaması gerekiyor. İşte şimdi bunu yapmalıyız. Parti, düşünce, inanç farkı gözetmeksizin her kesin bu büyük projede buluşması gerekiyor. Böyle fırsatlar yüzyılda bir gelir. Yüz yılımızın bize sunduğu bu fırsatı kaçırmayalım…
Bu çağrı, Iğdır coğrafyasının sesidir! Iğdır’lıyım diyen, Iğdır’da yaşayan herkes başta olmak üzere, Valiliğimize, Belediyemize, Ticaret odamıza, Millet vekillerimize, Tüm siyasi partilerimizin temsilcilerine, Sivil toplum kuruluşlarımıza, Iğdır Üniversitemize, Tüm kamu kurum ve kuruluşlarımıza, Iğdır’a hizmet veren basın/ yayın kuruluşlarımıza, Geçmişte Iğdır’a hizmet veren siyasetçilerimize, Iğdır’lıyım diyen, Iğdır’da ve Iğdır dışında yaşayan herkesedir Iğdır coğrafyanın bu sesi, bu çağrısı, bu bağırışı…
Iğdır sevgisini kanıtlamanın, onu hayata geçirmenin tam yeri ve tam zamanıdır! Bir araya gelinmeli, toplantılar düzenlenmeli, yazılar yazılmalı, konuşulmalı, anlatılmalı, bu coğrafyının hakkı, haklılığı ve sesi duyurulmalıdır, anlatılmalıdır… Sessiz kalınmamalı, suskun durulmamalı… Çünkü, Azeri’si / kürdü ile iki yüz bin Iğdır’lı yaşıyor bu coğrafyda …Çünkü; “serbest bölge” Iğdır coğrafyasının yüzyılda ortaya çıkardığı doğal bir haktır… Bu hak aynı zamanda Iğdır coğrafyasının ve bu coğrafya üzerinde yaşayanların da geleceğidir… Geleceğimize sahip çıkılmalı…. Yaşasın, mücadelemizle kazanacağımız Iğdır coğrafyasının hakkı olan; Iğdır Serbest bölgesi…
İslam ÇANKAYA / Öğretim Görevlisi
Serbest bölgelerde aşağıdaki vergiler kalkar; Alım satımı yapılan mal ve hizmetlerden;
-Katma Değer Vergisi, Gelir Vergisi, Kurumlar vergisi,
Bu vergiler ödenmeyeceğinden üretilen mallar daha düşük fiyatla (ucuz) alıcı bulacaktır.
Gümrük vergileri: Serbest bölgelerde ithal edilen mallar için Gümrük Vergisi ödenmediğinden ithal mallar daha düşük fiyatla alım- satıma konu olur.
Serbest bölgeye kim karar verir: Bir yerin serbest bölge sayılmasına, o bölgenin ekonomik koşulları da dikkate alınarak “Bakanlar Kurulu karar verir. Bakanlar kurulu, bir limanı ya da “bir şehrin tamamını” serbest bölge tayin edebilir. Ülkemizdeki kurulu serbest bölgeler; Ülkemizde halen 20’nin üzerinde serbest bölge bulunmaktadır. Bazıları; Mersin, Antalya, Ege, İstanbul Atatürk Havalimanı vb.
Iğdır’ın serbest bölgeye uygunluğu: Serbest bölgeler limanlarda ya da uluslararası transit yollar üzerinde ulaşım olanaklarına sahip yerlerde kurulur. Iğdır, açık ve işlemekte olan Nahçivan sınır kapısı yanında, açılması düşünülen Ermenistan ve İran sınır kapıları ile tam da uluslararası transit kara yolları üzerinde, dış pazarla yakınlığı ile Türkiye’de “serbest bölge” olmaya en uygun bölgemizdir.
Serbest Bölge Iğdır’a Neler Kazandıracak?
