Her şeyden önce 1 Kasım seçimlerinin kazasız, belasız geçmesi en büyük sevincimizdir. Karakuyu Köyünde AK Parti Milletvekili Sayın Nurettin Aras'a yapılan çirkin saldırıyı, demokrasiye, insan haklarına, özgürlüğe, eşitliğe yapılmış çirkin bir saldırı olarak görüyor, bu olayda dahili olanları kınıyorum.  Olayın ardından Karakuyu Köyü'ne intikal eden HDP Milletvekili Sayın Mehmet Emin Adıyaman'ın olaya müdahale edip Nurettin Aras'a geçmiş olsun dilemesi ve olayı sakinleştirmesi de taktirle karşılanmıştır.
 
               ALLAH ISLAH ETSİN
                Saygıdeğer okuyucular.  Siyasette küslük yok, ama dargınlık olur. Seçim kampanyası boyunca insanların kişilik haklarını rencide edecek şekilde sosyal medyada paylaşım yapan, toplum içine nifak tohumu ekmeye çalışan, kaba davranışlar sergileyip, yalan ve iftiralarla gündem yaratmaya çalışanları Allah ıslah etsin demekten başka diyecek söz bulamıyorum.
                Bu davranışlar bizim toplumumuzun ne kadar dejenere olduğunu, millet olma bilincini yitirmeye yüz tuttuğunu, perde arkasına saklanıp, insanların mahremlerini hiçbir adap, kural tanımadan rencide edecek alçaklığı sergileyebilmekte ve en acısı da taraftar bulmaktadır.
                Bir zamanlar sosyal medya yok iken, birileri bildiri  yazıp dağıtıyordu. Şimdi ise sosyal medya üzerinden yapılmakta ve insanlarımız karalanıp küçük düşürülmeye çalışılmaktadır.  En kötüsü de yazılanların desteklenip, okunup alay edilmesidir. Toplum olarak "ayma gahıları" alay konularını onaylar bir tavır ortaya koymamız, halkımızın geldiği boyutları gözler önüne sermektedir.
                Bu çirkin davranışlar halkımızı birer birer yok olmaya sürüklemekte, ayrıştırmakta ve geleceğimize ağır darbeler indirmektedir.

                ZAFER SARHOŞLARI
                Elbette kazanan taraf sevinç gösterisi yapacaktır. Bu sevincini etrafındakilerle de en doruk noktada paylaşacaktır. Kimsenin buna bir itirazı yoktur. Ancak bu sevinç gösterisini yaparken hesaplaşacağız edasıyla tavır takınanlar, kraldan çok kralcı kesilip, olur olmaz yerde, olur olmaz söz sarf edenler, sarhoşluklarını devam ettirirlerse, zararlı olmaya başlarlar.

                 SİYASİ İDAREDEYE SAYGILI OLUNUR
                Her seçim öncesi ve sonrası halkın iradesine saygılı olunmalıdır demiş ve bunu köşe yazım aracılığı ile siz değerli okuyucularıma iletmişimdir.
                1 Kasım seçiminde ortaya farklı bir tablo çıktı. AKP ilk kez bir Azeri Türk'ünü aday gösterdi ve de  kazandı. Bu, doğrusunu söylemek gerekirse imkansızı başarmak gibi bir şeydi. Hele uzun yıllardan sonra bir Azeri Türk'ü adayının Kürt halkından 2 bin civarında oy alması gerçekten bütün hesapları alt üst etmiştir.
                Aynı paralelde MHP'nin de bu kadar düşük oy alacağı doğrusu  tahmin edilmiyordu. En azından biz MHP'liler doğrusunu söylemek gerekirse tablonun böyle şekilleneceğini tahmin etmiyorduk. Netice her ne olursa olsun, sonuçta halkın iradesi sandığa yansımış ve "halk nasıl yönetilmek istiyorsa, öyle yönetilmek istediğinin" kararını vermiştir. Seçilen Milletvekillerini tebrik ediyor, başarılı çalışmalar diliyoruz. Temennimiz odur ki, şehrimizin kalkınması, halkımızın huzur ve barışı,  toplumumuzun birlik ve bütünlüğü noktasında üzerlerine düşenin fazlasını yaparlar.
                
             1 KASIMDA TANIDIM
                Daha önce'de dediğim gibi Prof. Dr. Yakup Kumtepe'yi yıllar öncesinden tanıyordum. Ama çok yakın hukukumuz olmamıştı. Muharrem Çeçen'i de tanıyordum ama derinlemesine özelliklerini bilmiyordum. Her ikisini de çok yakından tanımış olmak, benim için güzel bir kazanım oldu.
                38 günlük seçim kampanyası sürecinde, Kumtepe ve Çeçen'in derinliklerinde çok başka güzellikler bulunduğunu gördüm.  Her türlü stres ve gerilime rağmen, gece geç vakitlere kadar deşarj olmak adına gün içinde yaşanan olayları anlatıp, tahlil edip, güldüğümüz olmuştur.  Müşteri kızıştırmak için gelip pazarlık yapanların, Ak Parti şunu verdi, sen ne veriyorsun diyenlerin,  kendini ulaşılmaz sananların, ağır yeminlerle oyum senindir diyenlerin tahlillerini yaptık... Kimi zaman kızdık, kimi zaman gülüp geçtik... Ama çoğunlukla halkımızın tavrından ötürü üzüldük... Bu kesinlikle oy vermedikleri için  üzüldük anlamına gelmesin. Halkımız o kadar çok kandırılmış, ötekileştirilmiş, dışlanmış ki, intikam alırcasına karşılık veriyorlardı.
                Seçim çalışması boyunca bir saniye bile olsun bizleri yalnız bırakmayan, gece gündüz hiçbir beklenti içinde olmadan çalışan, işini, evini ihmal edip seçim kampanyalarımıza iştirak eden genç, yaşlı, kadın, erkek herkesi değerlendiriyorduk...
                Yakup hoca insani boyutu çok farklı birisi. Emin olun gözünde maddi hiçbir şeyin değeri yoktur. Geldiği yeri bilen, doğallığını kaybetmeyen, natürel yaşayan, olayları anlatırken lafı hiç çevirmeyen olduğu gibi yorumlayan mükemmel bir kişiliği bulunmaktadır. 1 Kasım seçimi sebebiyle kendisini tanımış olmak doğrusu mutlu etti beni.
 
               SEÇİM BİTTİ
                Her seçimin bir kazananı, bir kaybedeni olur. 7 Haziran seçiminde  AKP 10.500 oy almıştı, 1 Kasım'da 29 bin oy aldı. MHP 7 Haziran'da 26 bin oy almıştı, 1 Kasım'da 12 bin oy aldı. Bu çok farklı değişim, elbette beklenen bir sonuç değildi.  Neticede değişim oldu ve HDP 49 bin oyla bir milletvekili çıkardı, AKP'de 29 bin oyla bir milletvekili çıkarmış oldu.
                Milletvekili Sayın M. Emin Adıyaman'ı da, Sayın Nurettin Aras'ı da tebrik eder, başarılı çalışmalar dilerim. 

Tweet