İŞTE BU SİZİNKİLER

            Sakın yanlış anlamayın, bu sevinç çığlığı değil. Bu insanlığa yapılan acımasızlığa bir sitem, bir serzeniş, bir öfkedir.

            Hatırlıyor musunuz, Irak'a demokrasi götürdüğünüz yılları. 1 Milyon'dan fazla insanı öldürdünüz.

            Filistin'de yüz binlerce masum insanı katlettiniz.

            Daha dün Lübnan'da bomba patladı. 43 kişi öldü, yüzlercesi yaralandı.

            Yemende bile tahammül edemeyip öldürdüğünüz insanların feryatları halen kulaklarımızda çınlıyor.

            Afganistan yıllardır kan gölüne çevrilmiş, artık ölenlerin sayısını bile tutamıyoruz. Ve etraftan topladığınız şu sapık ruhlu insanlara bir isim takarak Suriye'nin üzerine saldınız.

            Adına da Özgür Suriye Ordusu dediniz.

            Adı özgürdü ama, insanlığın özgürlüğünü kısıtlayan, ölüm saçan, göz yaşını hakim kılan, kin ve nefret duyguları taşıyan bir vahşi grup yarattınız. Bu yarattığınız gruba, para verdiniz, silah verdiniz, yaralılarını Türkiye'de tedavi ettirdiniz, Türkiye'de üniforma ve silahlarıyla ellerini kollarını sallayarak gezmelerine olanak sağladınız.

            Öyle azıttılar ki, etraftan toplanan gruplar birbirileri ile de çatışmaya başladılar... Kendi örgütlerinin adıyla hareket etmeye... El Kaide'si, Işid'i, El Nusra'sı, Boko haram'ı, Taliban'ı, PYD'si vs. birçok örgüt Suriye'de istedikleri atı koşturmaya başladılar. Hizbullah sahaya girip, kendi halkını koruduğunda, Şam'ı ve Hz. Zeynep'in türbesini koruduğunda, Bekir Bozdağ gibi zihniyetler "Hizbuşşeytan" diyerek ne kadar gözlerinin döndüğünü ortaya koydular.

            Hızlarını alamayıp Emevi camisinde namaz kılmayı vaat ettiler. Ve bu saydığım gözü dönmüş örgütlerin yapmış olduğu katliamları, baş kesmelerini, acımasızlığını, İslam zaferi olarak dünyaya duyurmaya çalıştılar. Söylenen onca incitici sözlerin ve yapılan yanlışların ardından gelinen nokta acı ve gözyaşı olmuştur.   

            BESLEDİĞİMİZ KARGA GÖZÜMÜZÜ OYMAYA BAŞLADI

             Suriye'yi yıkmak için beslediğimiz, desteklediğimiz, para ve insan temin ettiğimiz terör örgütleri bu sefer bize dönmeye başladılar. Reyhanlı'da, Suruç'ta, Ankara'da bombalar patlatarak katliamlar yaptılar. Terör örgütleri öylesine azıttılar ki, Suriye'de neredeyse insan kalmadı.

            Hepsi Avrupa'ya göç etmek için yollara döküldü. Binlercesi yollarda telef oldu. Avrupa kapılarını sıkı sıkı tutarak göç dalgasının kendilerini daha fazla rahatsız etmemesi için tüm önlemlerini aldılar.  

            Unuttukları bir şey vardı. Ceplerinde taşıdıkları akrebin bir gün kendilerini de sokacağını hiç hesaba katmıyorlardı.

            Oysa akrebin doğasında var sokmak... Teröristin doğasında da insanlığı öldürmek...

            IRAK TUZHURMATU'YA BARZANİ SALDIRISI

            Şu sıralar Bağdat-Kerkük ve Bağdat-Selahaddin illerinin kesişme noktası konumunda yer alan Tuzhurmatu ilçesi, merkezi Irak güçleri ile Kürt Peşmerge güçlerinin çemberinde... Barzani bu bölgeyi ele geçirmek istiyor. Dikkat ederseniz bölgede bir süredir yaşanan hadiselere kimse duyarlılık göstermiyor.

            Nedeni çok basit.

            Tuzhurmatu Tükmen şehri ve aynı zamanda bu Türkmenler Şia... Dolayısıyla orada ki katliamları kimse duymuyor, umursamıyor. Barzani daha dün Türkiye'de Obama'dan daha görkemli karşılanmış ve barış güvercini olmuştu. Beraber yürüdüğümüz barış güvercini Barzani, şimdi Tuzhurmatu'da Şia Türkmenleri katlediyor, yurtlarından etmeye çalışıyor.

            Fransa'da 129 kişi yaşamını yitirdi.

            Ama:

            Irak'ta 1 Milyonun üzerinde insan katledildi.

            Suriye'de yüz binlerce insan kurşuna dizildi, başları kesildi.

            Filistin'de yüz binlerce insan katledildi.

            Azerbaycan Karabağ'da, Kelbecer'de, Hocalı'da, Şuşa'da, Hankendin'de on binlerce insan katledildi. 

            Türkiye'de yüz binden fazla insan teröre kurban verildi.

            Lüblan'da on binlerce insan katledildi.

            Afganistan'da on binlerce, belki de yüz binlerce insan katledildi.

            Yemen'de on binlerce insan katledildi.

            Ve dünyanın neresinde bir Müslüman varsa hep zulüm altında olmuştur.

            Sizlere de geçmiş olsun ama, unutmayın ki biz hep ağlıyorduk!!! 

Tweet