“SEVELİM SEVİLELİM”
Yahya AZEROĞLU
Dünyada paylaşıldıkça çoğalan çoğaldıkça paylaşılan yegane nesne sevgidir diye düşünüyorum.Sanıyorum bunu sadece ben düşünmüyorum. Sevgiyi tadan ve onu bütün insanlarla hatta dünyada hayat süren bütün varlıklarla paylaşan herkes düşünür.
Düşünülmesine düşünülür ancak sevgiyi sadece düşünmek yetmiyor bunu uygulamaya koymak bütün insanların en asli görevi olsa gerek. Çünkü sevmek en güzel duygudur. İnsanların arasındaki köprü görevini yapar, insanları birbirlerine yaklaştıran , insanların arasındaki husumet ateşini söndüren insanların nefretini,kinini bir panzehir gibi saran ömrü olduğundan daha da uzun kılan kıskançlıkları erim, erim eriten düşmanlıkları perişan eden ,barışı sağlayan, geçim derdine düşenlerin umudu ve dünyada ebediyete kadar sürecek olan yegane duygu sevginin olduğu sağlıklı düşünen herkesin bilgisi dahilindedir.
Ben bu yazımda sevgiyi ele almak istedim. Çünkü sevmek konusundaki düşüncelerimi
Okuyucularımla paylaşmak istedim. Özellikle okuyup yazan Üniversite bitiren her birisi ayrı görevlerde makamlarda bulunan adına akademisyende dediğimiz ilim bilim adamı statüsünde bulunan Iğdırlı genç dinamik %80 ile de içli dışlı olduğum insanlara sevgiyi, sevmeyi, sevilmeyi hatırlatmak istedim işin doğrusu.
Aslında “ profesör profesörün kitabını okumaz” sevimsiz tezden yola çıkarak yukarıda bahsini ettiğim insanların arasında adeta bir birlerini sevmeme yarışında olduklarını görmekteyim. Aslında bu zatı muhteremlerin hepsi bir birinden değerli insanlardır. Hepsi de bir birinden donanımlı hepsi bir birinden bilgili,akıllı ve iyi niyetli insanlardır. Bu insanların hepsiyle de benim ilişkilerim fevkaladedir onlarla benim hiçbir sorunum yoktur hepsiyle selamlaşıyorum ve gerektiğinde herhangi bir durumda onların fikirlerine de baş vuruyorum. Ancak benim üzerinde durmak istediğim hadise şudur ki, onlar kendi aralarında bir birlerine karşı bir kompleks var gibi geliyor bana. Yani bu Iğdır’da üniversite bitiren, üniversite bitirene eğilmiyor, onlar birebirlerine herhangi bir konuda fikir sormakta zorlanıyorlar hal böyle olunca da insanlarımız arasında kopukluk meydana geliyor bu da Milletimizin her konudaki zararıyla sonuçlanmaktadır. “Keskin sirke küpüne zarar” deyiminde de olduğu gibi bizim bu şekilde devam etmemiz daha nez amana kadar sürecek bilmiyorum. Ey Iğdır’ın okuyup yazanı, Yazıp çizeni, Tahsilli ve akıllı insanları gelin Iğdır’ın gelecegini daha doğrusu kendi geleceğimizi yönlendirmek ve düşünmek adına kibri,kini,nefreti,kendini beğenmişliği,dedikoduyu,kıskançlığı bir kenara bırakarak sevmeyi, sevilmeyi,alçak gönüllüğü,selamı,saygıyı bir birimizden esirgemeyelim ve bunların her birisini kendimize birer ilke edinerek hep beraber tek bir ağızdan şöyle diyelim.
Sevelim Sevilelim
Kendimizi Bilelim
Virane gönüllerden
Kötülüğü silelim.
Yahya AZEROĞLU
Dünyada paylaşıldıkça çoğalan çoğaldıkça paylaşılan yegane nesne sevgidir diye düşünüyorum.Sanıyorum bunu sadece ben düşünmüyorum. Sevgiyi tadan ve onu bütün insanlarla hatta dünyada hayat süren bütün varlıklarla paylaşan herkes düşünür.
Düşünülmesine düşünülür ancak sevgiyi sadece düşünmek yetmiyor bunu uygulamaya koymak bütün insanların en asli görevi olsa gerek. Çünkü sevmek en güzel duygudur. İnsanların arasındaki köprü görevini yapar, insanları birbirlerine yaklaştıran , insanların arasındaki husumet ateşini söndüren insanların nefretini,kinini bir panzehir gibi saran ömrü olduğundan daha da uzun kılan kıskançlıkları erim, erim eriten düşmanlıkları perişan eden ,barışı sağlayan, geçim derdine düşenlerin umudu ve dünyada ebediyete kadar sürecek olan yegane duygu sevginin olduğu sağlıklı düşünen herkesin bilgisi dahilindedir.
Ben bu yazımda sevgiyi ele almak istedim. Çünkü sevmek konusundaki düşüncelerimi
Okuyucularımla paylaşmak istedim. Özellikle okuyup yazan Üniversite bitiren her birisi ayrı görevlerde makamlarda bulunan adına akademisyende dediğimiz ilim bilim adamı statüsünde bulunan Iğdırlı genç dinamik %80 ile de içli dışlı olduğum insanlara sevgiyi, sevmeyi, sevilmeyi hatırlatmak istedim işin doğrusu.
Aslında “ profesör profesörün kitabını okumaz” sevimsiz tezden yola çıkarak yukarıda bahsini ettiğim insanların arasında adeta bir birlerini sevmeme yarışında olduklarını görmekteyim. Aslında bu zatı muhteremlerin hepsi bir birinden değerli insanlardır. Hepsi de bir birinden donanımlı hepsi bir birinden bilgili,akıllı ve iyi niyetli insanlardır. Bu insanların hepsiyle de benim ilişkilerim fevkaladedir onlarla benim hiçbir sorunum yoktur hepsiyle selamlaşıyorum ve gerektiğinde herhangi bir durumda onların fikirlerine de baş vuruyorum. Ancak benim üzerinde durmak istediğim hadise şudur ki, onlar kendi aralarında bir birlerine karşı bir kompleks var gibi geliyor bana. Yani bu Iğdır’da üniversite bitiren, üniversite bitirene eğilmiyor, onlar birebirlerine herhangi bir konuda fikir sormakta zorlanıyorlar hal böyle olunca da insanlarımız arasında kopukluk meydana geliyor bu da Milletimizin her konudaki zararıyla sonuçlanmaktadır. “Keskin sirke küpüne zarar” deyiminde de olduğu gibi bizim bu şekilde devam etmemiz daha nez amana kadar sürecek bilmiyorum. Ey Iğdır’ın okuyup yazanı, Yazıp çizeni, Tahsilli ve akıllı insanları gelin Iğdır’ın gelecegini daha doğrusu kendi geleceğimizi yönlendirmek ve düşünmek adına kibri,kini,nefreti,kendini beğenmişliği,dedikoduyu,kıskançlığı bir kenara bırakarak sevmeyi, sevilmeyi,alçak gönüllüğü,selamı,saygıyı bir birimizden esirgemeyelim ve bunların her birisini kendimize birer ilke edinerek hep beraber tek bir ağızdan şöyle diyelim.
Sevelim Sevilelim
Kendimizi Bilelim
Virane gönüllerden
Kötülüğü silelim.