Ekrem BAYDAR 100 Yıl Sonra Iğdır
Tarih : 2015-01-08
Tüm Yazılar

Ekrem BAYDAR



Evet, son yüzyıldan bir hafta geçti. Öncelikle yeni yılın başta tüm Iğdırlılar olmak üzere herkese sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum. 1915 – 2015 tam 100 yıl sonra Iğdır’a bakıyorum, Iğdır’ı okuyorum geçmişiyle 2015’e girerken… Bir asır geçmiş, tam bir asır geçmiş. Dünya değişmiş, insanlar değişmiş, iklimler değişmiş ama biz Iğdırlılar hala değişmedik, değişmeyeceğiz. Bu gidişle de değişeceğimiz pek mümkün görünmüyor. Ne zaman hoşgörülü, saygılı, sevgili, art niyetsiz, samimi olacağız. Dilimizle kalbimiz bir olacak bilemiyorum.

Evet;  yüz yıl sonra kendimizle, geçmişimizle yüzleşmeliyiz. Hadi bırakalım yüz yıl öncesini, hiç olmazsa son 40-50 yıldaki geçmişimizle yüzleşelim. Iğdır’ın siyasi tarihi ile sosyal, ekonomik, kültürel gelişmişliği ile yüzleşelim,  yüzleşmeliyiz. Varsa yoksa Azeri Kürt varlığı üzerinden siyasi rant elde etmekten başka bir şey beceremedik. Daha şimdiden,  fol yok yumurta yokken siyasetin dilini sertleştirerek köşe bucak birlik ve beraberlik seferberliği başlattılar. Sakın yanlış anlayıp, ”Bundan güzel ne olabilir.”  Deyip havalara uçmayın,  “Allaha şükürler olsun Iğdırlılarda artık Iğdır için bir birlikte olma, birlikte sorunlarımızı çözme seferberliği başlattılar,” Diyerek hemen sevinmeyin. Bu birlik ve seferberlik öyle sizin anladığınız birlik ve beraberlik değil!  Bir yandan Azeri birlik ve beraberliği, öte yandan da Kürt birlik ve beraberliğini sağlama seferberliğidir. Yoksa Azeri, Kürt, Terekeme, Laz, Göçmen fark etmez deyip, Iğdır için, Iğdırlılar için, Iğdır’da yaşayanlar için, birlikte yaşamak için, bizim ve çocuklarımızın geleceği için başlatılan bir seferberlik çağrısı asla değildir. Şöyle bir an sağduyulu düşünelim, empati kuralım. Neredeyiz, nereye gidiyoruz?  Ortak yaşamamıza müdahale ediliyor. Kendilerine koltuk değneği yapmaya çalışıyorlar.

Bizden başka, başkalarının da acı çektiğini kabullenmiyoruz.  Bu memlekette çok acı çektik. 

        Sağ adına çektik,  sol adına çektik, ırkçılık ve ırkçı siyaset adına çektik. Öldük, öldürüldük, sürüldük, yerimizden yurdumuzdan edindik. Unutmayalım ki; Barışı da savaşı da biz insanlar yapıyoruz. 

           Birbirimizin acıları ve hakikatleri ile yüzleşme cesaretini göstermiyoruz. Çünkü mahallemizden korkuyoruz.  

Ben babamın, dedemin o günkü koşullarda bulunduğu olumsuzluklardan sorumlu değilim. O günahların bedelini ödeyemem, bir başkasına da ödetmek niyetinde olamam. Yanlışa yanlış, doğruya doğrudur deme olgunluğunu ve cesareti göstermeliyim. Yeter artık çektiğimiz bunca ah vahlar…  Nice canlar gitti bu topraklarda ırkçılık uğruna… Kimi tabutsuz, kimi kefensiz, kimi duasız giderken, kimi de şah şahlarla ırkçılık sloganlarıyla uğurlanmadı mı? Yıllardır ödenmemiş bedelleri çocuklarımıza ve torunlarımıza ödettirmeyelim. Git gide siyasi ve ırkçı bir çarkın dişleri arasında ezilip gidiyoruz. 

Ezildikçe de ne yazık ki her tarafımızdan ırkçılık fışkırıyor kanımızla birlikte. Eğer bir ülkede ya da memlekette,  siyasi veya etnik bir bölünme varsa orada ırkçılık var, faşistlik var demektir. Bizim ortak bir geleceğe, çoğulcu bir birlikteliğe ihtiyacımız vardır. Samimiyetle etnik temelli bir egemenliğe birlikte son vermemiz gerekir. Temel insan hak ve onuru için bir arada siyasal ve sosyal eşitlik üzerinde mutabık kalmalıyız. Irkçılık, milliyetçilik her zaman ayrışma getirmiştir, savaş getirmiştir. Getirmeye de devam etmektedir.  Geleceğimizi küçük insanların yönetmesine, ırkçı insanların yönetmesine izin vermemeliyiz. Bakınız bir Çin Atasözü şöyle diyor; “Eğer bir yerde küçük insanların gölgesi büyüyorsa orada güneş batıyor demektir.”  Irkçı temeller üzerinden siyaset yapanlar küçük insanlardır. Birbirimize taş atarak güneşimizi karartmayalım,  batırmayalım. Küçük insanların gölgesini üzerimizde büyütmeyelim.

Dilerim; 2015 Iğdır’da tüm ezberleri bozar. Birinin ötekini dinlediği, anladığı, ötekileştirmediği, birlikte yaşamanın ve yaşatmanın hazzını aldığı bir yıl olur.

  1. ankara cezmi şeyran 2015-01-08 12:40:26

    Hocam çok sağolunkaleminize sağlık yazınızın altına imzamı atıyorum.Memleketim adına Allah için çok üzülüyorum.Dün bir resmini gördüm Ağrı dağının inanın çocuk yıllarımı hatırlatıyordu gözlerim doldu.Dağıyla toprağıyla, güzel insanlarıyla sevlandığımız ahhh Iğdırımız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.