Cabbar ŞIKTAŞ Dün yine daldık FETÖ’ye
Tarih : 2017-04-12
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Dün yine daldık FETÖ’ye     

      Sohbet ettikçe insan içini boşaltır. Küçükte olsa bir rahatlama doğar içine, içinden geçirdiklerini, kaygılarını, sıkıntılarını paylaşır dost bildikleri ile, kimi zaman çareyi oturduğu masada bulur, kimi zaman sözler kifayetsiz kalır ve sorunlarla yaşamaya devam eder. 
    Elbete her  ehvalde tevekkül etmek gerek, yaradanın limanından başka sığınağımız hiçbir liman olmadığını bilip, yönelişimizin yine de oraya olması gerektiğini düşünmeliyiz. 
    Dün her zaman olduğu gibi yine öyle yaptık. Yaradana sığındık, her şey daha güzel olur inşallah dedik. 
    15 Temmuz’dan sonra ülkemizde gelişen irili ufaklı hadiselere baktığımızda, FETÖ’nün henüz daha temizlenmediğini, 40 yıldır bu ülkenin bütün hücrelerine yerleşen bu teröristlerin öyle bir iki ayda, bir iki yılda temizlenemeyeceğini, uyuyan hücrelerinin zaman ve zemin kolladıklarını, her an her şey yapabileceklerini, FETÖ tutuklularının Iğdır’da ve  ülke genelinde özelliklede Bylock kullanıcılarının serbest bırakılabildikilerini konuştuk. 
       Sırf bu tahliyeleri yaptığı için Iğdır Ağır Ceza Reisi hanımefendinin görevden alındığını, Çanakkale İline hakim olarak atandığını değerlendirdik. Ve ben şunu dedim. “Eğer bu Ağır Ceza Reisi hanım suçsuz ise niye görevden aldınız. Suçlu ise hakim olarak neden    atadınız?”  
    Öyle çelişki ve öyle karmaşa dolu ki ortam, kime güveneceğini şaşırıyor insan. 
    FETÖ henüz bitmedi, bunu hepimiz biliyoruz. Hatta öyle kilit noktalarda kendilerini kamufle ediyorlar ki, yarın ülkenin zayıf anını kollayıp belki yine bir kalkışma sergileyecek, ya da başka türlü saldırılar gerçekleştirerek ülkede kaos ortamı yaratmaya çalışacaklardır. 
    16 Nisan referandum sonrası ülkenin çatışmalı bir sürece girmesini ümit eden FETÖ, PKK, IŞİD, EL NUSRA, EL KAİDE ve muadili terör örgütlerine fırsat verilmemelidir. Bu benim adamım, yanlışıda olsa görmezden gelmeliyim zihniyetinde olanlar mutlaka ayıklanmalıdır. Kimi Ak Parti’yi, kimi Ak Parti’nin siyasi gücünü kullanıp terör örgütlerini kollayıp koruyan, gözaltına alındıklarında kolluk kuvvetlerine baskı yaparak bu bizim adamımız deyip referans olanlar, terör örgütlerine kol kanat gerenler, mezhep ve ırk ekseninde teröre arka çıkanlar özellikle Ak Parti tabanından, tavanından temizlenmelidir. 
    Eğer temizlenmez ise, eğer bu benim adamım bunu korumam lazım denilirse bilinsin ki bunu diyenler, buna göz yumanlar, buna arka çıkanlar FETÖ ve terör örgütleri ile işbirliğindedir. 
    Sevgili dostumla gündemdeki tüm konuları konuştuk, kaygılarımızı ifade ettik, terörün yaşam hakkı tanımadığını, insanları ya tabi olacaksın, ya da yok olacaksız tercihine zorladığını ortaya koyduk. Dün sağduyulu Kürdün çözüm süreci kapsamında PKK’ya diz çöktürüldüğünü, 40 yıllık geçmişi olan ancak 15 yılda tavan yapan FETÖ’ye ülke halkının tamamının köle yapıldığını masaya yatırdık. Ama ilahi adalete sığınanların duası kabul oldu ve teröristlerin maskesi düştü. 
    Şimdi tüm yaşananlar hepimize malum. Herkes kimin vatan haini, kimin vatanperver olduğunu fevkalede biliyor. Kendisini kamufle edenler bile biliniyor artık. Yani takke düştü kel göründü diyebiliriz. Hal böyle iken kripto teröristleri nefis yapılmadan deşifre etmek gerekmektedir. Aksi halde doludan kurtulup, yağmura razı edilmiş oluruz. 
    15 Temmuz öncesinde yaşanan olumsuzlukları bu ülkenin başına musallat edenler şüphesiz ki FETÖCÜLERDİ. Her kılığa girebilen, her ortamda kendilerini kamufle edebilen, hükümetin, devletin bütün hücrelerine yerleşen bu örgüt, devleti ele geçirmek için her türlü yola başvurmuş, vatan evlatlarını gözlerini kırpmadan şehit etmiş, yıllarca devletin parasını boş dağları bombalayarak heba etmiş, PKK terör örgütü ile işbirliği içinde olmuş ve 15 Temmuz günü şeytani yüzleri göstrmişlerdir. 
    Bu gün bile endişelenmiyoruz desek yalan olur. Çünkü yazdıklarımızın, konuştuklarımızın depolandığını, kaydedildiğini biliyoruz. Bu örgütün arkasında ABD’nin, İsrail’in, AB’nin olduğunu biiliyoruz. FETÖ’nün ABD’de, Pensilvanyada himaye edildiğini, korunup kollandığını  biliyoruz. Ve bu yüzden endişeleniyoruz. 
    Doğal olarak Cumhurbaşkanının, Başbakanın, muhalefet partilerinin, daha duyarlı olmaları gerektiğini söylüyoruz. 
    Bu vatan hainleri el birliği etmişlerse, bizimde fikir birliği etmemiz gerekmektedir. Siyasi görüşlerimiz ayrı olsa da, milli duruşumuz bir olmalıdır. Kimseye Irkıyla, Mezhebiyle, inancıyla alakalı baskı uygulamamalı, ötekileştirmemeli, hoş görmeli, dışlamamalıyız. 
    Aslında biz bir çok  konuyu derinlemesine konuştuk dostum, arkadaşımla… İkimizin de ortak kaygısı aynıydı. İkimizde doğrunun tek olduğunu, aklın yolunun bir olduğunu, güçlü bir Türkiye’nin bu terör örgütleriyle başa çıkabileceğini konuştuk,  ikimizde hem fikirdik, kaygılarımız var, ama ümidimizde yok değilidir dedik...  

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.