17 Aralık'ta İstanbul Emniyetinin ansızın yaptığı operasyon, ülkeyi bir anda karma karışık etti...
                Cemaat ekibinin yaptığı iddia edilen bu operasyonu, devlet içinde devlet olarak yorumlayan Başbakan, "çetelere boyun eğmeyecek, inlerine kadar inerek derslerini vereceğiz" diyerek eleştirdi.
                Allah'ın bildiğini kuldan gizlemeye gerek yok elbet... Cemaat ile Ak Parti arasında Hakan Fidan ile açığa çıkan gerilim, Dershaneler ile iyice belirginleşti ve karşılıklı atışmalar başladı... Bir zamanlar "yandaş medya" olarak adlandırılan Cemaate yakın medya kuruluşları, hükümet  aleyhinde propagandaya başlamış ve bu güne kadar görülmemiş bir eleştiri içersine girdikleri görülmüştür.
                Pimin çekildiği yer İstanbul olsa da, etkisi ülke geneline, hatta dünya geneline yayılmıştır. Cemaatin Lideri Fetullah Gülen Pensilvanyadan "beddualar" okurken, Başbakan R.Tayyip Erdoğan "İninize girecek didik, didik edeceğiz" tehdidi savuruyordu.
                Ortalık karışık, herkes diken üstünde, düne kadar iç içe olan Cemaatle ile AKP nasıl ayrışacak? kim kimin tarafında duracak?  Özellikle bürokratlar bundan sonra Cemaat toplantılarına, sohbetlerine katılacaklar mı? Cemaate bağı olanlar, bağlarını koparacak mı? Cemaatle ilgisini kesenlere Cemaat ne diyecek? Daha da önemlisi bu mücadelenin galibi kim olacak?
                Başbakanın, dediğini yaptığı bilinir.
                Ergenekon, Balyoz, Oda TV, Gezi olayları, Suriye'de Nusra ve El Kaidenin desteklenmesi gibi tutumları unutulmuş değil. Yani bir şey söylemişse, mutlaka gereğini yapmıştır. Kastettiği "inlerine" de gireceğinden  hiç şüphemiz yoktur.  Zira 11 yıldır güçlendirdiği, yetkilendirdiği, güçlü kıldığı, desteklediği "inler" hangisi, kendileri gayet iyi biliyorlardır.
                ARADA KALMAK EN ZOR İŞ
                Ülke gündemini bir anda alt üst eden ve 3 bakanın oğlu, bir bakanın da kendisi ile ilgili rüşvet ve yolsuzluk olayı savunulacak gibi değil doğrusu.
                Ancak akıllara şu sorular geliyor, görevden alınan polis şefleri bu güne kadar hükümete yönelik neden hiçbir operasyon yapmadılar. 11 yılda hiç mi yanlış yapan olmadı? Mutlaka olmuştur, ama neden göz yumdular?
                Öte yandan başbakanın "İnlerine gireceğiz" sözü ağır bir sözdür. Bu in, 17 Aralıktan sonra mı fark edildi. Önceden biliniyorduysa neden şimdiye kadar hiçbir şey yapılmadı? Neden hep sırtlar sıvazlandı? "Örgüt benzetmesiyle" Neden yasa dışı işler yapılmasına müsaade edildi?
                Ve şimdi iç içe girmiş olan bunca insan hangi taraf olacaklar. Cemaat ile Ak Parti arasında sıkışan bu insanlar tavırlarını kimden yana koyacaklar?  Cemaatten yana tavır koysalar iktidarla olan birlikteliklerini kaybedecekler.  Hükümetten, yani Başbakandan yana tavır koysalar, devletin içinde çok ciddi güce ve etkiye sahip olan Cemaatle sorun yaşayacaklar...
                KİM SAMİMİYDİ BELLİ OLACAK
                Ben Ak Partiliyim, başbakanımı ve hükümetini destekliyorum diyerek işini yürütenler ile ben Cemaatçiyim deyip işini yürütenler, samimiyet sınavını bakalım nasıl geçecekler. Kimi Cemaati kullanıyordu. Kimi Ak Parti iktidarını... Gelişen süreç kaçamak şansı vermiyor. Çünkü çok ciddi bir savaş başlatılmış durumda. Bu savaşta kimsenin tarafını belli etmeme şansı yok... Bakıp göreceğiz süreç ne getirecek, kim dediğinin arkasında duracak, kim kamufle olup durumu idare etmeye çalışacak, hep beraber göreceğiz...
                ŞÖYLE YAPSALAR DAHA İYİ OLUR
                -Ak Parti yaşanan bu musibeti nasihate çevirmek için uğraşacak olsa, tez elden 4 bakanın istifasını ister.
                -Hırsızlık yapanı savunmaz, gereğini yaparak cezalandırır...
                -Devlet içinde örgüt kavramı kullanmak yerine, kimi kastediyorsa ismini söyler.
                -Kavat'ı sokak çocukları gibi telaffuz eden Valiyi yedirir.
                -Iğdır'da insanların dini inançları ile ilgili hüküm veren bürokratlarına gereğini yapar.
                -İnine gireceğiz demez, varsa yasadışı bir durum gereğini yapar.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası