Cabbar ŞIKTAŞ Ayağına taş değince kalbini yokla
Tarih : 2015-01-04
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



 Avrupa'da Camilere, Müslümanlara ve Türklere karşı Irkçı saldırıların çoğalması tesadüf değildir. 

Bazen yazarlar havaya girer birçok şeyi kendilerinin gördüğünü sanırlar. Hâlbuki gördüklerinin, bildiklerinin daha fazlasını halk görmekte ve bilmektedir. Ancak söyleyecek kudretleri, seslerini duyuracak araçları olmadığından ötürü yazarlar ön plana çıkmakta ve yazarlarımız da daha zeki olduklarını düşünmektedirler.

Elbette yazarlar dünya gündemine odaklandıklarından konuya hâkimiyetleri biraz daha fazladır. Günlük mesaileri dünya genelinde ve özellikle de kendi yaşadıkları coğrafyayı incelediklerinden yaşananları ezberlemekte ve daha kolay yorumlayabilmektedirler.  

           Malumunuz Avrupa’da Müslüman ve özellikle de Camilere karşı ciddi ve tehlikeli saldırılar gerçekleştirilmektedir. Pek alışık olmadığımız bu durum, doğal olarak gurbette akrabası olan bizleri fazlasıyla endişelendirmektedir.

            Peki, Avrupalı bu duruma nasıl geldi? Son birkaç ayda, bu olayların birden bire böylesine artış göstermesini neye bağlıyorsunuz?

            Elbette ilk akla gelen Hükümetin Avrupa’yı tınlamaz tavırları, Almanya Devlet Başkanı Merkel ile yaşanan olumsuz diyaloglar akla gelebilir.  Ancak bu yaşananlar inanç ekseninde bir depreşmeyi ateşleyecek etkiye sahip değildir.

            Esasen ABD, Avrupa ve İsrail’in verdiği gaz ile Suriye bataklığına girdiğimiz andan itibaren birçok şey değişmeye başladı.

            Suriye bataklığında,”arkanızdayız” deyip sırtımızı sıvazlayanlar, bizleri Suriye ile karşı karşıya getirdikten sonra, arkalarını dönüp gittiler. Bizlerde Kasımpaşalı delikanlılığımızla geri adım atmamış, Esad’ı yıkma pahasına yılana bile sarılmışızdır. 

           Milyar dolarlarımızın gittiği, huzurumuzun bozulduğu, güvenliğimizin yok olduğu yetmezmiş gibi birde ülkemiz aynı zamanda Işid, Taliban, El Nusra, El Kaide ve benzeri kanlı terör örgütlerinin destekçisi bir görünüm sergilemiş oldu dünyaya…  Bu vahşi terör örgütlerinin Müslümanlığı düşürdüğü durum ve Türkiye’nin “terör örgütlerini destekliyor” imajı, alabileceğimiz en kötü lekeydi. Ve maalesef bu leke bizlere bulaştı.

            Avrupa’da cereyan eden Cami yakma, Türk ve Müslüman işyerlerine saldırı olaylarına iyi odaklandığımızda Suriye sonrası artış gösterdiğini görmemiz mümkündür.

            Avrupalının Müslüman deyince aklına baş kesin vahşet görüntüleri gelmektedir. Doğrusunu söylemek gerekirse bizler bu görüntülerden bu kadar etkilendiğimize göre, Avrupalı ne kadar etkilenir siz hesap edin. Türkiye 13 yıl önce dini söylemleri diline aldığında herkesin aklı uçuyordu. Sanki ülke yeniden kurtuluş savaşında kazanılmış gibiydi. Takke ve zaviyeler, tarikatlar, dergâhlarını badana boya yapıyor, onarıyor, müşterilerini ağırlamaya hazırlanıyorlardı.

            Öyle bir öz güven ve nefret doluydular ki, dün kuyruklarını kıçlarına sıkıştırıp takkiye yapanlar,  “Sünni, Şia kardeştir” diyenler, bir anda düşman kesildiler. Kendilerinden olmayanları, kendilerine biat etmeyenleri dışlayıp ötekileştirdiler.

            Ve sonunda takke düştü kel göründü.

            Mücahitlerimizin tamamı müteahhit oldu. İşler tıkırındaydı elhamdülillah. Tarikatlarımız, örgütlerimizin elamanını yetiştiriyor, müteahhitlerimiz de onların iaşesini karşılıyordu.

            Yani anlayacağınız Avrupalının biz Müslümanlara saldırısının arkasında kabul etsek de etmesek de din adına dinsizlik sergileyen, özgürlük adına zorbalık sergileyen, vahşet sergileyen terör örgütleri ile iç içe girişimiz sebepler arasındadır.

            Taşın ayağımıza değmesini geçtik artık, başımıza değiyor ama yinede anlamamakta ısrar ediyoruz.  Hırs bir insanın güzünü kapattı mı hiçbir şey görmezmiş, tek odaklandığı hadise kafasına koyduğu şeyi yanlış dahi olsa yapmakmış… Bu anlayışla ülke, şehir, köy, iş yeri, aile yönetmek son derece tehlikelidir. Dağılan bu yapıda dağıtanın ailesi nerede olacak onu da çok merak ediyorum.

            Bu yazım yeni yılın ilk yazısı, gönlüm ister ki Iğdır’ımız, ülkemiz, coğrafyamız, dünyamıza huzur hâkim olsun. Iğdır’ımıza zehirsiz hava, altyapısı tamamlanmış, yolları, kaldırımları düzene sokulmuş, temizliği insanın içini açan güzellik nasip olsun.  İnşallah bu temennilerimiz hayata geçirilir.   

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.