Ekrem BAYDAR BİR YAPRAK DAHA KOPTU DALINDAN
Tarih : 2011-01-14
Tüm Yazılar

Ekrem BAYDAR



     Yaşam budur işte!  Bir gün bir bakarsın kuru bir yaprak misali kopup düşüverirsin dalından.
  Tutunacağın dalın kalmamıştır artık. Bir tek dalın ve bir tek umudun kalmıştır. O da düşüp sürüklendiğin toprağın altında, varsa vereceğin hesabındır. Ya da bayramlarda seyranlarda bir seveninin gelip bir Fatiha ile selam vermesidir. Her an, her saat, her gün, ay, yıl tükeniyor ömrümüz dalından kopan yaprak misali… Ve düşündükçe zaman zaman, “Değmezmiş.”  Dememek için,  vicdanında pişman olmamak için, Ah keşke… Ah keşke…      Dememek için, henüz kopmadan yaşam dalından yaprak misali, mutlu olmanın yollarını aramamız gerekir. Bakın bir yıl daha geçti ömrümüzden. Dönüp şöyle bir geriye baktığımızda o kadar çok  “ Ah keşke…’lerimiz var ki… Annelerimiz, babalarımız, dedelerimiz hani neredeler ha? Umutlarımız, beklentilerimiz ne oldu? Bir sorun bakalım bu soruyu kendi kendinize. Onlar hiçte bu gün bizlerin yaşadığı mutsuzluğu yaşamadılar. Olanlarla yetinip gittiler. Ya bizler… Mutsuz olmak için elimizden gelen, gelmeyen her türlü çabayı sarf etmeye çalışıyoruz. Siyasi Mutsuzluğumuz, sosyal mutsuzluğumuz, ekonomik ve kültürel mutsuzluğumuz her geçen gün biraz daha katmerleşerek yüreğimizin ta derinliklerine kadar iniyor. Sevgisizliğimiz, hoşgörüsüzlüğümüz, birbirimizi ötekileştirmemiz, bizleri birbirimizden biraz daha uzaklaştırıyor. Geçen zaten geçmiştir 2010’la birlikte… Gelin hiç olmazsa 2011 yılını ve sonrasını güzel günlerle yaşayalım. Ne bilgisiz, birikimsiz günübirlik düşünen yerden bitme siyasilerin dümen suyuna kapılalım,  ne de bu durumu fırsat bilip bizleri ötekileştirmeye çalışanların kirli oyunlarına gelelim. Hele biz Iğdır’da, yaşamaya mahkûm olanlar; Geçmişimizi yeniden sorgulayarak 2011 yılı için yaşam tarzımıza yeniden bir rota çizmeliyiz.  Kürt’ü, Türk’ü, Azeri’si, Terekeme’si, Laz’ı hepimiz bir bütün olmalıyız.  Kısır çekişmeler, Siyasi palavralar, entrikalar bizden uzak olmalıdır. Genel seçimlerin yaklaştığı şu günlerde, Akbabalar gibi başımıza üşüşecek olan siyasi rantçıların siyasi emellerine alet olmayalım. Tek sermayeleri Kürtçülük ve Azericilik olan, plansız, projesiz böylesi kişilerin tarih sahnelerindeki yerleri sonradan silinip gidiyor. ” Unutmayalım ki su gider kumu kalır.” Bizleri türlü yalan ve yanlışlarla birbirimize düşürüp su misali akıp gidenler, geride kalan kum tanelerini de dağıtmalarına fırsat vermeyelim. Yarın öbür gün Belediye seçimlerinde de aynı zihniyet durulan suyu yeniden bulandıracaktır. Hani Kürtler Belediyeyi alırsa Iğdır’da durulmazdı, hani göç başlayacak, kan gövdeyi götürecekti! Ya Azeriler bir daha seçilrse bütün Kürtlerin Iğdır’daki köklerini kazıyacaktı! Tümü palavra bunların. Bizler birbirimizin varlığından korktukça en kötüler bizleri yönetmeye devam edecektir. “Ne olursa olsun yeter ki bizden olsun” Zihniyeti hepimize zarar veriyor. Ben inanıyorum ki; Art niyetsiz korkusuz, ötekileşmesiz,  hoşgörülü bir ortamda ne Azeriler o günkü yöneticileri seçeceklerdi. Ne de Kürtler bu günkü yöneticilerini seçeceklerdi.
       Birimiz diğerimiz için korku ve öcü olmaya devem ettikçe  ömrümüzün son anına kadar havanda su dövmeye devam edeceğiz. Daha kurumadan, dalımızdan koparak savrulup gideceğiz amaçsız ve umutsuz…
    Umarım 2011 yılı hepimiz için her açıdan bir umut ve bir ortak amaç yılı olur.

  1. erol 2011-02-16 09:14:05

    mrhb hocm,elelrinize sağlık kaliteli yazaılarınız icin sevgi ve saygılarımla.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.