Hani Şia'lar ihbar etmişti!

            17-25 Aralık'tan hemen sonra FETÖ ile  mücadelede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yalnız bırakıldığını, Cumhurbaşkanı  talimat verdiğinde operasyon yapıldığını,  Cumhurbaşkanının başı karıştığında operasyonların durdurulduğunu, ahbap-çavuş ilişkilerinin devreye girdiğini yazmıştım.

            Süreç benim gibi düşünenleri haklı çıkardı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu görevden alındı.

            15 Temmuz sonrası artık her şey, herkese malum oldu. FETÖ'nün vahşi bir yapılanma içerisinde olduğu, birlikte omuz omuza görev yaptığı silah arkadaşına ateş ettiği, darbeye karşı çıkan halkın üzerine ateş ettiği, çok sinsi ve tehlikeli işlere kalkıştıkları artık gizlenemez bir gerçek olarak kayıtlara girmiştir.

            Meydanlara inen, sözde darbeye karşı duran binlerce kişi ülke genelinde tespit edilip gözaltına alınırken veya tutuklanırken, Iğdır'da ne hikmetse FETÖ operasyonu kapsamında yapılan operasyonlara baskı yapılarak çirkin ve ahlaksızca iftiralar atılmıştır.

            Geçtiğimiz haftalarda Iğdır Üniversitesine yapılan FETÖ operasyonu ile ilgili çirkin, ahlaksız ve de dinden imandan uzak iftiralar o kadar çok pervazsızlaştı ki, Ak Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar bile  çıkıp bir televizyonda, olayın doğruluğunu araştırmadan direk Şia'ları hedef göstermiş ve hatta bununla da yetinmeyip HSYK'ya "Iğdır'a müfettiş gönderin" teklifinde bulunmuştu.

            Şamil Tayyar ve bu yalanı ona anlatan Iğdır Üniversitesi'nden olduğu söylenen heyetin ortaya attıkları yalanlarının cevabını önceki yazımda verdim ama, İlahi adalet tecelli etti ve gerçek ortaya çıktığı için kamuoyunu bilgilendirmek maksadıyla konuyu bir daha kaleme almam gerektiği hasıl olduğundan açıklama getiriyorum.

            IĞDIR ÜNİVERSİTESİ İLE İLGİLİ 23 DİLEKÇE YA DA İFADE VERİLMİŞ, BU KİŞİLERİN 22'Sİ SÜNNİ, 1'İ ŞİA

            HANİ ŞİALAR SİZİ İHBAR ETMİŞTİ?

            Ne dedi Şamil Tayyar, "Iğdır Üniversitesine yapılan operasyonu Şia'cılar yaptırdı.  Üniversiteden gelen heyet öyle anlattı" dedi.

            Ve Risale-i Nur Cemaati'nin etkin adamlarından  Prof Dr. Ahmet Akgündüz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Iğdır üniversitesi hadisesini görüşmüş ve Akgündüz şu açıklamayı yapmıştı: "15 Temmuz'dan sonra sapla samanın birbirine karıştırıldığını ve haksız olarak FETÖ'cü damgası vurulduğunu anlattım. Iğdır Üniversitesindeki oprasyonun, İran'a yakın bir milletvekili tarafından yapıldığına dair bilgiler takdim ettim. Nur talebelerinden mağdurlar listesini verdim. İUR hakkındaki 'kapatıldı' iddialarının yalan olduğunu anlattım"  demiş...

            Iğdır Üniversitesine yapılan FETÖ/PKK yapılanmasına yönelik operasyonu, bir anda sosyal medya ve yandaş gazetelere servis edip, işi mezhep çekişmesine sokarak, "bu operasyonu bize ŞİA'lar yaptırdı, Üniversiteyi ele geçirmek istiyorlar" propagandası, tamamıyla bir yalan ve ahlaksızca bir davranıştı.

            Sayın Cumhurbaşkanım bu satırları zatıalinize arz ediyorum.  

            Size gelip yalan konuşan ve bu operasyonu Şialar yaptı diyenler size bile yalan konuşmuşlardır.

            Şialar ifade verdi, üniversiteye operasyon yapıldı sözü yalanın ta kendisidir.

            Çünkü, Iğdır Üniversitesine yapılan  FETÖ operasyonu, bir tek FÖTÖ operasyonu değil, PKK bağlantısı da olan bir operasyondur.

            Daha da önemlisi bu operasyon olmadan önce 22 Sünni ifade vermiştir.  Operasyon sonrası da 1 Şia'nın ifadesi alınmıştır.

            Ama bunlar ne dediler?

            Bu operasyon Şiaların verdiği ifadeler sonrası  yapılmıştır. Şialar bizi ihbar etmiştir. Şialar Sünnileri eziyorlar. Şialar bizi buradan sürmeye çalışıyorlar.

            Allah aşkına bunun neresinde Allah'ın rızası var.

            Bu yalan, iftara, fitne ile mi din dersi veriyorlar?

            Kendi çıkar ve ikballeri için mezhep savaşı çıkarıp insanların kanına mı girmek istiyorlar?

            İlahiyat Dekanı  Şadi Eren kaçak olduğu halde yaptığı basın açıklamasında yalan konuşmuş ve "biz Iğdır'a geldiğimizde bir Sünni-Şia çatışması vardı, biz bu çatışmanın ortasına tampon oralar girdik"  diyor.   Bunlar ilahiyat fakültesinde böyle yalan dersleri mi veriyorlar?

            Şadi bey, evinizde yapılan aramada yaklaşık 60 küsür  FETÖ'nün kitabının ne işi vardı?

            Suçsuz olabilirsiniz, biz kimsenin günahını alma peşinde değiliz. Ancak kimse de kendi günahını, kalbindeki çirkinliğini bizim üzerimize kusarak kendisini aklayamaz.

            Üniversiteliler, eğer bir kişiyle ilgili bir derdiniz varsa, o kişinin ismini ifade edersiniz. Kendinize taraftar toplamak adına "Sünnilik kartını" oynayıp, taraftar toplamaya çalışırsanız, sizin adilliğiniz, dürüstlüğünüz ortadan kalkmış olur.

            Ki bu günden itibaren artık Iğdır üniversitesinin bu toplum nezdinde hiçbir değeri, hiçbir güvenilirliği, hiçbir saygınlığı kalmamıştır.

            Çünkü sizler o bilim kurumunu kendi çıkar ve istikbaliniz uğruna kullanmış, ismini karalamış, akademik çalışma olarak sadece "mezhepçilik" yaparak bu toplumu ayrıştırmaya çalışmışsınızdır.

            Utanmasanız, "FETÖ Şia'dır" diyeceksiniz.

            Utanmasanız, sizi göz altına alan polisler, onlara o talimatı veren Savcı - Hakimler Şia'dır diyeceksiniz.

            Utanmadınız ki gidip mecliste yalan konuştunuz.

            Beştepe'ye  gidip devletin üst kimliğini taşıyan kişiye yalan konuştunuz.

            Onun içindir ki, artık sizlerin samimiyetine, güvenilirliğine, inancına, dürüstlüğüne güvenimiz kalmamıştır. 

Tweet