Son Haberler
- ÇALIŞMA BAKANI PROF. DR. VEDAT IŞIKHAN IĞDIR’DA
- Çanakkale Zaferi'nin 109. Yılı Iğdır’da anıldı
- NAHÇIVAN’IN KURULUŞUNUN 100. YIL FOTOĞRAF SERGİSİ IĞDIR’DA AÇILDI
- DENETİMLİ SERBESTLİK KURSİYERLERİNE BUDAMA EĞİTİMİ
- BİK ERZURUM ŞUBE MÜDÜRÜ TAHSİN ŞAHİN’DEN GÖREV ZİYARETİ
- İL JANDARMA KOMUTANLIĞI TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ GÜZERGAHLARI İLE AFİŞ-PANKART ASILABİLECEK YERLERİ BELİRLEDİ
- İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ GÜZERGAHLARI İLE AFİŞ-PANKART ASILABİLECEK YERLER,
- TAZİYE VE TEŞEKKÜR MESAJI
- TAZİYE TEŞEKKÜR MESAJI
- Taziye Teşekkür Mesajı
- ÜLKÜ BAŞKAN PROJELERİNİ TANITTI
- Karakoyunlu'dan Ülkü Öcal'a Destek
- Vekil Cantürk Alagöz ve Ülkü Öcal Sanayi Sitesini Ziyaret Etti
- IĞDIR’DA OY VERME SAATİ 07.00-16.00 OLARAK UYGULANACAK
- ULAŞTIRMA BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU’NA MUHTEŞEM KARŞILAMA
İnanç bir köprüdür.Tarih bir köprüdür.Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü
tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz.Onların bize yaklaşmasını beklemeliyiz,bizim
onlara yaklaşmamız gerekliliğidir.Rusya bir gün dağılacaktır.O zaman Türkiye
onlar için örnek bir ülke olacaktır."diyen Atatürk : "Türkiye 21 nci Yüzyılı
şekillendiren Avrasya için bir kilit ülke konumundadır.Onlar bizi örnek
alacaklardır." diye görüşünü bildiriyor. Atatürk'ün ileri görüşünü 1999 yılından
2000 yılına girerken gözlem yapan ve gazeteleri televizyonları yani kısacası
dünyayı takip eden herkes şu an bile anlayabilir. AVRUPA BİRLİĞİNİN KURULUCAĞINI
BİLİYORDU… Atatürk dış politikaya da önem verilmesini çok iyi
biliyordu.Türkiye'nin komşularında meydana gelebilecek olaylardan
etkilenebileceğini savunan Atatürk bir akşam Çankaya Köşkü'nde çocukluk ve
mahalle arkadaşı Asaf İlbay'ın da aralarında bulunduğu dostlarına dış siyaset
hakkında şunları anlatır: - "Bir Balkan Birliği'ne lüzum vardır.Beni bırakınız
ki fırkamın lideri olarak Balkanlar'da bir seyahat yapayım.Balkan devlet
adamlarıyla konuşayım ve efkarı umumiyeyi hazırlayayım.Dünyanın ufuklarında kara
bulutlar görüyorum.Balkan Birliği kurulabilirse,bir Avrupa Birliği'ne yol
açılabilir.Batı devletleri de er geç birleşmiş olacaklardır." Avrupa Birliği
düşüncesi ilk olarak ancak II.Dünya savaşı sonrasında ortaya
çıkabilmiştir.1960'lar ın başında Batı ülkeleri tarafından üzerinde konuşulmaya
başlanmış olan bu düşünce,1980'lere gelindiğinde ancak genişlemeye
başlayabilmiştir. Oysa ki,Atatürk bakışlarını bir noktada yoğunlaştırarak dalgın
bir halde ısrarla şunları şunları söylüyordu: "..Evet,bir Balkan Birliği ve
sonra da Batı Devletleri Birliği beşeriyeti ve ulusları,görünür görünmez
