Adaylar belli olduktan sonra şehirde bir derin sessizlik hakim olmaya başladı. Partilere yapılan yoğun aday adaylığı müracaatları, aday adaylarının esnafı, vatandaşı ziyaretleri bir hayli hareketli kılmıştı şehrimizi. 7 Nisan  günü akşam mesai bitiminde adayların netleşmesi, haliyle sessizliği beraberinde getirdi. Aday gösterilenler sevindi, gösterilmeyenler ister istemez buruklaştılar. 

            Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi her bir aday adayının yanaştığı bir liman vardı. O limandan aldıkları destekle, kendilerinin aday olacaklarına kesin gözüyle bakıyor ve beklenti içine giriyorlardı.

            Netice olarak içlerinden iki kişi seçilecekti ve partiler seçimlerini yaparak adaylarını belirlediler.

            İsterseniz analizlerimizi partilerin mecliste ki sandalye sıralamasına göre yapalım.

            AK Parti:Ak Parti de yaşanan aday adaylığı mücadelesi diğer partilerden daha çekişmeliydi. Aday adaylarının nerdeyse tamamı adaylıklarına kesin gözüyle bakıyorlardı.   Ciddi harcamalar yapanlar vardı. Son dakikaya kadar ben aldım diyenler vardı.  Kürt -Azeri veya Azeri-Kürt aday konulacağı tahmin ediliyordu.  İl ve İlçe teşkilatının desteklediği Ferdi Turan kesinlikle sürpriz olmadı. Beklenen bir adaydı. Emekli Albay Cengiz Şeyran siyasete adım attığı gün aday gösterilmiş oldu. Sıkı bir çalışma sergileyeceklerini ifade eden adaylar, sandığa ve seçmene sahip olacaklarını belirterek, karşıların da ki zorlu rakiplerin farkında olduklarını biliyorlar. Çoğunlukla HDP ile aynı tabana hitap ediyorlar. Partililerin 30 Mart seçiminde takındığı tavır, endişeli yaklaşımları 7 Haziran'a da yansırsa Ak Parti'nin beklediği oy oranına ulaşması imkansız olur. Yok eğer üyesi oldukları partilerine ciddi çalışırlarsa, bekledikleri oy oranını yakalamış olurlar.

            CHP: CHP beklenmedik bir adayla siyaset sahnesine çıktı. Kimsenin aklından Adil Aşırım ismi geçmiyordu, böyle bir beklentide yoktu. Çoğunlukla Göksal Gülbey'in aday olacağı konuşuluyor, duyuluyordu. Yücel Artantaş Ankara'dan müracaat etmişti. Aday gösterilmeyince Iğdır'dan aday olması için teklif edildi. Ancak bunu kabul etmedi. Ağabeyisi Oğuz Aşırım Iğdır Milletvekilliği için  Ak Parti'den adaylık başvurusu yapmasına rağmen,  henüz adaylar belli olmadan  Adil Aşırım CHP'ye müracaat ederek adaylığı aldı. Siyasete DYP ile başlayıp Başbakan Tansu Çiller'in danışmanlığını yaptı, daha sonra DSP'den aday oldu ve partilerin barajın altında kalmasıyla  Milletvekili seçildi.  Sağın en sağındayım deyip  ilk gün ANAP'a geçti  ve bir dönem de ANAP genel başkan adayı oldu.  Sonra da Genç Parti'de siyaset yapmaya başladı. Daha sonra  Ak Parti'den birkaç kez aday olmak isteyen Adil Aşırım'ın son durağı ise  CHP oldu.  Şimdi CHP'nin Iğdır adayı. İkinci sırasına da Seyfettin Artantaş getirildi.

