Ekrem BAYDAR Seçimin Ardından
Tarih : 2015-06-24
Tüm Yazılar

Ekrem BAYDAR



          Bu seçimi değerlendirmek için biraz bekledim. Sevinçleri ve üzüntüleri, seçim sonrası konuşulanları biraz dinledikten sonra yazayım dedim.  Eskiye göre bir değişimin olup olmadığını izlemek istedim. Ne yazık ki yıllardır hep aynı tas aynı hamam. Hamamın suyu da kirlendi, tas da paslandı ama Biz Iğdır’daki Kürtler ve Azeriler ne tası değiştirebildik ne de hamamı. Halen aynı tasla aynı hamamdayız.    
         Iğdır kazasız belasız bir genel seçim geçirdi. Seçim öncesi tahminler, ırkçı birlik ve beraberlik çağrıları, varlık ve yokluk çığlıkları, tamamen altüst oldu. “Bu seçim Iğdır Azerilerinin varlık yokluk seçimidir.”  diyen zihniyetlerle, “ Ne olursa olsun bu seçimde ve sonraki seçimlerde artık Azerilere milletvekilliği ve belediye başkanlığı hayal olur.” Diyen zihniyet arasında hiçbir fark yoktur. Iğdır Kürt’ü ve Azeri’siyle tüm seçimlere hep bu zihniyetle yaklaşmıştır. Dillerden düşmeyen,  “Birlik ve beraberliğimizi koruyalım.”  Sözleri, ya Azeri birliği için ya da Kürt birliği için kullanıla gelmiştir. Bu birlik ve beraberlik özlemi hiçbir zaman Iğdır’da yaşayan, Kürt, Azeri, Terekeme, Göçmen, Laz ve diğer gurupların birlik ve beraberliği için kullanılmadı. Yani büsbütün Iğdır birliği için kullanılmadı. Özellikle her seçim öncesi bu klişeleşmiş söz Azeri seçmeler tarafından çok kullanıldı, kullanılıyor. “Amandı ha yoksa Kürt aparacak.”  Öte yandan, “ Bexte we me bıra Ecem kazanç nekın, çı dıbe bıla bıbe.” (Aman ha Azeriler kazanmasın, ne olursa olsun.)Diyen Kürtler de aynı zihniyetin birer parçasıdırlar. Bu iki ırkçı zihniyet yüzünden Iğdır seçmenleri, iktisadi, ekonomik, kültürel, sosyal barış ve refah için değil, özgürlükçü, adalet duygularıyla değil, ırkçı temeller ve düşünceler üzerinde kendisine ürettiği fikirler üzerinden oy veriyor. Onlar gibi düşünmeyenler ise vatan ve millet haini ilan edilirler.  Nitekim 7 Haziran seçiminde onlar gibi düşünmeyenlere başka bir partiden aday olan Azeri adaylara edilen küfürler ve hakaretlerin haddi hesabı yoktur. Dün elini öptükleri adamları bu gün vatan haini ilan ettiler.
    Hele hele seçim öncesi politikaya soyunanlar, bukalemun misali ortama göre renk değiştirip, Kürt’ü
görünce Mevlit, Azeri’yi görünce Mersiye okuyanlar aynı kafatasçılığı yaptılar, yapıyorlar. Aday olamayınca hiçbiri Iğdır’a uğramaz oldu. Iğdır’ı kurtarmaya gelen şövalyeler, o keskin kılıçlarını alıp atlarına binerek kurtarmaya geldikleri Iğdır’ı bırakıp tersine gittiler mahşere doğru. Iğdır gene Kürt ve Azeri birlikteliğine kaldı. Ektikleri nifak tohumları yeşermeyince davulla gelenler zurnayla gittiler. 
         Iğdır o kadar büyük zararlar gördü ki bu zihniyetlerden, bendini yıkan su misali neresini kapatırsan kapat o mutlaka başka bir yerden yıkıyor bendini.  Kürsüde bas bas bağırıyor! “Hepimiz kardeşiz, kirveyiz, kız alıp vermişiz, torun torba sahibi olmuşuz. Aynı evde, aynı sofrada birlikteyiz. 
       Neticede aynı toprakta ve aynı mezarlıkta birlikte yan yana gömülüyoruz. Aynı yerlerde, aynı okullarda okuduk, aynı sıralarda yıllarca birlikte oturduk, oturuyoruz. Benim de nenem Kürt’tür.  
          Onun da nenesi Azeri’dir.
              Bölünmeyecek neyimiz var.”  Bunların hepsi seçim öncesi insanın kulağına hoş gelen ve özlenen sözlerdir. Oysa bu sözler yürekten değil, karnındaki acıdan ve sadece ağızdan çıkan sözlerdir. Bu duyulması gereken sözlerin ömrü çok kısadır. Seçim akşamı söner. Bir dahaki seçime kadar asla ağıza alınmaz. Yerini eski zihniyete bırakır.
    Iğdır’da siyasi bir hazımsızlık vardır. Adam işini, aşını, geleceğini bir kenara itmiş, seçim sonuçlarını değerlendiriyor. Azeri Azeri’ye küfrediyor, ağıza alınmayacak laflar ediyor. Azeriler Kürt fobisinden, Kürtler Azeri fobisinden bir türlü kurtulamadılar. Seçim bitti, herkes payına düşeni, demokratik bir ortamda seçmenin çoğunluk iradesiyle aldı. Meclise iki milletvekili gönderdi, biri Kürt, bir de Azeri. 
Daha ne olsun. Iğdır’ı, Iğdır birliğini, Iğdır’ın ekonomik ve sosyal refahını ve barışını, kültürel ve yaşanabilir bir il olmasını istiyorsan, vekillerin Kürt ya da Azeri olmasının sancısını, hazımsızlığını bırakacaksın. Iğdır üzerine düşeni yaptı, meclise iki vekil gönderdi. Ha MHP ha HDP ne fark eder.  Asıl amaç onları Iğdır için, Iğdır’ın bütün sorunları için çalıştırmak olmalıdır. Vekil Azeri olmuş ne yazar, Kürt olmuş ne yazar.
         Bırakın birbirinizi suçlamayı, geleceğe bakın. Siyasi kutuplaşmaya gerek yok.  
                                           Seçim bitti beyler, bitti… Bitti…!

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.