Cabbar ŞIKTAŞ Herkes işine geldiği gibi yorumluyor.
Tarih : 2015-01-18
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



                 Hakkı, hak sahibine iade edecek cesaret ve olgunluğa eriştiğimiz vakit, sorunlar bugün olduğundan çok daha iyi seviyelere gelmiş olur. Aksi halde  bu gün olduğu gibi mahalle baskısı böyle istiyor diye ortamı idare edecek cümleler kurar, hakkı  bir tarafa bırakır, mahalle  baskısından uzak yaşamış oluruz.

                Son günlerde yazarlar ağız birliği etmişcesine bir anda değişim  sergilemeye başladılar. Düne kadar Işid, El Kaide, El Nusra, Taliban gibi terör örgütlerinin yaptıkları katliamları, insanlık dışı suçları kamufle edercesine "Işid, El Kaide, El Nusra, Taliban Müslümanları katlediyor" demek yerine, ağız değişikliği yaparak "Sünniler Şiaları, Şialar Sünnileri"  öldürüyor demeyi tercih etmektedirler.

                Bu ağız değişikliği, gerçekleri örtbas etmeye yönelik bir algı operasyonudur. Bu operasyonun sebebi, Işid, El Kaide, El Nusra, Taliban gibi kanlı terör örgütlerinin Selefi  anlayıştan geliyor olmalarıdır. Işid, El Kaide, El Nusra, Taliban gibi terör örgütlerinin saldırdığı Kürt halkı Şia değil mesela, Ezidiler Şia değil, Sünni Türkmenler Şia değil, IŞİD'e tabi olmayan Sünni halk Şia değil.

                "Şialar'da Sünnileri öldürüyor" ifadesinin anlamı nedir o zaman?

                Ortadoğu'da kümelenen kanlı terör örgütleri şehirlere, kasabalara, köylere saldırdığında onlara karşılık verilince, topraklarını, namuslarını, canlarını savunduklarında "Sünni" öldürmüş mü oluyorlar?

                "Şiiler Sünnileri öldürüyor" algısı yaratmaya çalışan yazarlar, düşünürler, profesörler,  hakkı nereye koyuyorsunuz? Allah'tan korkmayıp, mahallenizdeki kuldan mı korkuyorsunuz?

                Irak'ın dini lideri Ayetullah Ali Sistani "cihat" emri verirken "gidin sünniyle savaşın" diye mi verdi? Yoksa Kerbela'da  Hz. Hüseyin türbesini, Necef'de İmam Ali türbesini ve Bağdat'ta bulunan İmam Musa-i Kazım ve İmam Muhammet Taki'nin türbelerini yıkacağız diyen Işid, El Kaide, El Nusra, Taliban gibi terör örgütlerine karşı kutsallarımızı koruyun çağrısı mı yaptı? Aynı zihniyet yıka yıka Peygamberimizin pak kabrine kadar  gitmeyi "temel amaç" olarak benimsemiş bir cehalet ordusu... Yani çağdaş Hariciler... Batı emperyalizmi bugün Ortadoğu'daki medeniyetimizi bu maşalarla yok ediyor.

                Gerek Şia ve gerekse Sünni mabetlerini yıkan, mezarlıkları, Camileri yerle bir eden bu barbarların  savunucusu olurcasına, "Sünniler Şiaları, Şialar Sünnileri" öldürüyor deyip, böyle ahlaksız bir algı oluşturmak, ne inançla bağdaşır, ne ahlakla bağdaşır.

                Ellerinde bir tek Esad  argümanı bulunan bu kişilerin, yıllardır Esad etrafında dolanıp durmaları artık hükmünü yitirmiştir. Esad'ın diktatör olduğunu savunanlar, Esad'dan yüzlerce kat daha fazla diktatör olan, halkına zulm eden, Suudi Krallığı, Katar Emirliği kısaca yakın komşularımız olan Ortadoğu ülkeleri görülmez iken, ülkesinde her türlü terör eylemi estiren, yetmezmiş gibi dünyanın her yerinden vahşi, barbar, psikopat ruhlu insanların terör estirdiği,  insanların başını kestiği, ırzını, namusunu kirlettiği Suriye'de Esad görülmektedir.

                Esad'ın yanlışları elbette vardır. Ama bu sizlerin abarttığı, algı yaratmaya çalıştığı düzeyde değildir. Esat halkına baskı kurmuştur doğrudur. Ama onları  Işid, Kaide, Nusra, Taliban gibi Kürtleri Rojova'da, Kobane'de, katletmemiştir.

                Enformasyon araçlarını kullanarak yaratılmaya çalışılan algı, hakkı inkar politikasından başka bir şey değildir.

                Unutulmasın ki, hak birilerinin çıkar ve nefsi duyguları ile batıp gitmez.

                Geçenlerde STV'de Pensilvanya'dan konuşan Fetullah Gülen;

                AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı Yezit olarak işaret ederken, kendisini de Muaviye ile sulh imzalayan ancak Muaviye tarafından zehirletilerek şehit edilen Hz. Hasan yerine koymaya çalışmıştır. 
                Cemaatin Şialara  karşı bakışını bilmesek, Gülen mezhep değiştirdi sanacağız. Aynı Gülen, "Cennetin yolu İran'dan geçse, ben etrafından dolanırım"  derken bile Şialığa karşı ön yargılı bakışını ve nefretini  ortaya 
koymuştur.

                Maksadımız Sünni- Şia ayrımı yaratmak değil, bilakis Sünni- Şia ayrımı yapmaya çalışan, sevgisiz, merhametsiz, kendilerinden başkasına yaşama hakkı tanımayan zihniyetlerin, amaç ve niyetlerini deşifre etmektir.

                Şia ulemaları her platformda Sünni -Şia kardeşliğini vurgulamış, Sünnilerin değerlerine dil uzatılmasını şiddetle reddetmiş, hoşgörü ve kardeşliği sürekli ifade etmişlerdir.

                Dünya üzerinde çatışmaların en yoğun yaşandığı haller; ırk, mezhep ve din ekseninde yaşandığı gerçeği hepimize malumdur. Bu hassas dengenin muhafaza edilmesi için aklıselim insanların duyarlı olması gerekmektedir.

 

              Bu gün itibariyle ülkemizde binlerce Işid militanının olduğu gerçeği ortadayken, hatta Sabah gazetesinin haberinde yer alan “Sultanehmet saldırganının asıl hedefinin İstanbul’da ki Şia Camileri” olduğu bilinirken, hatta fiili saldırılara maruz kaldıkları aşikârken, farklı bir algının yaratılmaya çalışılması hiç ahlaki değildir.    

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası