Kısır çekişmeler, anlamsız kaprisler, yaranmak isteyen boşboğazlar.

                Bırakın artık bu anlamsız, manasız, gereksiz davranışları. Gözünüzü açın ve etrafınızda cereyan eden olaylara şöyle bir bakın.  Ortadoğu'da yükselen feryatlar, acı ve gözyaşları hep insanların kısır çekişmesinden, anlamsız kaprislerinden, gereksiz konuşmalarından kaynaklandığını artık görmemiz gerekmektedir.

                Dayatmayla, zorbalıkla, illa da benim dediğim formata gireceksiniz baskısıyla bir şeylerin olmadığını artık hepimizin görmesi, anlaması gerekmektedir. Daha dün Paralel Fetullah Gülen örgütü bu ülkede insanları illa da benim formatıma girecek, "badem bıyıklı" olacaksınız diye bir kalıba sokmaya çalışıyordu. Tabii olanlar ihya edilirken, cemaatin dışında kalanlar mahvediliyordu.

                Bu kötü tecrübeyi yaşayan, bilen bir toplum olarak yarınlarda yine aynı bağlamda bir başka kötü tecrübe etmemek için akıllı ve sağduyulu adımlar atmamız gerekmektedir.

                Malumunuz, virüs  bir bedene bulaştığında, o bedenin en güçsüz anını  yakalayıncaya kadar kendisine bulduğu en uygun bir yerde kamufle  olur. Orada beslenip çoğalır ve bedenin en güçsüz anını yakaladığı anda ortaya çıkar ve başlar bulunduğu bedeni tahrip etmeye... Yani art niyetli şer şebekelerinin hücre evlerinde kamufle oldukları gibi kamufle olur virüsler.  

                Ülkemizde bu benzerde kamufle olmuş bir çok örgüt, cemaat, şer şebekesi virüsü var. Yani sevenimiz olduğu kadar sevmeyenimizde mevcuttur. Bunu bilip, ona göre hareket etmemiz gerekmektedir.

                Aksi halde bizlerde bu güzelim cennet vatanda acılar çekecek, göz yaşları akıtacağız.

                Son günlerde güneydoğuda artan terör olayları, buna bağlı olarak yaşanan dramatik sahneler hepimizin yüreğini burkmaktadır. Yaşanan bu acı toplunun olmasını ne Türk ister, ne Kürt ister. Ama bu iki kardeşi sevmeyenler bu çatışmaların daha da artmasını isterler.

                Dediğim gibi sevenimiz olduğu kadar sevmeyenimizi de var.

                Dostumuzu, düşmanımızı iyi tahlil etmeli, doğru  tanımalıyız.

                Bölgemiz ateş çemberi iken, bizlerin Iğdır gibi özel bir bölgede yaşıyor olmamız, ülkemize rol model olabilecek bir ortak yaşam standardı ortaya koyuyor olmamız, emin olunuz ki bizleri sevmeyenlerin huzurunu kaçırmakta, Iğdır'da bir çatışma ortamı yaratamadıkları için kahrolmaktadırlar.

                Buna emin olsunlar ki, bu şer cephesinin huzuru hep kaçacak ve hep kahredeceklerdir. Iğdır halkı her ne sebep olursa olsun, Türkü ile, Kürdü ile, Sünni'si ile, Şia'sı ile  geçmişine bağlı kalarak bir birinin cenazesini omuzlayacak,  düğününde halayını çekecektir.

                Siyasi fikir ayrılıkları bir toplumun güzelliğidir. Elbette her bireyin fikri ayrı olacak ve belki birçoğunun fikir birliği de olacaktır.  Önemli olar kişilerin bir birinin fikrine saygılı olmasıdır. Bu saygı ve sevgiyi Iğdır'da tesis eden halkımıza yürekten minnettarlığımı sunuyorum.

                Bu güzelliğin ortaya çıkmasında büyük emeği olan toplumun kanaat önderlerine, iş adamlarına, siyasi parti temsilcilerine, sivil toplum kuruluş temsilcilerine ve şu anda şehrimizi yönet mülki erkan'a gösterdikleri duyarlılıktan, hassasiyetten ötürü teşekkürü bir borç biliriz.

                Ülke bizim, hepimizindir. Hepimiz bu ülkede eşit şartlarda haklara sahibiz. Kimse kendisini şu veya bu sebeple dışlanmış hissetmesin. Dönemsel olarak yürütmede yer alan seçilmişlerin yasaları hiçe sayarak nefsi duygularla toplumları yok hükmünde görmeye çalışması, baskı ve sindirmelerle kişileri ötekileştirmesi, dayatmalarla baskı reji uygulamaya çalışması geçici şeylerdir. Bu gibi durumlar dönemseldir. Kalıcı olan cumhuriyetimiz ve cennet vatanımızdır.

                Aklın yolu birdir, hepimiz şapkamızı önümüze koyup düşünmeli, geleceğimizi karatmayacak adımlar atmalı, aydınlık yarınlara umutla bakacak davranışlar içerisinde olmalıyız. Genelde ülkemizde, özelde Iğdır'ımız da hoşgörünün hakim olacağına, insanlarımızın birbirini daha çok seveceğine yürekten inanıyorum.

                Gönlünüzdeki güzellik yüzünüze yansısın ve lütfen tebessüm edin. 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.