Bir kere, kurulacak serbest bölge en başta ülkemizin ve bulunduğumuz bölgenin kalkınmasında önemli roller üstlenir, ülkemiz ve bölgemizin toplam varlığında büyük değer artışları gerçekleşir, ihracat yoluyla ülkemize ve bölgemize döviz ve sermaye girişi hızlanır, sürekli açık veren dış ödemeler dengesinin düzeltilmesine katkı sağlanır. Serbest bölenin Iğdır İlimize kazandıracaklarını ise aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
* Bölgeye yatırım yapan firmaların satış ve kazançlarından vergi alınmaz (vergilerin sıfırlanması); Serbest bölgeye mal ve hizmet üreten ve satan firmaların bu satışları ile ilgili; Katma Değer Vergisi, Gelir Vergisi ve Kurumlar vergisi ödememeleri nedeniyle, büyük ve orta ölçekli yatırımcı işletmeler serbest bölge olması halinde Iğdır’a yatırım yapacak, bölgeye büyük ölçüde sermaye akacaktır.
* Gümrük vergileri ödenmeden ithalat yapılması (Gümrük vergilerinin sıfırlanması) ;
Serbest bölgelerden mal alanlar, ithalat sırasında ödenmesi gereken Gümrük vergilerini ödemezler, böylece ithal edilen mallar daha düşük (ucuz) fiyatla satın alınır. Bu da bölgeye sermaye ve yatırım yapılmasını teşvik edecek, talep yaratacak bir başka düzenlemedir.
* Iğdır’a hızlı sermaye akışı, yeni yatırımlarla ekonomi canlanır; Serbest bölge olması halinde, büyük ve orta boy işletmeler yatırırım yapmak üzere bölgeye teşvik edilmiş olacak, hızlı ve büyük sermaye akışı ile Iğdır ve bölge ekonomisi canlanacak, hareketlenecektir.
*Bölgede alt yapı ve üst yapı yatırımları artacak, ulaşım sistemi gelişecektir; Iğdır’a, serbest bölge kurulması ile sanayi ve ticaret yatımları artacak, bölgede kara, hava ve demir yolu taşımacılığı gelişecek, alt yapı ve üst yapı yatırımları yenilenecek, geliştirilecek, sınır kapılarının işleyişi yeniden düzenlenecek, daha teşkilatlı ve saydam işleyişe kavuşacaktır.
* Bölgede hizmet söktörüne yapılan yatırımlar da artacak; Serbest bölge kurulması ve faaliyete geçmesiyle Iğdır’da bankacılık, sigortacılık, ulaşım, iletişim, sistemleri hem sayı hem da kapasite bakımından artacaktır. Örneğin: Şu anda kurlu banka şube sayısı en az ikiye katlanacak, mevcut ottel, lokanta vb. hizmet işletmeleri hem yasısal açıdan artacak, hem de kapasite ve kalite açısından genişleyecek, yeni iş alanları açılacak.
* Bölgede işsizliğin önlenmesi (Göç veren değil, göç alan bir Iğdır); Üretim ve hizmet yatırımları, ticaret hacminin artmasıyla ilişkili olarak, bölgede yüksek düzeydeki işsizlik de ortadan kalkacak, çalışmak isteyen herkes kolayca ve yaşanabilir bir ücretle iş bulabilecektir. Bu noktadan sonra Iğdır, artık göç veren değil, göç alan bir il olacaktır.
* Iğdır’daki gayrimenkullerin değeri hızla yükselecektir; Sanayi, ticaret ve hizmet alanında yatırım yapacak işletmelerin Iğdır’a gelmesi; yatırım ve barınma yeri talep etmesiyle, İldeki gayrimenkullerin değeri de hızla yükselecek, şu anda sahip olunan değerleri yüzde yüz, hatta yüzde iki yüz oranında artabilecek, Iğdır coğrafyası önem kazanacaktır.
