Ekrem BAYDAR O BEN, BEN DEĞİLİM
Tarih : 2007-10-01
Tüm Yazılar

Ekrem BAYDAR



Yeniden merhaba sevgili okurlar. Yeniden merhaba diyorum, çünkü ilkyazımda siz değerli okurlara "merhaba" demiş, neden ve niçin yazmak istediğimi, yazmam gerektiğini anlatmıştım. Yayınlanan birkaç yazımdan sonra yaklaşık iki aydır yazmıyordum. Bu arada bazı okurlar ve arkadaş çevrem, artık yazılarını okumu-yoruz, deyip sitem edenler olduğu gibi neden yazmadığımın nedenlerini de ciddi ciddi öğrenmek isteyenler çok oldu. Bende kendimce bir takım nedenler yaratarak bir süre yazmayacağımı söylüyordum. Doğrusunu isterseniz gerçek nedeni şu idi; Ben çocukluğumdan beri hiç kırıcı olmadım hiç kimseyi üzmedim hiç kimseyi ama hiç kimseyi, dilinden, ırkında, dininden, renginden, cinsiyetinden ötürü dışlamadım, onlara hoşgörüsüzlük etmedim. Hep yapıcı oldum. Yıkmadım, kırmadım, dökmedim. Ne var ki dürüst olmak, namuslu olmak, medeni cesaretli olmak, işini severek yapmak bazılarının hoşuna gitmiyor. Her alanda olduğu gibi sosyal bir alanda da başarılı olmak, başkalarının başarısızlığını ortaya çıkarıyorsa, olmadık yalan, iftira ve atılan çamurlardan kurtulamazsınız. Çok ünlü bir yazar değilim, yazarlık iddiamda yoktur. Böyle bir ukalalıkta yapmam, yapamam. Evet, sevgili okurlar, bir iki tehdit telefonu aldım, ayağımı denk almam söylendi. Yeşil Iğdır gazetesi gibi ırkçı bir gazetede yazı yazmamın bana yakışmadığı söylendi. Benim çok ucuza satıldığım söylendi. Hatta bazı arkadaşlar "Yeşil Iğdır ırkçı yapısından ve düşüncelerinden ötürü senin yazılarını yayınlamıyor dediler. Bunların hiçbiri doğru değil, Yeşil Iğdır Gazetesi de böyle bir düşünce ile bana yaklaşmamıştır. Olacağına da asla inanmıyorum. Şu ana kadarda yazılarımın bir tek kelimesine dahi sansür niteliğinde dokunmamıştır. Bir takım arkadaşların "ben" ben değilim; "ben benim" kavgadan, vurup kırmaktan, yıkıp dökmekten, uzak, barıştan, sevgiden, hoşgörüden ve tüm güzelliklerden yana olan ben… Sırf bu nedenle, bu moral bozukluğu ile bir süre yazı yazmadım. Belki kırıcı olurum, üzücü olurum diye hemen cevapta vermedim. Yazılarımda kimseyi hedef almamışım, siyaset yapmamışım, suya sabuna dokunmamışım katırcının katırını ürkütmemişim. Benimki sosyal barıştan yana biraz araştırmacı birazda Iğdır'ın nostaljik yaşamını canlandırma ve de halkın yalın, temiz düşüncelerini paylaşan bir tavır. Bu yıkım, bu hışım bu vıcık vıcık ırkçılık niye, anlam vermiş değilim, bir tek şeyi anlıyorum ki oda "it hürür kervan yürür." Doğrusunu isterseniz bu sıkıntımı sizlerle paylaşmak beni oldukça rahatlattı. Bir sonraki yazımda buluşmak üzere sizleri saygıyla selamlıyorum.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.