13.Bölge Eczacılar Odası Iğdır İl Temsilcisi Ecz.Nazım KARADAĞ “Cuma günü grev kararı aldıklarını ve Kepenk kapatma kararı aldıklarını” açıkladı. Karadağ ”Eczanelerimize gelen vatandaşlarımız,son zamanlardaki düzenlemeler sonucunda ilaca erişimde büyük zorluklar yaşıyorlar.Geçimini bile zor sağlayanlar, bu ülkenin yoksulları ve yoksullaştırılmakta olanları sürekli zamlanan muayene ücreti ödemek zorunda bırakılıyor. Prim borcu nedeniyle ilaçlarını alamıyor. Ya da birikmiş muayene ücretlerini ödeyemedikleri için ilaçlarını almadan eczanelerden ayrılıyorlar.
Bizlerse hiç bizimle ilgisi olmayan muayene ücretlerini tahsil etmekle ‘’görevlendiriliyor’’, adeta kamunun tahsildarı haline getiriliyoruz. Son 5 senedir, bir gece çıkartılan kararname ve tebliğlerle gün geçtikçe eritiliyoruz, her gün kurallar değişiyor reçete onay sistemi çalışmıyor, eczanelerimizde sürekli bir gerginlik altında hizmet vermeye çalışıyoruz.
Biz eczacılar artık daha fazla bu tabloyu yaşamak hastalarımızın ilaçlarını almadan eczaneden çıktığına tanık olmak istemiyoruz. Kamunun sağlık hakkını, yaşama hakkını koruduğunu öğrenmek istiyoruz, onun her geçen gün yerle bir ettiğini değil.
Değerli Basın Mensupları,
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, ’’ekonomi kurmayları’’ eczanelerimize ve halk sağlığına esas darbeyi 4 Aralıkta yürürlüğe girecek uygulamalarla vurdu. Bürokratlar, sayın bakanlar da dahil herkesin kabul ettiği gerçek şu: 4 Aralıkta mali tedbirler bu haliyle başlayacak, bunun bedeli hastanın ve eczacının sırtına yıkılacak olursa ilk elden 3000 eczane, yıl sonuna kadar 7000 eczane kapanacak bunu herkes biliyor. Ama anlaşılan kamu Türkiyedeki eczanelerin üçte birinin kapanmasında, geri kalanların da raflarının boşalmasında bir sakınca görmüyor.
Bizlerse bunda bir sakınca hem de ciddi bir sakınca gören tarafız. Sadece eczaneler açısından değil, halkın sağlığa ulaşmasının biraz daha zorlaşacak olması nedeniyle, ilaçta tasarrufun bedelini ilaç alanın da hangi aktörler büyüyorsa onlar ödesin diyoruz.
Değerli Basın Mensupları,
Halk sağlığı açısından bu tehditlerin sonuçları ne olacak?
Birincisi, kapanacak eczanelerimizin 3000’i tek eczane olarak ilçe, belde ve mahallelerde hizmet veriyor. Buralarda yaşayan kişiler ilaçlarını almak için başka bir ilçeye ya da köye gitmek zorunda kalacaklar.
İkincisi, var olan eczaneler raflarında ilaç bulunamayacak kadar eriyecek dolayısıyla hastalarımız bu ilaçları bulabilmek için eczane eczane dolaşmak zorunda bırakılacak.
Üçüncüsü, bu ilk elden kapanacak eczanelerin hepsi, sermayesi olmayan, dayanma gücü zayıf eczaneler olacak. Güçlünün ayakta zayıfın altta kaldığı bir dönem yaşanacak.
Dödüncüsü, bu eczanelerde çalışan insanlar işsiz kalacak. Hepsinden önemlisi sağlık sistemimizde yapılan bu topyekün saldırıyı hep beraber durdurmazsak bunun arkası gelecek.
Bizler hep çözümden yana olduk. 60 gün içerisinde sadece sağlık bakanlığı ile 11 kez görüşme yaparak belkide bir rekoru kırdık. Ama sağlık bakanlığımızın olumlu tutumuna rağmen, taleplerimiz hep ötelendi
Sesimize kulak verilmedi.
Değerli Basın Mensupları,
Bu yıkımdan, bu hizmetten faydalananların da, bu yönetmelikleri yayınlayanların da etkileneceğini biliyoruz. Bir deprem yaratarak, ortaya çıkan çöküntüden yeni bir ekonomik düzen yaratmak için çalışanlar da iyi bilmelidir ki: talepleri görmezden gelmenin, ’’ben yaptım olducu’’anlayışı benimsemenin bedeli de ağır olabilir.
