Ekrem BAYDAR YAŞAM DEDİĞİN NEKİ!
Tarih : 2007-10-01
Tüm Yazılar

Ekrem BAYDAR



Belirli bir yaşa gelince; geçmişe bakıp, geleceği düşünmeden edemiyor insan. Bu gün hiç yoktan içime bir hüzün, bir ağırlık çöktü. Sanki birileri ağzımı, dilimi bağlamış gibi konuşmaktan aciz hissettim kendimi. Nedense bilmiyorum, oldukça hüzünlendim, efkârlandım. Çocukluğuma, gençliğime, öğrenciliğime, meslekte geçen bunca yıllara, Iğdır'da tanıdık olan yüzlere geri dönünce, "pekte zamanım kalmamış" hissine kapılarak, hanıma; "ben dışarı çıkıyorum" deyip doğruca mezarlığa gittim. Evet, şaşırmayın,. Herkes efkâr dağıtmak için, meyhaneye, kahveye, bara, arkadaşlarına giderken ben mezarlığa gittim. Bu gün göremediğim, çocukluğumda aşina olduğum yüzlerin birçoğu oradaydı. Otuz-kırk yıl önce Iğdır'ın yüz akı olan kişiler de oradaydı! Yüz karası olanı da... En güzel kızı da oradaydı. En çirkin olanı da... En dindarı da orada yatıyordu, en dinsizi de! Daha birkaç yıl önce ideolojik nedenlerden dolayı ölen ve öldüren sağcı da oradaydı, solcu da... Kimilerinin mezarı kırık dökük, kimilerinin çökmüş, yok olmuş, bir tek baş taşı kalmış. Kimilerinin de oldukça şatafatlı, özene bezene yapılmış mezarları. Sağ olsalardı, belki de bu kadar ilgi ve sevgiyi görmeyeceklerdi! Kim bilir... Baktıkça o insanlara, düşünmeden edemiyor insan! Yaşam dediğin ne ki! İşte tüm örnekleri birer, birer karşımda duruyorlar. Konuşabilse mezar taşları; kim bilir neler, neler anlatacaklar bizlere. Aslında onlar konuşuyorlar da, biz onları duymak istemiyoruz. Bakın kimler, kimler vardı orada; Cafer Kulu oğlu Fazıl Baykal, Ali Ural, (Mir Ali Ağa) Bu kişiler Iğdır'ın belediye başkanlığını yapmışlardır. Asker oğlu Timur Necili, İbrahim oğlu Halil Çöllü, M. Ali oğlu Kalba Timur Doğu, Kerim oğlu Hasan Çetin el, Tüccar Kalğunlu Asker, Yunus oğlu Abbas Çınar, Tüccar Bağır Aras, Uzun seyidin kızı Aliye Beyim Öztürk, Rıza oğlu kalba Kerim Tezel ve daha, daha niceleri. Bu kişiler İğdirmavanın ve Iğdır'ın en tanınmış ve en ileri gelen kişileridir. Şu anda İğdirmava mezarlığında sessiz sedasız yatıyorlar. Ha! Şunu da söyleyeyim size; bu şahsiyetlerin yaş ortalaması 60-70 yıl arasındadır. Bu yılları 10-15 yılı çocukluk dönemi, 20-25 yılı gençlik dönemi 10-15 yılı da ahhh vahhh dönemi ve yaşlılık dönemi. İşte size kabataslak bir yaşam. Kimileri yaşamak için yaşamıştır. Kimileri de yaşlanmak için yaşamıştır. Şimdi söyleyin bakalım bana; Çalıp çırpmaya, kırıp dökmeye, öldürmeye, düşman olup, düşman yaratmaya değer mi? Ölüp öldürmeye değer mi? Biraz sabretmesini bilirsek zaten öleceğiz Öyle değil mi? Geçiyor ömür, Eriyen mum misali azar azar Sana kalacak olan, Üç beş metre bir kefen, Kırık, dökük bir mezar. Yaşam dediğin ne ki Karun kadar zengin olsan ne yazar. Galiba sizleri de hüzünlendirdim. Umarım bana kızmazsınız. Ne yapayım, efkârımı sizlerle paylaşıp rahatlamak istedim. Bütün yaşamınız gülücüklerle dolu olsun. Yoğun İstek Üzerine 2 Yayını

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.