Programda konuşan Iğdır Valisi Ercan Turan,” Güzel bir haftadayız 23 Nisan Haftasındayız. Ulusal egemenliğinin ilan edildiğini yıl dönümü olan bir haftadayız. Böyle bir anlamlı bir etkinlikte sizlerle birlikte olmaktan oldukça memnunum. Ermeni soykırımı diyoruz. bu topraklar çok büyük mezalime şahitlik etmiş. Oba Köyü, Hakmehmet köyü, daha nice köylerimiz Aras seddinde dedelerimiz şehit edilmiş bu gün ben Iğdır’la gurur duyuyorum sizlerle gurur duyuyorum. Emaneti sağlam ve yeni nesillere verdiğimizi görüyorum. tarihini unutan geçmişini unutan her millet yok olmaya mahkumdur. Medeni dediğimiz batı şu an Gazze'de ve dünyanın bir çok yerinde zulüm dağıtmakta batının girdiği hiç bir ülkede refah gelmemiş batının her girdiği ülkede zulüm gelmiş işgal gelmiş sömürgecilik gelmiş işte bu gün biz her zaman bu kürsülerden diyoruz ki biz ker belayı unutmayacağız. Çanakkaleyi unutmayacağız. kurtuluş savaşını unutmayacağız, 15 Temmuzu unutmayacağız. Bizim dedelerimize milletimize yapılan zulmüde unutmayacağız. bu programdan dolayı il mille eğitim müdürümüze emeği geçenlere ve bil hassa siz kıymetli öğrencilerime teşekkür ediyorum.”dedi.
İl Milli Eğitim müdürü Aziz Gün’ de konuşmasında tarihi gerçek ve açılara dikkat çekerek şunları söyledi: ”Bugün burada, yüreğimizin en derin sızılarından birini, tarihimizin kanla yazılmış sayfalarından birini anmak üzere toplandık. Bugün, Iğdır’da yaşanan Ermeni mezaliminin acı hatıralarını bir kez daha hatırlamak, hatırlatmak ve tarihe karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için buradayız.Bir zamanlar çocukların gülüşlerinin yankılandığı, ocaklardan dumanların tüttüğü, anaların ninni söylediği bu topraklar... Ne yazık ki bir dönemin tanığı değil, mazlumu oldu. 1915’li yıllarda Iğdır’da yaşananlar, sadece bir soykırım değil, insanlık onurunun ayaklar altına alındığı bir vahşetti. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar; kiminin adı bile kalmadı geride… Ama toprağın hafızası unutmadı, taşlar sustu ama acılar konuştu.O karanlık günlerde, Iğdır’da sadece canlar alınmadı. Bir milletin sesi kısmaya, hafızası silinmeye çalışıldı. Fakat bilinsin ki; tarih, ne kadar örtülmek istenirse istensin, hakikat bir gün haykırır.
Biz bugün burada, bu haykırışın sesi olmak için toplandık. Bizim görevimiz; bu topraklarda yaşananları unutmamak ve unutturmamaktır.Zulmü unutursak, zalimi affetmiş oluruz. Oysa bizim vicdanımız buna razı gelmez. Biz affetmeyiz. Çünkü affetmek, mazluma ihanettir; geçmişi yok saymak, geleceği karanlığa teslim etmektir.Iğdır’ın her karış toprağında bir feryat yatar. Her dağında bir hatıra, her taşında bir isim gizlidir. Bu şehir, sadece coğrafi bir nokta değil; aynı zamanda milletimizin çilesinin, sabrının ve direnişinin sembolüdür. Burada dökülen kanlar, bizim hürriyetimize mühür, birlik ve beraberliğimize bedel olmuştur.Bugün Iğdır ayaktadır. Bugün Iğdır dimdik duruyorsa, bu; geçmişin o kanlı günlerine rağmen, umudun yeniden filizlenmesidir. Bu; “Unutmadık, unutturmayacağız” diyen bir milletin onurlu duruşudur.Konuşmamı tamamlarken, Ermeni mezaliminde şehit düşen tüm kardeşlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun.Ve son olarak şunu ifade etmek isterim:Iğdır, bir şehirden fazlasıdır. O; acının adı, direnişin özü, hafızanın ta kendisidir.” Daha sonra Iğdır’ın Kurtuluşunu anlatan şiir okundu. Program katılanlar Ermeniler Türklere soykırım yapmıştır bütün dünya bu gerçeği bilmelidir”dediler.
Allahverdi Şıktaş

İl Milli Eğitim müdürü Aziz Gün’ de konuşmasında tarihi gerçek ve açılara dikkat çekerek şunları söyledi: ”Bugün burada, yüreğimizin en derin sızılarından birini, tarihimizin kanla yazılmış sayfalarından birini anmak üzere toplandık. Bugün, Iğdır’da yaşanan Ermeni mezaliminin acı hatıralarını bir kez daha hatırlamak, hatırlatmak ve tarihe karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için buradayız.Bir zamanlar çocukların gülüşlerinin yankılandığı, ocaklardan dumanların tüttüğü, anaların ninni söylediği bu topraklar... Ne yazık ki bir dönemin tanığı değil, mazlumu oldu. 1915’li yıllarda Iğdır’da yaşananlar, sadece bir soykırım değil, insanlık onurunun ayaklar altına alındığı bir vahşetti. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar; kiminin adı bile kalmadı geride… Ama toprağın hafızası unutmadı, taşlar sustu ama acılar konuştu.O karanlık günlerde, Iğdır’da sadece canlar alınmadı. Bir milletin sesi kısmaya, hafızası silinmeye çalışıldı. Fakat bilinsin ki; tarih, ne kadar örtülmek istenirse istensin, hakikat bir gün haykırır.