felaketlerden koruyabilir.Yoksa insanlığın başına gelecek sefalet ve ıstıraplara
ölçü yoktur.Dünya bir uçurama doğru gidiyor…" UÇAKLARLA İLGİLİ KEHANETİ Atatürk
uçakların henüz daha bırakın savaşlarda kullanılmasını normal günlerde bile
kullanılmadığını ve birçok kimse için ölüm kutusundan başka bir şey olmayan
günlerde ,Fransa'da Abidin Daver'e söylediği uçaklarla ilgili şöyle demiştir:
"Teyyareler gün gelecek savaşlarda önemli roller oynayacaktır." 1908 yılında
söylenen bu söz ,Abidin Daver'in hiç aklına yatmadığını itiraf etmiştir.Çünkü o
yıllarda uçağı savaşta kullanılması akıllarda dahi yok gibi bir şeydi. ANNESİNİN
ÖLÜMÜYLE İLGİLİ GÖRDÜĞÜ RÜYA… Zübeyde Hanım rahatsızlığı artığından
Uşşakizadeler 'in evinde oğluna hasret vefat eder.Ancak bu haber Paşa'ya nasıl
haber vereceklerini düşünüyorlardı. Annesinin ölümünden habersiz olan Mustafa
Kemal ,aynı saatlerde trenle çıktığı Yurt gezisinde uyumaktaydı. Gecenin
ilerleyen saatlerinde gördüğü kabus gibi rüya yüzünden kan ter içinde
uyanır..Bir sigara yakar ve zile basarak kompartımanındaki hizmetine bakan Ali
Çavuş'u çağırıp: -"Gördüğüm rüya canımı sıktı…"der. Ali Çavuş : "Hayırdır Paşam"
deyince Atatürk de rüyasını anlatır: -"Pek hayır olacağa benzemiyor.Kırlık bir
yerdeymişiz.Her taraf yeşillik.Birden bire sel geliyor,annemi alıp
götürüyor.Endişe ediyorum.Yaverlere söyle,İzmir'e telgraf çekip annemin sağlık
durumunu sorsunlar…" Acı haber tez gelir derler…Kısa bir süre sonra Yaver
Salih'in yolladığı şifreli telgraf le gelir.Atatürk telgrafın şifreli olduğunu
derhal anlayarak: -"Annem öldü mü?" Ali Çavuş üzgün bir şekilde telgrafı uzatır:
- "Başınız sağ olsun Paşam." Gözleri yaşla dolan Atatürk : "Bana malum
oldu..Bana malum oldu…Bunun kabusunu gördüm ben..Anam..Zavallı çilekeş
anam..Benim anam öldü başka analar sağ olsun.." diyerek koltuğuna çöker. Vatan
hizmetinin zorunluluğu yüzünden annesinin cenaze törenine katılamaz. Bunlar ve
bundan daha fazlası kehanet Atatürk'ün düşüncelerinde belirmiştir.Daha sonra
bunları çeşitli olaylardan sonra dile getirerek parapsikolojik yeteneğini
görmemize neden oluyor.Daha fazla bilgilenmek için Gazeteci Ali Bektan'ın 18
yıllık alın teriyle çıkardığı "ATATÜRK'ÜN KEHANETLERİ" adlı kitabını
alabilirsiniz.Gerçekten bizim için bir "Kader" diyebileceğimiz Atatürk
sözleri,fikirleri ve düşüncerini TÜRK HALKINA her zaman önüne sunmuştur.Bize
düşen böyle bir kişiliğe sahip olduğumuzla övünmek yerine,bize kalan mirasları
olan ülkemiz ve düşüncelerini geliştirip yeni neslin çocuklarına "net bir "
TÜRKİYE bırakmak için çalışmamız gerekecektir. Durumumuzu özetlersek : Bilginin
efendisi olmak için Çalışmanın kölesi olmak lazımdır
Yorum yazabilirsiniz.
Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.