Cabbar ŞIKTAŞ Siyonizm'e hizmet etmeyi bırakın
Tarih : 2015-11-19
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Siyonizm'e hizmet etmeyi bırakın

            Belki de sizde haklısınız, çünkü dünya Siyonizm'e hizmet ediyor, sizlerde geri kalmamak için hizmette sınır tanımıyorsunuz diyebiliriz.   

            Benim İran diye bir derdim yok... İrancılık derdim de yok... Benim, bölgenin huzur ve barış içerisinde yaşaması derdim var. Halkımızın anlamsız, manasız, mesnetsiz sözde "Türk Milliyetçiliği" adı altında Türk halkını ölüme göndermeye çalışanlara karşı, direniş gösterme   derdim var. 

            6 Kasım Cuma günü, İran televizyonunun 2. kanalında yayımlanan “Fitile” adlı "komedi" programında geçen "Türk" sözüyle ilgili yapılan gafı bir ulusa mal edip, bu densizlikten yararlanıp halkı ayaklanmaya sevk eden, İran'ın yıkılması için can atanların maşalığını yapan, halkı kışkırtıp sokaklara dökmeye çalışan, merkezi ABD ve İsrail olan güruhlara sesleniyorum.
            Türkiye'de onlarca TV yayın yapmaktadır. Bu TV programlarında yüzlerce soytarı, binlerce saçmalık ortaya koymuş, ırk ve inanç bakımından ülkemizde yaşayan ve bu ülkenin aslı unsuru olan öz be öz Türk Alevilere hakaretler edildiğinde, Şialara hakaretler edildiğinde kılını bile kıpırdatmayanlar, İran'da adı üstünde "komedi" programında bir densizin yaptığı densizliği, bir ulusa mal edip, fırtınalar kopartmaya çalışılması, olayın ne kadar maksatlı olduğunu apaçık ortaya koymaktadır. Kaldı ki, o programda rol alanlarda Azeri Türk'ü... Olay sonrası onların ve program yöneticilerinin işlerine son verildi, program tamamıyla yayından kaldırıldı. Olaya karşı Tebriz, Urmiye, Erdebil Valileri, Belediye Başkanları, Milletvekilleri tepkilerini dile getirdi. Yani, her ülkede zaman zaman yaşanan böylesi hadise komşumuzda da yaşanmış, halk tepkisini koymuş, devlet gereğini yapmış ve olay kapanıp gitmiş... Ama Emperyalizm durur mu? Herkesçe ne olduğu bilinen ve ABD tarafından kurulup finanse edilen Gün-Az Tv durur mu? Hemen devreye girdiler: "Yakın-yıkın!"... Oysa aynı TV, yıllardır kanayan yaramız olan Karabağ için kılını kıpırdatmaz! Çükü ABD, Azeri Türkü'nün İran'da olanını sever(!) Azerbaycan'da olanıyla işi olmaz. ABD, kendi sömürü ağını kuvvetlendirmek için bu gibi kanalları bizzat senatodan aldığı bütçelerle kurar, kendi çıkarı doğrultusunda kullanır.          

            Hatırlarsanız Güner Ümit 1995 yılında canlı yayında sunuculuğunu yaptığı Turnike programında, hakaret maksatlı "Kızılbaş mısınız?" dediğini unutmamalısınız. Şimdi Güner Ümit'in bu gafını bütün Sünni Türk'lere mi mal etmeliyiz? 
            Bu yaklaşım çok çirkin ve aynı zamanda Şia'ya duyulan kinin dışa vurumundan başka bir şey değildir.

            Böyle aymazlık, böyle fütursuzluk, böylesine kullanılmaya müsait bir toplum olmak sanırım hoşumuza gitmektedir.

            Kendi ülkemizin sorunlarını çözmüşçesine, komşu ülke İran'ın iç işlerine karışıp, halkı ayaklanmaya teşvik eden ve bu bağlamda yaptıkları açıklamaları bir kahramanlık edasıyla savunan kişilerin, kimlere hizmet ettiği apaçık ortadadır.

