Cabbar ŞIKTAŞ Işid Iğdır'a geliyor(!)
Tarih : 2014-08-28
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



                 Bir zamanlar ismi ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) olarak duyuruldu. Batının projesi gereği Suriye Devlet Başkanı Beşaar Esad, Arap baharı yıkım projesi kapsamında yıkılması gereken ülke ve liderler arasındaydı.

                ÖSO adı altında bir araya getirilen bu cani örgüt, El Kaide, El Nusra, Irak Şam İslam Devleti, Irak Serriyeleri, Selefiler, Vahabiler birliği olarak kurulmuştu. Türkiye başta olmak üzere bu örgütler topluluğunun kurulması için defalarca İstanbul ve Ankara'da toplantılar yapılmış, paralar toplanmış, silah ve militan temin etmesi için tüm imkanlar seferber edilerek Suriye cephesine geçişlerine tüm imkanlar seferber edilmişti.

                Sanıyorum durum yine aynıdır.

                Netice itibariyle o tarihlerde medya, toplum üzerinde Esad'ın bir katil olduğu, insanları katlettiği, kafalarını kestiği algısı oluşturmaya çalışıyorlardı.

                Hatta bu algı öyle bir güven ortamı oluşturdu ki, şimdiki Başbakan, Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Esad'ın bu gün yarın düşeceğini ulu orta söylüyor, bu çatışmalı ortamdan duyduğu haz'ı gizleyemiyordu.

                Neticede Batının ve Davutoğlu'nun hesapları Suriye'de tutmadı. Ama bu arada ÖSO adıyla Suriye'de savaşan teröristlerin yaptığı katliamlar sosyal medya ve basın aracılığı ile Esad'a mal edilmeye çalışılıyordu.  Hatta dönemin Başbakanı R. Tayyip Erdoğan yaptığı bir açıklamada: "Esat öldürüyor, ÖSO'da karşılığında yapıyor" diyerek açık bir şekilde o gün ki IŞİD'in yaptıklarını destekliyordu.

                IŞİD'in Irak vahşeti, artık gizlenemez boyuta ulaştı

                ÖSO'dan ayrılan ve El Nusra ve El Kaide bağlantılı dünyanın bir çok yerinden gelen psikolojisi bozuk, Müslümanlıkla alakası olmayan, ne idüğü belirsiz teröristler Irak'ta insanlık dışı katliamlar yaparak, kendilerini destekleyenleri bile şaşkına uğratmışlardı.

                IŞİD'in  Irak'ta özelde Şialara, kendilerine tabii olmayan Sünnilere ve sorgusuz katlettikleri  Hıristiyanlara karşı uyguladığı toplu katliamlar ve yıktığı mabetler hiçbir şekilde savunulamazken, bu korkunç vahşete rağmen halen Türkiye'de Işid'i destekleyen ve savunan kişilerin olması da ayrı bir manidar durumdur.

                Işid Iğdır'a saldıracak efsanesi(!)

                Suriye ve Irak'ta yaşanan bunca olumsuzluktan Türkiye nasibini almaz mı elbette alır. İstanbul'un göbeğinde binlerce Işid militanı bayram namazı kılmış, devlet tek kelime etmemiştir.

                Iğdır'a gelseler de niye geldiniz diyeceklerini sanmıyorum. Zira Suriye sınırında her gün cirit atıp dolaşıyor, sınırdan ellerini kollarını sallayarak gidip, geliyorlar.

                Bırakalım Suriye sınırını, İstanbul'un göbeğinde stant açıyor, faaliyet gösteriyor, örgüte alenen militan topluyorlar tek kelime diyen yok. Yani Iğdır'a gelemezler demek yanlış olur.

                Bu endişeler sebebiyle Işid'in Iğdır'a geleceği, saldıracağı, şehir efsanesi olarak dolaşıp duruyor. Her gün onlarcası bu konuyu soruyor. Çocuklar bile Işid'in saldıracağını konuşuyor olmuşlar.

                Durum böyle olunca halkımızı bilgilendirmek acısından konuyu kaleme alma ihtiyacı hasıl olmuştur.

                1-  Iğdır'da görülen IŞİD görünümlü kişiler Işid'çi değil, "Tebliği Cemaati" üyeleridir. Pek tabi bu cemaati kimler oluşturuyor, amacı nedir, doğrusu bende bilmiyorum. Ama bildiğim Işid'le uzaktan yakından alakalarının olmadığıdır.

