Papa'nın  Türkiye'ye gerçekleştirdiği  ziyaretinde,  Ermenistan sınır kapısının açılmasını istemesinin ardından, Alican sınır kapısı tekrardan gündeme geldi. 
           
Ermenistan sınır kapısı kimine göre açılmalı, kimine göre açılmamalı... 
            Esasen olayı doğru tahlil ettiğimizde, tek varlığı Türk düşmanlığı olan Diaspora Ermenileri ve Taşnak Partisi üyeleri de Türkiye ile sınır kapısının açılmasını ve Ermenistan'ın, Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkilerinin iyileşmesini istemiyorlar.
            Kısmen Azerbaycan ismi ile faaliyet gösteren ve her fırsatta Azerbaycan'ın haklarını savunuyor gözüküp, Ermenistan sınır kapısının açılmasına karşı olan "gönüllü" Azerbaycan  Diaspora dernekleri  de yok değil elbet...
  
            Hiç unutmam,
 2000'li yıllarda sınır protokol görüşmeleri sebebiyle Iğdır'a gelen Ermeni yetkililer, Yeşil Iğdır Gazetesine gelerek benimle görüştüler. Gelen heyete Türk halkının misafirperverliğini göstermek amacı ile çay ve tatlı ikram etmiştim.  Ve orada çok ilginç bir diyalog yaşandı.  Ermeni yetkililer: "Yeşil Iğdır Gazetesi Alican sınır kapısının açılmaması için yoğun propaganda yapıyor. Oysa bizler komşu ve dostuz." demişlerdi. Yani takip ediyorlar. Yani kimin nerede durduğunu biliyorlar. Ancak bu işler karşılık bulmadığı vakit, bir zaman sonra anlamını yitirir. Nitekim karşılık bulunmadığı zaman da  yabancılaşma başlar.   

                Iğdır halkı giderek Azerbaycan’a yabancılaşıyor.

            Peki, Azerbaycan bu işe ne diyor, lobi faaliyetlerini nasıl destekliyor, hassasiyetlere ne ölçüde önem veriyor. Iğdır ve özelinde burada yaşayan Azerbaycan Türkleri onlar için bir anlam ifade ediyor mu? 

Tüm bu sorular karşılık bulamadığından, Azerbaycan’a olan yabancılaşmayı artırıyor diyebiliriz.
            Azerbaycan devleti bir yandan Ermenistan sınır kapısının açılmasını isteyenleri barındırıp, iş imkânları ile güçlendirirken, diğer yandan kendisi için açık, gönüllü Diaspora faaliyeti yürüten dernek ve kuruluşları görmezden gelmesi manidar değil midir?
           
Iğdır halkı ve özellikle de Azeri Türkleri Ermenistan sınır kapısının açılmasını istemiyorlar. 

Bu istememezlik, Azerbaycan'ın ilgisizliğinden ötürü, artık istiyoruz a dönüşüyor.

            Azerbaycan'ın dış politikası yetersiz. Diaspora faaliyeti yetersiz. İlgisi hiç yok denecek kadar az. Arada bir Azerbaycan'da düzenlenen toplantılara birkaç dernek yetkilisini çağırmakla olmuyor. Mahallinde bu güne kadar yaptıkları bir toplantı olmamıştır. Iğdır'ı Azerbaycan'lı bir devlet büyüğü en son ne zaman ziyaret etti bilinmiyor.  Halkla hiç bir araya gelinmedi. Yani eğer ki halkın içinden Ermenistan kapısı açılsın sesleri yükselmeye başlamışsa, bunu iyi tahlil etmek gerekir. Karabağı Papa düşünmese de, Iğdır halkı fazlasıyla düşünmektedir. Azerbaycan'da Iğdır halkını azıcık düşünmelidir.

            Biliyorum bu serzenişin Azerbaycan'da hiçbir karşılığı olmayacaktır. Okuyanlar içten içe hak verecek, ancak yaptırım ve uygulama noktasında hiçbir adım atılmayacaktır.

