AMAN DİKKAT, İSTEDİKLERİ BU ZATEN

                PKK'nın saldırılarını artırması ve şehit sayısının giderek çoğalması vatandaşı sokağa döktü. PKK'yı protesto etmek amacıyla  sokağa dökülen çoğu kontrolsüz kalabalık, zaman, zaman taşkınlıklar yaptı, Kürt vatandaşların işyerlerine ve HDP binalarına da saldırarak maddi hasara verdiler.  

                Ben Iğdır'da yaşıyorum, MHP'li bir Türk'üm.  Kürt kardeşlerimle iç içe yaşıyorum.  HDP'li gençler eylem yaptığında benim işyerime saldırdıklarında nasıl kabullenemezsem, batıda yapılan eylemlerde de Kürt kardeşlerimin işyerlerine ve kendilerine yapılan fütursuz  saldırıları da aynı bakış açısıyla kabul edemem.

                Türkiye Ayakta ve hepsi MHP'nin simgesi olan  Bozkurt işareti yapıyor.

                MHP  Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, terörü lanetlemekle beraber, toplumun birlik ve beraberliğine gölge düşürecek her türlü davranıştan uzak durulması gerektiğini vurgulamıştır. Ancak sokağa çıkan insanların özellikle taşkınlık yapanların bozkurt işareti yapması, provokasyon yaratmaya çalışması açık bir şekilde göstermektedir.

                Yüz binlerce insan sokağa çıkmış ve PKK'yı telin etmektedirler. Bozkurt işareti yapan bu insanların hepsi normalde MHP'li olsalar, MHP'ye oy vermeleri gerekir. Peki MHP'ye oy vermeyip, sokakta bozkurt işareti yapmalarına ne demeli?

                Yarın seçim olurda MHP iktidara gelirse, ya da güçlenirse ülke böyle olacak algısı mı yaratmaya çalışıyorlar.  MHP'liyi vuran, kıran, antipatik göstermek için gayret içinde olunduğu görüldüğünden, Genel Başkan Sayın Bahçeli sağduyulu olun, provokasyonlara gelmeyin çağrı yapmış ve eğer yürüyecek olursak "saraya" yürüyeceğiz diyerek çatışmaların ve gerilimin adresi olarak beş tepeyi göstermiştir.  

                İş zora gelince MHP şemsiyesi altına girip, provokasyon yaratma peşinde olanlar, bozkurt işareti yapıyorlar.  Genişe çıkıp, sandığa gidince de başka partilere oy veriyorlar. 

                MHP'nin hareketli bir gençliği var. İçlerinde duygularına yenik düşenleri de olabilir. Ama ülke genelinde bozkurt işaretli protestocuların hepsi MHP'lidir dersek, kendimizi kandırmış oluruz.

                Böylesi milli hadiselerde, özellikle şehit cenazelerinde bir araya gelen kalabalığın reflekssel olarak  MHP görüntüsü vermesi, aslında pekte yadırganacak bir durum değildir. Çünkü bir çoğunun MHP'de yetişip, başka partilere giden kişiler olduğundan, iş başa düşünce de MHP ile bütünleşerek tepkisini ortaya koyduğu görülmektedir.

                Ancak tepki göstermek bir demokratik hak olmaktan çıkarda, şehidin öldürülüşünü kınarken, bir başkasının yaşam hakkını elinden alma gibi bir tutum sergilersen bu hoş bir görüntü oluşturmaz. Gösterilerde taşkınlık yapıp, insanlara ve mallarına zarar vermek, siyasi partilere zarar vermek doğru bir davranış değildir. Bu taşkınlığı yapanların provokatör olduğunu, aynı kişilerin batıda doğu araçlarını, doğuda, güneydoğuda batı araçlarını taşlayanlarla hiçbir farkının  olmadığını görmenizi isterim.

                Bin yıllık kardeşliği kimse bozamaz.

                Önceki gün Iğdır Ülkü Ocakları İl Temsilciliği tarafından PKK telin mitingi düzenlendi. Ocak Başkanı Arif Gürel  başta olmak üzere ocak mensubu gençler son derece akıllı, sağduyulu, tamamen demokratik haklarını kullanarak bir miting tertip ettiler. Miting'de yine provokasyon yapmaya çalışanlar oldu ancak gençlik olaya müdahale ederek hiçbir taşkınlığın çıkmasına müsaade etmediler.

                Yani ülke genelinde aynı duyarlılıkla miting yapılsa kimsenin diyecek bir şeyi olmaz. Ama olayı başka boyutlara kaydırma çabası içinde olan provokatörlerin oyununa gelip, çıkarılmak istenen Türk-Kürk  kavgasına alet olunursa, Allah korusun ülke Suriye'den farklı olmaz.

                Onun için herkes aklıselim olmalıdır.

                Bu ülkede Türk'ü Kürt'ten, Kürt'ü Türk'ten ayırmaya kimsenin gücü yetmez.

                Bu duygular etrafında oturup düşünmeli, 400 Milletvekili peşinde koşanların oyununa gelmemeli, provokasyonuna alet olmamalıyız.

                Evet şehit cenazeleri geldikçe hepimizin yüreği yanıyor. Ama sağduyumuzu metanetimizi kaybetmemeliyiz. Daha geçenlerde Rojava'da, Kobani'de Işit teröristlerinin katlettiği Kürt'ler için hep beraber tepki göstermiyor muyduk?  Şimdi PKK'nın yapmış olduğu bu katliamların, Işit'ten ne farkı kaldı.  Ben dün olay yerindeydim. 13 Şehidin isimleri belliydi ama bedenleri komple yandığından tanınmıyordu. Hepsi paramparça olmuştu. O şehitlerin içinde de Kürt vardı. Bu acıya yürek dayanır mı?

                Yaşanan bu olaylardan ötürü  Kürtleri potansiyel suçlu olarak göstermek son derece yanlış ve acımasız bir infaz olur. Yaşamını yitiren şehitlerimize bizler ne kadar üzüldüysek, eminim ki Kürtlerde o kadar üzüldüler. Ama ülke genelinde yapılan protestolarda Kürt'leri suçlar gibi bir tutum içine giren provokatörler, ülkemizin iç çatışma bataklığına sürüklenmesini isteyen kişilerden başkaları değildir. 

                Sağduyu, sağduyu, sağduyu... 

Tweet