            MHP: MHP'nin sürprizi Abbas Bozyel'in adaylıktan çekilmesi oldu. Ne zaman seçim olsa Genel Merkez'deki konumu itibariyle Abbas Bozyel'i kimse geçemez deniliyordu.  Doğrusunu söylemek gerekirse genel merkezde etkin bir isimdi. Son yapılan Kurultayda Divan'a girmedi. Ama yine MKYK'ye girdi. Özünde iyi bir insan,  ancak siyasette pek şanslı sayılmazdı. Bunu bildiği içinde adaylıktan kendi isteği ile çekildi. AKP ve CHP, MHP adayına göre tavır alıyorlardı. MHP'nin adayı güçsüz birisi olsa belki de AKP Türk aday gösterecekti.  İsa Yaşar Tezel ve Sefer Karakoyunlu  aday gösterilince fikir değiştirildi de diyebiliriz. Hatızatında  CHP adayı Adil Aşırım'da MHP adayının kim olacağını kestiremedi.  Belki adayda olmayacaktı. Yada bir oldu bittiye getirildi.  Sefer Karakoyunlu'da siyasete ilk adım attığı gün aday oldu. Azerbaycan derneği ile kendini tanıtan Karakoyunlu, Azerbaycan'da ciddi anlamda değer verilmekte ve ağırbaşlı tutumu ile de  pek sevilmektedir.  

            HDP: HDP adayları bu dönem keyifli yarıştılar. 22 aday adayı Pervin Buldan'ın  İstanbul'dan aday olacağının açıklanmasının ardından partiye akın ettiler. Her kes şansını denemek istedi. Ama Iğdır'ın en sürpriz ismi şüphesiz ki Kıznaz Türkeli oldu.  HDP'nin 1. sıra adayı Av. Mehmet Emin Adıyaman'ın yıllarca ismi adaylık serüveninde yer aldı, ancak hiç aday olamadı. Bu dönem muradına ermiş oldu. HDP'nin seçimlere parti olarak girmesinin riskleri de hesap edildiğinde, adayların bir hayli fazla çalışması kaçınılmaz bir gerçektir. HDP Eş Genel Başkanı Selehattin Demirtaş'ın  kendine has söylem ve üslubu, sosyal demokrat Türk oylarını almaya oldukça  meyilli.  Yine son Suriye, Irak, Türkiye  üçgeninde yaşanan IŞİD saldırıları Alevilerin HDP'ye sempatisini artırdı.

            Durum bu, mitingler, seçim çalışmaları, köy, belde ve ilçelerde kendilerine gösterilen teveccüh zaman içerisinde daha çok netleşecek ve hangi partinin kazanmaya yakın olacağını ortaya koyacaktır.

            Tahmini olarak şöyle de diyebiliriz

            HDP barajı aşarsa, ki ben aşacağını düşünüyorum. 2-0'da yapabilir. Yada HDP 1 MHP 1'de olabilir.

            Ak Parti adayları, HDP Barajı aşamayacak söylemleri ile oylarınız heba olmasın diyerek  seçmene giderlerse ve seçmen ikna edilirse ve Kürt oyu tam ikiye bölünürse HDP barajı  aşsa da AKP 1, HDP 1 Milletvekili alır.  Yada HDP barajı aşamazsa MHP 1, AKP 1'de olur.

            Bir başka ihtimal'de, HDP barajı aşamazsa, AKP'de düşük oy alırsa MHP 2-0'da yapabilir.

            CHP veya diğer siyasi partilerin Iğdır'dan kazanması imkansız ötesi bir durum olduğu için yorumlamaya bile gerek duymuyorum.

            HESAPLAMA HATASI YAPMAYALIM

            Seçimde partilerin aldığı oyların hesabı nasıl yapılır?

            Varsayalım ki, HDP 40 bin oy aldı.

            MHP 30 bin oy aldı.

            AKP 20 bin oy aldı.

            Diğer partilerde 5 bin oy aldı.

           Yukarıda ki sıralamaya göre mesela  ilin en yüksek oyunu alan HDP 1 MHP 1 Milletvekili çıkarmış olur. HDP barajı aşamamış olsa, MHP 1, AKP 1 Milletvekili çıkarmış olur. Veya AKP 14.999 oy aldı, MHP'de 30.000 oy almış olursa MHP 2-0 yapar. Yada HDP Barajı aşar ve 60.000 oy alırsa HDP 2-0 yapmış olur. 

           

Tweet