Değerli Basın Mensupları, sizlerin aracılığıyla hastalarımızın ve özellikle kronik hastalığı olanları uyarmak istiyoruz.4 aralık Cuma gününe kadar ilaçlarınızı eczanelerimizden alınız. Aksi halde, size hizmet vermek için gece gündüz nöbet tutan eczanelerimizi bulamayabilirsiniz. Eğer bunu yapmazsak 4 aralıktan sonra eczanelerimiz teker teker kapanacak. Bizler bizi yok etmek isteyenlerin bu insafsız tavırlarına daha fazla boyun eğmeyeceğiz. Teker teker kapanmaktansa, 4 aralık günü hep birlikte eczanelerimizi kapatacağız.
Bugün içinde bulunduğumuz durum, bizleri kapanma noktasına getiren ve her şeyden önemlisi sağlık alanını ekonominin insafına terk edenlerin ayıbıdır.Hastalarımızı mağdur etmek amacında değiliz.Bunun için özel önlemler alacak nöbetçi sayılarını arttıracağız. Ayrıca hep beraber mücadele verdiğimiz domuz gribi salgınına karşı da kimseyi mağdur etrmiyeceğiz.
Bu kapatma bir uyarı mahiyetindedir. 1 yıl sonra meslektaşlarının üçte birini kaybedecek bir meslek örgütünün uyarısıdır. Bu bakımdan 4 aralık önümüzdeki dönemin ilk günüdür. Bundan sonra yaşanacak durumun provasıdır. Belki ancak o zaman eczanelerin üçte birinin kapanmasının sağlık hizmetinde en büyük bir kesintiye yol açacağını anlatabiliriz.
Bizler, emeğimizle, mesleğimizle, çocuklarımızın geleceği ile,çalışanlarımızın emeği ile, hastalarımızın sağlığıyla oynanmasına seyirci kalmayacağız. Sağlık ışığımızı söndürmelerine izin vermeyeceğiz.
Türk Eczacıları Birliği ve 13.Bölge Eczacı Odası olarak HASTALARIMIZI MAĞDUR ETMEYECEĞİMİZİ, AMA HASTALARIMIZIN UZUN VADEDE MAĞDURİYETİNE DE GÖZ YUMMAYACAĞIMIZI duyuruyor, vatandaşlarımızın ve siz değerli basın çalışanlarının bizleri anlayacağını biliyoruz. Yaşatmak için önce yaşamamız gerektiğine inanıyoruz.
Bizlerse hiç bizimle ilgisi olmayan muayene ücretlerini tahsil etmekle ‘’görevlendiriliyor’’, adeta kamunun tahsildarı haline getiriliyoruz. Son 5 senedir, bir gece çıkartılan kararname ve tebliğlerle gün geçtikçe eritiliyoruz, her gün kurallar değişiyor reçete onay sistemi çalışmıyor, eczanelerimizde sürekli bir gerginlik altında hizmet vermeye çalışıyoruz.
Biz eczacılar artık daha fazla bu tabloyu yaşamak hastalarımızın ilaçlarını almadan eczaneden çıktığına tanık olmak istemiyoruz. Kamunun sağlık hakkını, yaşama hakkını koruduğunu öğrenmek istiyoruz, onun her geçen gün yerle bir ettiğini değil.
Değerli Basın Mensupları,
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, ’’ekonomi kurmayları’’ eczanelerimize ve halk sağlığına esas darbeyi 4 Aralıkta yürürlüğe girecek uygulamalarla vurdu. Bürokratlar, sayın bakanlar da dahil herkesin kabul ettiği gerçek şu: 4 Aralıkta mali tedbirler bu haliyle başlayacak, bunun bedeli hastanın ve eczacının sırtına yıkılacak olursa ilk elden 3000 eczane, yıl sonuna kadar 7000 eczane kapanacak bunu herkes biliyor. Ama anlaşılan kamu Türkiyedeki eczanelerin üçte birinin kapanmasında, geri kalanların da raflarının boşalmasında bir sakınca görmüyor.
Bizlerse bunda bir sakınca hem de ciddi bir sakınca gören tarafız. Sadece eczaneler açısından değil, halkın sağlığa ulaşmasının biraz daha zorlaşacak olması nedeniyle, ilaçta tasarrufun bedelini ilaç alanın da hangi aktörler büyüyorsa onlar ödesin diyoruz.