* Iğdır’da turizm canlanacak / Marka kent olabilecek; Kara, hava ve demir yolu ağlarının geliştirilmesi, Ağrı Dağı’nın turizme açılması, etkili ve sürekli bir reklam kampanyası sürdürülmesiyle, gerek yurtiçinden ve gerekse yurt dışından Iğdır’a turist akacak, İl’imiz sadece Türkiye’de değil, dünyada Marka bir kent olabilecektir.
* Tüm bu güzellikleri uzak ve de imkansız görmek yanlıştır; Yukarıda özetlediğimiz kazançlar hayal değil, bir gerçek. Bazılarımıza hayal gibi gelecek bu gerçekleri halen Ülkemizde yaşayan iller var. Örneğin; İstanbul, Antalya, İzmir. Üstelik de bu illerin hiç birinin Iğdır kadar dış pazarla yakınlığı ve çok ülkeyle karayolu bağlantısı bulunmamaktadır.
Böyle bir kalkınma, böyle bir büyüme projesinden her kes pay alacaktır: .Ülkemizin en doğusuna sıkışmış, üç ülkeyle sınırı bulunan, genç nüfusu %65 düzeyinde, kişi başına milli geliri sadece 850 Doları olan, yıllardır kalkınma arzusuyla, sıkıntılı- sancılı günler yaşayan Iğdır coğrafyası yüzyılın fırsatını, yüzyılın olanağını sunuyor bize. Üstelik de “siyasi görüş farkı gözetmeden” ve “Azeri / Kürt ayırımı” yapmadan. Iğdır coğrafyası serbest bölge ile hepimize iş, aş, ekmek sunmak, hepimizi kucaklamak üzere, hepimizi emzirmeye hazır….
Daha ne zaman bir araya geleceğiz; Serbest bölgeye sahip çıkmamız, onun için mücadele etmemiz gerekiyor. Iğdır’da yaşayan herkesin önce bu projenin gerçekleşmesi için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi, çaba harcaması gerekiyor. İşte şimdi bunu yapmalıyız. Parti, düşünce, inanç farkı gözetmeksizin her kesin bu büyük projede buluşması gerekiyor. Böyle fırsatlar yüzyılda bir gelir. Yüz yılımızın bize sunduğu bu fırsatı kaçırmayalım…
Bu çağrı, Iğdır coğrafyasının sesidir! Iğdır’lıyım diyen, Iğdır’da yaşayan herkes başta olmak üzere, Valiliğimize, Belediyemize, Ticaret odamıza, Millet vekillerimize, Tüm siyasi partilerimizin temsilcilerine, Sivil toplum kuruluşlarımıza, Iğdır Üniversitemize, Tüm kamu kurum ve kuruluşlarımıza, Iğdır’a hizmet veren basın/ yayın kuruluşlarımıza, Geçmişte Iğdır’a hizmet veren siyasetçilerimize, Iğdır’lıyım diyen, Iğdır’da ve Iğdır dışında yaşayan herkesedir Iğdır coğrafyanın bu sesi, bu çağrısı, bu bağırışı…
Iğdır sevgisini kanıtlamanın, onu hayata geçirmenin tam yeri ve tam zamanıdır! Bir araya gelinmeli, toplantılar düzenlenmeli, yazılar yazılmalı, konuşulmalı, anlatılmalı, bu coğrafyının hakkı, haklılığı ve sesi duyurulmalıdır, anlatılmalıdır… Sessiz kalınmamalı, suskun durulmamalı… Çünkü, Azeri’si / kürdü ile iki yüz bin Iğdır’lı yaşıyor bu coğrafyda …Çünkü; “serbest bölge” Iğdır coğrafyasının yüzyılda ortaya çıkardığı doğal bir haktır… Bu hak aynı zamanda Iğdır coğrafyasının ve bu coğrafya üzerinde yaşayanların da geleceğidir… Geleceğimize sahip çıkılmalı…. Yaşasın, mücadelemizle kazanacağımız Iğdır coğrafyasının hakkı olan; Iğdır Serbest bölgesi…
İslam ÇANKAYA / Öğretim Görevlisi