Ekrem BAYDAR iğdirmava
Tarih : 2007-10-01
Tüm Yazılar

Ekrem BAYDAR



Yaklaşık elli yıldır çarşı (şehir merkezi) ile evim arasındaki bir kilometrelik yolu kullanıyorum. Lise yıllarından sonra hep düşünmüşümdür, kim bilir bu yoldan kimler gelmiş kimler geçmiş. Kırk kırkbeş yıllık zaman dilimindeki bir çok insanı hatırlıyorum. Örneğin; Ağa emi (Işık), Abdülhüseyin emi, Abbaseli emi(incili), Hacı Veli Bayat, Talat Tufan, Sadık Tezel, Abdülmecit Şeyran gibi kişiler bunlardan bazılarıdır. Mireli ağa (Ali Ural), Fazıl Baykal gibi kişilerinde bu mahallede yaşadıklarını biliyorum, ancak onları görmedim. Dün bu tozlu dumanlı, çamurlu yolu onlar ve onlardan öncekiler kullandılar, bu gün ise biz kullanıyoruz. Yarın çocuklarımızın kullanıp kullanmayacakları ise meçhuldür. Biliyorum meraklandınız. Meşhur Söğütlü Mahallesinden bahsediyorum, yani namı değer İdirmavadan. Cumhuriyet tarihinden bu yana Iğdır yaklaşık on belediye başkanı görmüştür. Bunlardan bazıları ise iki dönem çalışmıştır. Iğdırın ilk belediye başkanı . 1923 yılında atama ile gelen Hüseyin Ekinci, 1940- 41- 42- 46 ve1981 1982 yılları arasında Osman Ataman, 1946-1950 yılları arasında Rıza Yalçın, 1950 -54 ve 1956-59 yılları arasında Ali Ural, 1955-56 Fazıl Baykal, 1963-1983 yılları arasında Hüseyin Akbulut, 1984-89 arası Orhan Ağırkaya, 1989-94 arası Ali Ağrı, 1994-98 arası Ali Asker Aşırım, 1999-2005 yılları arasında da şu andaki belediye başkanımız olan Nurettin Aras kendilerine verilen yetkileri kullanarak bir takım çalışmalar yapmışlardır. Ölenleri rahmetle, sağ olanları da minnetle anıyorum. Benim derdim onlar değil, benim derdim onların bu güne kadar İdirmavaya olan bakışlarıdır. En yoğun nüfusa sahip olmasına rağmen en bakımsız kalmasıdır. Üstelik bu belediye başkanlarından üç tanesi öz be öz İdirmavalı dört tanesi de İdirmava adına seçilmiş başkanlardır. O gün bu gün Söğütlü Mahallesine bir kazma vurulmamış mahalle hakkında cesurca bir karar alınmamıştır. Sizi kutluyorum sayın Nurettin Aras. Biraz sonra anlatacağım tarihi olaydan sonra ikinci kazmayı da diğerlerini utandırırcasına siz vuruyorsunuz. 17.yy'ın başlarında tahminen 1713 veya 1714 yılında yerleşim olarak, bu günkü gibi, mahalleleri, cadde ve sokakları belirlenmiş bir Iğdır da yoktur. O yıllarda Korhan (bu günkü Korhan Yaylası) oturmuş, düzenli bir yerleşim alanıdır. Orada Azeriler, Kürtler ve Ermeniler birlikte yaşıyorlar. İşte bu yılların birinde, tahminen 1913 veya 14 yılında büyük bir deprem olur. Birçok insan hayatını kaybeder, Korhan yerle bir olur. Depremden sağ olarak kurtulanların bir kısmı bu gün İdirmava dediğimiz bölgeye yerleşirler. Bunların bir kısmı Ermeni bir kısmı da Azeri ve Kürtlerdir. Bir süre sonra da bazı insanlar Bu günkü Baharlıya ve Sultanabat mahallesi denen bölgeye yerleşirler. Sultan müslümandır, akrabaları ile oraya yerleşip o bölgeyi, düzenli bir hale getirdiği için oraya Sultanın abad ettiği, güzelleştirdiği anlamına gelen Sultanabat deniyordu. İdirmavada ekin biçim işi başlayınca müslümanlar yani Azeriler ve Ermeniler Arastan gelen suyu tarla ve bahçelerine taşımak için iki su kanalı (ark) açtılar. Bunlardan Ermeni tarlalarına gidene Ermeni arkı diğerine de müslüman arkı deniyodu. Bu gün de aynı isimler kullanılıyor. İşte o gün İdirmavaya vurulan ilk kazmadan yaklaşık üçyüzyıl sonra belediye olarak ikinci kazmayı siz vuruyorsunuz. Sizi, Iğdırlı olarak, bir mahalleli olarak, bir İdirmavalı olarak, almış olduğunuz cesur karardan dolayı yürekten kutluyorum. Umarım birtakım çıkar çevrelerinin ve de siyasi rantçıların oyununa gelmezsiniz. Ki size de bu yakışır.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.