Değerli Basın Mensupları,
Halk sağlığı açısından bu tehditlerin sonuçları ne olacak?
Birincisi, kapanacak eczanelerimizin 3000’i tek eczane olarak ilçe, belde ve mahallelerde hizmet veriyor. Buralarda yaşayan kişiler ilaçlarını almak için başka bir ilçeye ya da köye gitmek zorunda kalacaklar.
İkincisi, var olan eczaneler raflarında ilaç bulunamayacak kadar eriyecek dolayısıyla hastalarımız bu ilaçları bulabilmek için eczane eczane dolaşmak zorunda bırakılacak.
Üçüncüsü, bu ilk elden kapanacak eczanelerin hepsi, sermayesi olmayan, dayanma gücü zayıf eczaneler olacak. Güçlünün ayakta zayıfın altta kaldığı bir dönem yaşanacak.
Dödüncüsü, bu eczanelerde çalışan insanlar işsiz kalacak. Hepsinden önemlisi sağlık sistemimizde yapılan bu topyekün saldırıyı hep beraber durdurmazsak bunun arkası gelecek.
Bizler hep çözümden yana olduk. 60 gün içerisinde sadece sağlık bakanlığı ile 11 kez görüşme yaparak belkide bir rekoru kırdık. Ama sağlık bakanlığımızın olumlu tutumuna rağmen, taleplerimiz hep ötelendi
Sesimize kulak verilmedi.
Değerli Basın Mensupları,
Bu yıkımdan, bu hizmetten faydalananların da, bu yönetmelikleri yayınlayanların da etkileneceğini biliyoruz. Bir deprem yaratarak, ortaya çıkan çöküntüden yeni bir ekonomik düzen yaratmak için çalışanlar da iyi bilmelidir ki: talepleri görmezden gelmenin, ’’ben yaptım olducu’’anlayışı benimsemenin bedeli de ağır olabilir.
Değerli Basın Mensupları, sizlerin aracılığıyla hastalarımızın ve özellikle kronik hastalığı olanları uyarmak istiyoruz.4 aralık Cuma gününe kadar ilaçlarınızı eczanelerimizden alınız. Aksi halde, size hizmet vermek için gece gündüz nöbet tutan eczanelerimizi bulamayabilirsiniz. Eğer bunu yapmazsak 4 aralıktan sonra eczanelerimiz teker teker kapanacak. Bizler bizi yok etmek isteyenlerin bu insafsız tavırlarına daha fazla boyun eğmeyeceğiz. Teker teker kapanmaktansa, 4 aralık günü hep birlikte eczanelerimizi kapatacağız.
Bugün içinde bulunduğumuz durum, bizleri kapanma noktasına getiren ve her şeyden önemlisi sağlık alanını ekonominin insafına terk edenlerin ayıbıdır.Hastalarımızı mağdur etmek amacında değiliz.Bunun için özel önlemler alacak nöbetçi sayılarını arttıracağız. Ayrıca hep beraber mücadele verdiğimiz domuz gribi salgınına karşı da kimseyi mağdur etrmiyeceğiz.
Bu kapatma bir uyarı mahiyetindedir. 1 yıl sonra meslektaşlarının üçte birini kaybedecek bir meslek örgütünün uyarısıdır. Bu bakımdan 4 aralık önümüzdeki dönemin ilk günüdür. Bundan sonra yaşanacak durumun provasıdır. Belki ancak o zaman eczanelerin üçte birinin kapanmasının sağlık hizmetinde en büyük bir kesintiye yol açacağını anlatabiliriz.
Bizler, emeğimizle, mesleğimizle, çocuklarımızın geleceği ile,çalışanlarımızın emeği ile, hastalarımızın sağlığıyla oynanmasına seyirci kalmayacağız. Sağlık ışığımızı söndürmelerine izin vermeyeceğiz.
Türk Eczacıları Birliği ve 13.Bölge Eczacı Odası olarak HASTALARIMIZI MAĞDUR ETMEYECEĞİMİZİ, AMA HASTALARIMIZIN UZUN VADEDE MAĞDURİYETİNE DE GÖZ YUMMAYACAĞIMIZI duyuruyor, vatandaşlarımızın ve siz değerli basın çalışanlarının bizleri anlayacağını biliyoruz. Yaşatmak için önce yaşamamız gerektiğine inanıyoruz.