            Irak'a demokrasi götüreceğiz diyen ABD ve Batının yaptıklarını görmeyen körler, Suriye'de ABD, İsrail'in ve Batının amaçlarına hizmet etmek amacıyla bir ülkeyi yıkacağız diye yola çıkan ve yüz binlerce insanın başının kesilmesine, milyonlarca insanın evinden barkından olmasını görmeyenler, Kerkük'te sırf Şia oldukları için katledilen Türkmenleri  görmeyenler, İran'da bir TV programındaki bir soytarıyı ne hikmetse anında görmekte, bir kaşık suda fırtınalar koparmaktadırlar.

            Toplumun klasik bakış açısı. Eğer karşınızda ki kişi güçlüyse kuyruk kısarsınız, değilse canavar kesilirsiniz.

            Bu ortam'da İran'a sövmek para ediyor. Çünkü Siyonizm karşısında dik durup eyvallah etmeyen, bölgede istikrarlı duruşuyla yaptırım uygulayan İran'a karşı bir güç birliği oluşturulmuş ve bu güç birliğinin para sıkıntısı da bulunmamaktadır. Haliyle İran'a sövmek her cihanda para etmekte, "güzel çocuk sevgisi"ne muhatap olmaktadırlar.

            Evet bizim çocuklar vazifelerini yapıyorlar.

            Sevgili arkadaşlar! Siyonizm'in "sevgili çocukları" vazifelerini elbette ki yapacaklardır. Onların hiçbir kaygısı bulunmamaktadır. Bir şekilde kendilerini sevimli çocuk listesine yazdırmış ve işlerini de yürütmektedirler.

            Ancak bizler bu coğrafyada insanların feryat çığlıklarını duymakta, ölümleri yaşamakta, acıları hissetmekteyiz. Irak, Suriye, Libya, Mısır, Tunus vs. ülkelerde yaptığımız ticaretler kesildi. Sahipsiz insanlar zaten dar gelirliydi, iyice yok olmaya yüz tuttular. Bir tek İran ve İran üzerinden Türkmenistan, Kazakistan, Afganistan'a taşımacılık yapmakta, ürün satmaktayız. Bunu da kesip hepten ülkemizi abluka altına mı almak istiyorsunuz? Bakın, bizim koşumuz İran'la olan sınırımızın yaşı ABD'nin yaşından da büyüktür. Komşuluk, bir çok şeyi beraber yaşamak demektir. İnanın bu gün bu esip gürleyenlerimiz var ya, yarın bir sorunda ilk tüyenler sınıfında olacaklar.  

            Yukarı'da da belirttiğim gibi, bizim İran veya İrancılık derdimiz yoktur. Bizim istikrar, huzur, barış derdimiz vardır. Biz atalarımızın "İyilik iste komşuna iyilik gelsin başına" sözünü hatırlatıyoruz. Her ülkenin kendi sorunları olacaktır, önemli olan sorumluluk bilinciyle harekettir. Biz Suriye'de, Irak'ta özgürlük vaatleriyle onuru ve namusu kirletilmiş komşulara sahibiz. Yaralıyız, dertliyiz ve öfkeliyiz...

            Şu anda Irak Kerkük'te, Tuzhurmatu'da, Barzani Türkmenlere zulmediyor. Yüreğiniz, cesaretiniz, Türk'lük bilinciniz varsa onları savunun. Siz savunmazsınız tabi ki, Hizbullah Lideri Nasrallah savunuyor da, gereğini yapıyor da.

            İnsanların aklıyla alay etmeyin.

            Din konusu açılınca mangalda kül bırakmayan, kendini din otoritesi olarak gören, anlını secdeden kaldırmayan duyarsızlar da, başlarını kaldırıp gerçeği görsünler artık. Toplumun hiçbir sorunuyla ilgilenmeyip, sadece kendi çıkar ve ikbaliyle alakalı kıpırdayabilenlerin, kıyamet günü verecekleri hesabın ağır olacağı kaçınılmaz bir gerçektir.

            Elbette her kişi kendinden sorumludur. Ama unutmayın bu dünyadan hiçbir şey götürmeyeceksiniz. Sizlerde şerefsizler kadar, dik durmasını, tepki koymasını, dirençli olmasını öğrenmelisiniz.

            Herkes aklını başına almalı, gerçekleri görmelidir.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.