                2-IŞİD'in Suriye ve Irak'ta Kürtlere yönelik saldırıları ve katliamları olduğundan, PKK ile savaş halindedir. Barzani'nin sınıfta kaldığı, PYD'nin baş edemediği Işid teröristleri ile PKK savaştığından, Kürt halkının tedbirli olması gerektiği yönünde PKK'nın haber saldığı duyumları alınmıştır. Kürt halkının Işid'e karşı tedbir alması veya olayın konuşuluyor olması  bir tehlike algı yaparmış olabilir.  

                3-Türkiye'de yaşayan Caferi ve Alevilerin o anlamda bir saldırıya uğramaları durumunda, devletin kolluk kuvvetlerinin alacakları tedbirlerin yeterli olmayacağı kanaati oluşmaktadır. Aynı gerekçeyle Caferi ve Aleviler'de tedbir almıyor değiller.

                4- IŞİD'in şu anda Iğdır'da hiçbir varlığı bulunmamaktadır. İsmini vermeye gerek yok, sadece iki ayrı köyden 2 kişi Işid'e katılmıştır.

                5-Her gördüğünüz sakallıyı Işid'çi sanıp,  kişileri zan altında bırakacak dedikodulardan lütfen uzak duralım.

                Yani şehir efsanesi olarak konuşulan sözlerin tamamı gerçek dışıdır. Saldırı olmaz mı, olur tabi ki , ama şu anda yok, bilmem falan gün, falanca ay gibi söylemler tamamen gerçek dışıdır. Işid teröristleri  ülkenin her yerinde saldırı gerçekleştirebilir. Toplum içinde fitne çıkarmak için her türlü provokasyon yapabilirler. Iğdır halkı bu gibi olaylar karşısında uyanık olur, sağduyulu yaklaşırsa, Işid değil kim gelse bir hat yiyemez.

                Bir hocanın Ortadoğu yorumunu sizinle paylaşmak istiyorum:

                "Bir kedi, fareyi yuvasında kıstırmış, fare ne kadar hamle yapsa da bir türlü yuvadan çıkamıyormuş... Kedi de farenin dışarıya çıkmasını beklerken fare'de yuvasında beklemektedir. Uzunca süren bir sessizlikten sonra fare, köpek havlaması duyar. Artık kedinin sesi duyulmamaktadır, köpeğin kediyi hakladığını düşünmeğe başlamıştır. Bunu fırsat bilip yuvasından dışarı hamle yapan fare, bir anda kendisini kedinin pençelerinde bulur. Artık bir av olan fare kediye şunu sorar: Tamam da, buradan köpek sesi geliyordu, sen nasıl kurtuldun? Kedinin cevabı şudur:  Burası Ortadoğu... Burada kedi köpek sesi, köpek kedi sesi çıkaramazsa yaşayamaz!"

                Ortadoğu, insanlığa eşdeğer tarihi olan bir bölge. Dinlerin, kavimlerin çıkış noktası. Yüzyıllardır mücadelelerin oyun sahası. Nice bilek güreşleri yaşandı. Tam da artık galip geleceklerin birden bire mağlubiyetle yüzleştiği saha...

                Tarihi dinamikleri, perde önü ve arkası aktörlerin iyice tanınmadığı politikalarla oralara girenlerin çıkması çok zordur. Öyle hamasi nutuklarla, gazete bilgisini geçmeyen argümanlarla iş tutanlar kendileriyle birlikte ait oldukları toplumları da sıkıntıya sokmuş olmaktadırlar, bizim başımıza da gelen odur... Baksanıza ABD, artık Suriye'ye göz kırpar oldu. Barzani onlara ilk silahı verenin İran olduğunu özellikle medyaya servis etti. Türkiye'nin sırtını sıvazlayıp Suriyeli muhacirlerle baş başa bırakanlar bu süreçte hiç muhatap almıyorlar.  

                Iğdır, bu süreci el birliğiyle atlatacak güçtedir. Tarihi, hoşgörüsü, karşılıklı sevgi saygı kültürü çok kıymetli bir sermayedir. IŞİD'in ne maddi ne de manevi lojistiğini oluşturacak potansiyel bu şehirde yoktur. Şiilerle Sünniler karşılıklı muhabbeti çokta güzel oluşturmuştur zaten. Yeter ki gölge edilmesin.

                

  1. Ekrem Baydar 2014-08-29 06:43:37

    Boş dedikodulara kulak asmayalım. Unutmayalım ki, Davulla gelen zurnayla gider. En acı günlerinde Iğdır beraberlik ve birliğini her zaman korumuştur.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası