Yıllar bitti, aylar bitti, haftalar bitti ve nihayet günler de bitmek üzere, Pazar günü herkes sandığa gidecek ve yarınlarda kendilerini yönetecek olan Milletvekillerini seçecekler.

            Herkesin bildiği  bir söz, ancak yinede tekrarlamakta fayda var. "kim nasıl yönetilmek isterse, öyle yönetilir." 

            Verilecek her bir oy, sizlerin nasıl yönetilmek istendiğinizi ortaya koyacaktır.  İradeniz sizde ve siz belirleyeceksiniz sizi kimlerin yöneteceğini. 8  Haziran günü yeni bir Türkiye'ye merhaba edeceksiniz. Belki birileri üzülecek ama hayatın acımasız kuralı da budur işte, biri kazanır, biri kaybeder.

            Elbette herkes kazanan taraf olmak ister. Ama bu toplum refleksinin iyi organize olması ve kendini göstermesi ile mümkündür.

            Bireyler bir araya toplandığında, şekiller daha çok netleşir. Artık gün kalmadı. Saflar bu güne kadar çoktan beri netleşmiş oldu zaten.  Partiler genel başkanlarının gelişiyle kısmen mitinglerini tamamlamış oldular. Yarın, yani Cuma günü Saat 15.00'de MHP tarafından miting yapılacaktır.  MHP mitinginden sonra az sayıda ki kararsız seçmende Miting sonrası zaten kararını netleştirecektir.

            Öncelikle herkesin sağduyulu olması gerekmektedir. Fevri yapılacak olan bir hareket, hassas olan toplumun tamamını rahatsız edebilir. Millet olarak sorumluluk bilinciyle son 3 günü tamamlamalı, seçim günü ve sonrasında sonuç ne olursa olsun taşkınlık yapmamalı, aklıselim davranmalıyız.

            Parti yöneticileri ve adaylar mutlaka taraftarlarına son gün mesajı olarak bu sözleri tekrarlamalıdırlar. Seçim günü ve sonrasında fitne yaratanlar gidecek, bizler yine bir başımıza kalacağız.

            Sosyal medya üzerinden sahte isimlerle insanlara hakaret ve iftiralarla saldırmak, yakışıksız olduğu kadar, ahlaksızca da bir durumdur. Daha açık ifadeyle bu tür yakışıksız davranışlar yenilmişliğin göstergesidir. Yarın sokakta yürüdüğünüzde bu halkın yüzüne bakabileceğiniz yüzünüz olsun istiyorsanız, ona göre davranmanız gerekmektedir.

            Doğrusu neydi biliyor musunuz?

            Keşke Sayın Cumhurbaşkanı gelince, DHP'lisi, MHP'lisi, AKP'lisi, CHP'lisi kısaca tüm partiler karşılamaya katılsalardı.

            Keşke Cumhurbaşkanı gerçekten tarafsız bir Cumhurbaşkanı olsaydı ve hepimiz karşılamada yerimizi alsaydık.  

            Keşke Cumhurbaşkanı toplumu geren, korku salan biri değil de, mutluluk veren birisi olsaydı.

            Keşke Cumhurbaşkanı halden anlayan, ötekileştirmeyen bir Cumhurbaşkanı olsaydı.

            Keşke Cumhurbaşkanı, Şia'sıyla, Sünni'siyle, Alevi'siyle, Kürdü'yle, Türk'üyle herkesi bağrına basan bir Cumhurbaşkanı olsaydı. 

            İşte bunlar olmadığı için Cumhurbaşkanı'nı sadece AKP benimsemiş oldu, dinlemiş oldu ve alkışlamış oldu.

            ASAYİŞ BERKEMAL

            Siyasi partiler haftalardır seçim çalışması yapmaktadırlar. Mitingler, konvoylar, toplantılar ardı ardına düzenlenmektedir. Bu organizelerin güvenliğini sağlayan, halkın daha huzurlu bir ortamda seçim çalışmasının güvenlik tedbirini alan, seçim ofislerinin önünde 7/24 nöbet tutan Emniyet ve Jandarma ekiplerine ne kadar teşekkür etsek azdır.

            Seçim arifesi, haliyle insanlar yorulmuş, sinirler yıpranmış, gerilim artmıştır. Bu noktada tarafsızlıkları ile her daim Iğdır'ı daha huzurlu bir il kılabilmek için gece gündüz mesai harcayan başta Sayın Valimiz Davut Haner'e, Emniyet Müdürümüz Yüksel Babal'a ve tüm ekiplerine gösterdikleri duyarlılıktan ötürü Iğdır halkı adına teşekkür ederiz.

            İnşallah 7 Haziran günü ve sonrasında da aynı şekilde huzur ve barış daim olur, dostluk ve kardeşlik içerisinde bir seçim idrak edilir.

            Tüm siyasi parti adaylarına başarılar dileriz. 

 

Tweet