Ön sözünde Yazar Alkoç “halk masallarının kaybolmalarının önlenmesi ve masalların hüzün, mizah, öğüt verme amacıyla söylendiğini” değerlendirmiştir. Doğru bir tespit elbette.Aslan Kayası adlı eserinde yazar yöresel 30 tane masal ağırlıklı olan halk hikayelerine yer verdiği görülmektedir.Dil sade, lirik, akıcı ve bazen Azerbaycan Türkçesi orijinal kelimeyi halk dilinde söylendiği şekliyle yer vermiştir. Masallar okunduğunda hangi yöremizde/ülkede geçtiği içeriğinden genelde anlaşılmaktadır. Örneğin: Aslan Kayası Azerbaycan Bakü hanlığı döneminde geçmiş bir masaldır.
Behlül Danende masalı Abbasiler dönemi Tahran da halife Harun Reşit devrinde olduğu görülmektedir.Cambaz masalı nasihat içerikli olduğu için yer. dönem fark etmemekte, insanların olayları yaşadıkça tecrübe sahibi olabildiklerini, tecrübesizlerin kaybedince büyüklerden akıl almaları gerektiğini kabul ettikleri anlatılmakta. Şunu unutmadan belirtmeliyim ki çoğu meseli/masalı yöremizde annelerimiz, babalarımız bizlere anlatmışlardır. Bir kısım okuduklarımızın lezzeti önceden de damak tadımızda var olandır.Bu nedenle, bu kitabı okurken kulaklarınızda anne-babanızın birinin sesini duyar gibi olacağınızı söyleyebilirim. Bu masalların birçoğu eskiden aşıklarımız tarafından da anlatılmakta, bir-iki bent/kıta dörtlük ilave ile aşıklar sazları ile oldukları ortamı şenlendirirlerdi.Kitapta bazı farklı makale tarzı, biraz duygusal, sitemli, sevgi dolu iken ani kaybeden bir sevgilinin hali tasavvur edilmekte “Uzaktaki Sevgiliye” makalesiyle. Aslında güzel ve duygusal bir yazı fakat öğüt dolu, mana yüklü, güldürürken düşündüren masalların yanında bu köşe yazısının yanıp sönen uyarı lambası gibi dikkat çektiğini belirtmek isterim.Kitabın tarihi dokusunu etkileyen bir farklılık yaratmış ilgili yazı kanımca.
Yöremizde bir elin parmakları kadar bile olmayan masal kitabı yazan eğitimci yazarlarımızın çoğalması, kıt imkanlarını zorlayarak kitap bastırmaları, takdire şayan davranışlardır. Yakinen tanıdığımız emekli hocamız Öztürk Alkoç şair - yazarımızın bu sevdaya gönül vererek, emek harcayarak, kendinden para harcayarak kitap çıkarması örnek bir davranıştır.
Kendisini kutluyor, ASLAN KAYASI kitabının okurunun bol olmasını temenni ediyorum. @herkes Emir Şıktaş Haber Merkezi
Behlül Danende masalı Abbasiler dönemi Tahran da halife Harun Reşit devrinde olduğu görülmektedir.Cambaz masalı nasihat içerikli olduğu için yer. dönem fark etmemekte, insanların olayları yaşadıkça tecrübe sahibi olabildiklerini, tecrübesizlerin kaybedince büyüklerden akıl almaları gerektiğini kabul ettikleri anlatılmakta. Şunu unutmadan belirtmeliyim ki çoğu meseli/masalı yöremizde annelerimiz, babalarımız bizlere anlatmışlardır. Bir kısım okuduklarımızın lezzeti önceden de damak tadımızda var olandır.Bu nedenle, bu kitabı okurken kulaklarınızda anne-babanızın birinin sesini duyar gibi olacağınızı söyleyebilirim. Bu masalların birçoğu eskiden aşıklarımız tarafından da anlatılmakta, bir-iki bent/kıta dörtlük ilave ile aşıklar sazları ile oldukları ortamı şenlendirirlerdi.Kitapta bazı farklı makale tarzı, biraz duygusal, sitemli, sevgi dolu iken ani kaybeden bir sevgilinin hali tasavvur edilmekte “Uzaktaki Sevgiliye” makalesiyle. Aslında güzel ve duygusal bir yazı fakat öğüt dolu, mana yüklü, güldürürken düşündüren masalların yanında bu köşe yazısının yanıp sönen uyarı lambası gibi dikkat çektiğini belirtmek isterim.Kitabın tarihi dokusunu etkileyen bir farklılık yaratmış ilgili yazı kanımca.
Yöremizde bir elin parmakları kadar bile olmayan masal kitabı yazan eğitimci yazarlarımızın çoğalması, kıt imkanlarını zorlayarak kitap bastırmaları, takdire şayan davranışlardır. Yakinen tanıdığımız emekli hocamız Öztürk Alkoç şair - yazarımızın bu sevdaya gönül vererek, emek harcayarak, kendinden para harcayarak kitap çıkarması örnek bir davranıştır.
Kendisini kutluyor, ASLAN KAYASI kitabının okurunun bol olmasını temenni ediyorum. @herkes Emir Şıktaş Haber Merkezi