Arslantürk AKYILDIZ ERMENİSTAN SALDIRILARI NE MANAYA GELİYOR
Tarih : 2016-04-13
Tüm Yazılar

Arslantürk AKYILDIZ



Azerbaycan –Ermenistan sınırında devam eden gerginlik ve silahlı çatışmalar, bölgede var olan istikrarsızlığı bir kez daha gündeme taşıdı. Bu durum, Türkiye, Rusya ve İran başta olmak üzere bölge ülkelerin de  politikalarının ana günden maddelerinden birisi haline gelmiştir.
Ermenistan, Sovyetler Birliğinin dağılma sürecini fırsat bilerek,1988 yılında  Azerbaycan’ın topraklarına saldırmaya başlamıştı.. Azerbaycan’ın o yıllarda zor durumda olmasından yararlanan Ermeniler, bazı Rus birliklerinin de desteği ile Karabağ bölgesinde katliamlar yaparak bir çok bölgeyi işkâl ettiler. Azerbaycan’ın yaklaşık  %20 toprağını işkâl eden Ermeniler, 1994 yılında yapılan ateşkes anlaşması ile durdurulabilmişti. Aradan geçen uzun yıllar birçok acıları da beraberinde yaşatmıştır. Bir taraftan yurtlarını terk etmek zorunda kalan ve Azerbaycan’ın çeşitli yerlerine göç etmek zorunda kalan bir milyondan fazla insanın dramı, millî gururun incinmesi gibi çeşitli faktörler le birleşerek günümüze kadar gelmesini sağlamıştır. 
    İki ülke arasında yapılan ateşkesle günümüze kadar mesele adeta çözümsüzlüğe mahkum edilmiş.. AGİT bünyesinde oluşturulan MİSK çalışma gurubu kurulduğu 1994 yılından beridir, konunun çözümüne yönelik ciddi hiçbir adım atılamamıştır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında yapılan doğrudan görüşmelerde ise istenilen bir sonuç elde edilememiştir. Böylece Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgali günümüze kadar devam eden ve patlamaya hazır bomba halini almıştır. 
    Zaman zaman iki taraf arasında sınır hattında yaşanan ateşkes ihlalleri son zamanlarda sıklaşmış ve nihayet şiddetli çatışmalara dönüşmüştür. Yine yapılan girişimlerle ateşkes sağlanmışsa da, Ermeni tarafının ihlalleri devam ettiğine dair haberler gelmektedir.     Toprakları işkâl edilen Azerbaycan tarafı soğukkanlılığını koruyarak saldırılara karşılık verirken, Ermenistan tarafının saldırgan tutumu dikkat çekmektedir.. Ermenistan’ın bu derece saldırgan hale gelmesini gerektirecek kadar , askeri ve ekonomik gücü olmadığını göz önüne alırsak, sormadan edemiyor insan .. Niçin Ermeniler saldırıyor..?
    Rusya’nın bir nevi askeri koruması altında olan Ermenistan’ın bu saldırgan tavrının arkasında Rusya’nın olmaması nerede ise imkansız bir şey..  O zaman, Rusya bölgede yeni hamlelerin zeminini hazırlamak için mi Ermenistan’ı kışkırtıyor?  Rusya’nın    , Azerbaycan, Ermenistan , Gürcistan ve bütün Kafkasları kendi arka bahçesi olarak gördüğü bir sır değildir.. Ukrayna’da, Kırımda olduğu gibi buralarda da bazı askeri operasyonlar için uygun zemin mi oluşturmaya  çalışıyor..? soruları akla gelmiyor değil..  Rusya’nın  , TANAP (Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi) Projesininden duyduğu rahatsızlık , bu saldırıların tetiklenmesine tesiri nedir..? Bununla, Türkiye, İran ve batıya bir mesaj mı verilmek isteniyor ..  Çünkü Suriye’de de lokal denilebilecek bir çıkışla, mevcut üslerini güçlendirip , S-300 füzelerini yerleştirdikten  ve ileriye dönük olarak bölgedeki ilerideki  olası politikasının zeminini sağlamlaştırdıktan sonra, kısmen bölgeden ayrıldı.. Rusya şimdilik bölgede kalmasının çokta manasının olmadığının farkındadır. Zira Rusya’nın  ekonomik ve siyasi durumu, ABD ve diğer batı ülkelerini daha fazla karşısına almayı kaldıracak güçte değil.. 
    Azerbaycan’ın, Ermenistan tarafından yapılan saldırılara, anında karşılık vermesi ve işkâl altında olan bazı yerleri yeniden ele geçirmesi, 1994 yılında ilan edilen ateşkesten sonra birçok şeyin değiştiğini göstermektedir. Azerbaycan bu süreyi iyi bir şekilde değerlendirmiş, Türkiye’nin de  katkıları ile modern, güçlü bir ordu kurduğu anlaşılmaktır.. Bölgede dengeler Azerbaycan’ın lehine, Ermenistan’ın aleyhine değişmiştir.. Gerçi Ermenistan’ın günümüzde olduğu gibi geçmişte de  güvendiği ve destek aldığı Rusya faktörünü bilmeyen yoktur.. Bölgede Rusya’yı dengeleyecek diğer bir güçte Türkiye olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Türkiye’nin bu olayda Azerbaycan’dan yana çok açık tavır koyması, bölge dengeleri açısından önemli olmuştur. İran’ın da bakışı Türkiye ve Rusya arasındaki dengeye göre şekillenecektir.
     Ancak, Karabağ meselesi çözülmeden, bölgeye istikrarın gelmesi mümkün değildir. 
    Azerbaycan’ın haklı olarak kaybettiği toprakları alma politikası ile Ermenistan’ın anlaşmaya yanaşmayıp saldırgan ve işgalci tutumu  daha büyük savaşların ve sıkıntıların habercisi gibi orta yerde durmaktadır.. Rusya başta olmak üzere bölge ile ilgili bazı devletlerin politikaları meselenin seyrini tayin edeceği kuşku götürmez  şekilde yerini korumaktadır..

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.