Fatma B.Çağlayan’dan Aras’ın Kıyısında Akıp Geçen Hayatlar

Değerli öğrencim Avukat Fatma Bacara, şiir kitabından sonra birde hikaye kitabı çıkardı . Henüz elime ulaşmadı ama .İbrahim Berksoy kitabı okuyarak güzel bir yorum yazmış sizleri bu güzel yazı ile baş başa bırakıyorum.
Fatma Bacara Çağlayan,Aras’ın Kıyısında’da yıllardır,yüzyıllardır,yaşananları,yaşanmışlıkları, öykülediği karakterler aracılığıyla daha görünür kılmak istemiş. İbrahim BERKSOY   Aras’ın kıyısında akıp geçen hayatların anlatıldığı öyküleri okuduktan sonra Aras’ın izini sürmekten kendimi alamadım.
Bizler,Azeriler,Ermeniler Aras’ın kıyısını henüz mekan tutmamışken, Aras boyunca sınırlar çizmemişken de Aras dolana büküle,azala çoğala Hazar’a dökülürdü kuşkusuz. Iğdır’ın  Ağrı Dağı manzaralı Aralık ilçesinde icra müdürü olarak göreve başlayan Salih Bey ile Ermeni Balıkçıyı Aras’ın iki karşı yakasında ellerinde oltalarıyla,yüzlerinde gülümseme ile, birbirlerine el sallayışlarıyla bir araya getiren, kitaba’da  adını veren öykü tam bir insanlık ve dostluk öyküsü.Ogün Ermeni Balıkçının işi rast gitmiş, gün bereketli geçmiş; Salih Bey ise balıktan eli boş dönmüştü .
Öykü anlatıcısı söze girdiğinde gün bitmiş, Salih Bey’in arabası Aras’ın kıyısında ilçeye doğru yol alıyordu: ‘’ Aras durgundu. Sonbahar yağmurlarıyla henüz kabarıp coşmamıştı.Dostça akıyordu.Yanından kimlerin geçip gittiğinden habersizdi.Kıyısında ve içinde birçok  canlıyı barındırıyordu. Balıklar,kaplumbağalar,yılanlar ,kurbağalar,ve daha nice su hayvanları, etrafında türlü türlü bitkiler,kuşlar,ördekler ,böcekler ve insanlar . Aras dost bir nehirdi , herkese kapısı açıktı. Görkemine de bu yakışırdı . Nehirler kimsenin değildir. Onlar bu yeryüzünün mirasıdır.
Kitaptaki on dört öyküyü birbiri ardına okurken Necati Cumalı’ nın Bir dönem İzmir Urla‘da avukatlık yaptığı yıllarda edindiği izlenimlerden, gözlemlerden yola çıkarak yazdığı Susuz Yaz adlı öykü kitabını anımsadım.
Cumalı’nın ‘’Susuz Yaz ‘‘ı, suyun bölüşülmesi  sorunu üzerine yazılmış eşsiz bir öykü Çağlayan’ın ‘’Arasın Kıyısında ‘’ adlı öyküsü de nehirlerin sınır tanımazlığı üzerine yazılmış güzel bir öykü.
Çağlayan’ın çoğunlukla kadınların serencamlarında yola çıkarak kurguladığı öyküleri okurken bir an için Urfalı Bekir Yıldız’ın unutulmaz öyküleri geldi aklıma.

Kaçakçı Şahan, Kara Çarşaflı Gelin, Reşo Ağa birbiri ardına bir film şeridi gibi gözümün önünden gelip geçti.

Gönülsüz Gelin Sabahat, Kadersiz Kader, Birazcık Rahat yüzü görmek isteyen evin genç kızı belgin, üzerine kuma getirmesine isyan edip soluğu Avukatın Bürosunda alan güzel hanım, Köyün ele avuca sığmaz kızı Dilber, Sovyetler dağıldıktan sonra Aras’ın bu tarafına sığınıp Müzikhollerde başkalarını eğlendiren umarsız, yalnız, yapayalnız Türkan, özgürlüğe cansız bedenin göğe yükselişinde arayan Aysel, abi baskısından yılıp usanmış,uzun siyah siyah saçlı güzel Aynur…

Öte yandan balık tutmaya meraklı İcra Müdürü Salih Bey ,

Köyün şen kızına Aşık kadersiz Emin, aile baskısı yüzünden eşinden ayrılan kederli İsmet, sorumsuz Hosrof , anlattığı ibretlik öykülerle dengbejleri andıran bilge çiftçi S.Giray ,karanlık odaların,uzun koridorların, dört duvar arasındaki kıt kanaat hayatların değirmen taşı gibi insanı öğüttüğü bir dünyada, ancak kendini tavana asarak yarasını sarabilmiş Mübaşir Bayram Efendi, ilçedeki Hakim’in kızına umutsuzca aşık olan benzinliğin delikanlı garsonu Zeki…

Her biri sırası geldiğinde söz alıp Aras’ın Kıyısı’nda akıp geçen  hayatlarını dillendirmiş.

İlk,Orta ve Lise eğitimini Iğdır’da tamamladıktan sonra İstanbul’da Hukuk Fakültesi’nde okumuş, Iğdır’da on iki yıl Avukatlık yapmış bir yazarın gözlem gücü, Hayatı algılamadaki derinliği, Sağ duyusu olmasaydı Aras’ın Kıyısında yaşanan onca dram , onca çaresizlik, onca yoksulluk, onca gerilik; öte yanda onca umut, gelecekteki güzel günlere olan onca inanç bilinçle kurgulanıp Öyküleşmezdi. Çoktandır ,Böylesine güçlü, gerçekçi, derin bir gözleme dayalı , on yıllardır , yüz yıllardır hepimizin gözleri önünde olup biteni ısrarla göstermeye Çalışan,  ‘’İnsanlığın evrensel öyküsü ‘’nü anlamamızı sağlayan , toplumcu-gerçekçi kurgusuyla daha önce bu yönelimin temsilcilerinin öykülerinin yanında, yakınında duran öyküler okumamıştım.

 

Kaynakça; Aras’ın Kıyısın’da/Fatma Baçara Çağlayan /Kurgu Kültür Merkezi Yayınları / 160.sayfa

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.