            Yukarıda yaptığım tespitler, halktan edindiğim intibaların ifade şeklini yansıtmaktadır.  Bu yansıma halkın sürgün edilerek geldikleri odlar yurdu Azerbaycan’ın ilgisizliği sebebiyle oluşmakta ve her geçen gün öz vatanı belledikleri yurtlarına yabancılaşmalarına vesile teşkil etmektedir.

                Elbette yaşanan bu kopukluk kimseyi mutlu etmez. İçten içe kırılanlar, ilgisizlikten sitem edenler, öz yurduna yabancılaşanlar, Karabağ Ermeni işgali altındayken bile Ermenistan kapısı açılsın mı? denildiğinde sessiz kalarak onaylayanlar topluluğu oluşmasını kimse istemez.

                Ancak bu topluluk maalesef ki oluşuyor.

                TÜRKİYE’DE YÜZLERCE AZERBAYCAN DERNEĞİ VAR

                Ülkemizin birçok ilinde yüzlerce Azerbaycan Derneği kurulmuş ve bazıları aktif olarak çalışırken, birçoğu dosyadan ibaret olup hiçbir faaliyete bulunmamaktadırlar. Elbette dernekçilik faaliyeti kolay değildir. Gönüllü kişilerin yürüttüğü bu görev, bir anlamda Azerbaycan ismi taşıması hasebiyle Azerbaycan’ın Diasporası görevini üstlenmiş sayılırlar.

                Ancak bu derneklerin varlığı Diasporanın pekte dikkatini cezp etmez. Arada bir Azerbaycan’da toplantı tertip edilir, bazı dernek başkanları ve birkaç yönetimi oraya çağırılır. Ve birçoğu vasıfsız ve etkisiz yöneticileriyle, ya da sekreterleriyle toplantıya katılır, sonuçsuz ve göstermelik bir toplantının akabinde yenilir, içilir ve geri dönülür.

                Azerbaycan ismiyle kurulan derneklerin içinde kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda faaliyet gösterenler de var. Tek derdi Azerbaycan olan ve Azerbaycan’ın hâkimiyet alanının genişlemesi amacını taşıyanlar da var.  

                Yani her dernek, dört dörtlük faaliyet yürütüyor, Diaspora bunların tamamını dikkate almalı gibi bir iddiamız yok, dernekler dışında muhatap alınması gereken ve etkin faaliyeti bulunan kuruluşların da dikkate alınması gerekir diye düşünüyoruz.  

                Azerbaycan’ın bu ilgisizliğinden ötürü belki bir zaman sonra artık bu dernekler de isimlerini değiştirecek ve Azerbaycan isminin yerine, “Türkiye’de Yaşayan Azerbaycanlılar dayanışma, kültür vs.” dernekleri adıyla faaliyet göstermeye başlayacaklardır.

               

                VİZE VE İNCİTİCİ DAVRANIŞLAR

                Geçenlerde Gürcistan’a gittim. Sadece kimlik götürmem yeterli oldu. Kendi gümrüğümüzü 30 dakikaya geçerken, Gürcistan gümrüğünü 4 dakikada geçtim. Akabinde Nahcivan’a gittim. İş dünyası toplantısına katıldım.  Davetli olarak gitmemize rağmen, vize, sigorta, mühür, yoklama, derken bir iki saate ancak geçtik gümrüğü.  Giderken de didik didik arandık, gelirken de… Bir aylık vize verdiler. Ancak 3 günden fazla kalacak olsaydık Polis’e başvurup yer bildirimi yapmak zorunluluğumuz varmış, başvurmasak gümrükte 400 Dolar ceza ödemek zorunda kalıyormuşuz.

               Üzerimizde para getirmek yasakmış, sanırım yüzde 20’sine el konuluyor. Kaldı ki banka yok, iş adamı sattığı malın parasını başka türlü getirme şansın da sahip değil.  Yani anlayacağınız bazı şeylerin gözden geçirilmesi, yeniden düzenlenmesi, vizenin kaldırılması beklenirken, daha da zorlaştırılması dikkatimizi çekmişti. 

  1. kenan 2014-12-04 07:41:13

    Cabbar Bey. Tespitleriniz gayet doğru. Bence bu yazınızı Azerbaycan parlamentosunada gönderiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.