Cabbar ŞIKTAŞ Referandum sonrası
Tarih : 2017-04-21
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Referandum sonrası

           

            16 Nisan Pazar günü Türkiye sandık başına giderek, anayasa değişikliği halk oylamasına EVET, HAYIR oyu kullandı. Halk vatandaşlık görevini yerine getirmek üzere ülke içinde ve dışında sandıklara akın etti.

            İktidar cephesi Cumhurbaşkanı, Ak Parti ve MHP referanduma evet oyu isterken, CHP, HDP ve MHP’den ihraç edilen muhalifler de Hayır oyu için kıyasıya mücadele ettiler.

            Günlerce seçim kampanyası yürüten iktidar ve muhalefet cephesi, genel ya da yerel seçimlerden daha heyecanlı çalıştılar. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan meydanlara inerek halktan oy istedi, 18 maddelik anayasayı anlattı.

            Şüphesiz ki, iktidarın kampanyası ile muhalefetin kampanyasını eşit görmemiz doğru olmazdı. Adı üstünde iktidar. Devletin tüm olanakları seferber olmak zorundaydı. Muhalefet ise kıt imkanlar ile anayasa değişikliğine hayır diyorlardı.

            Neticede adını ne koyarsak koyalım, sonuçta çok oy alan seçimi kazanmış olur. Haliyle bu tabloya göre seçimi EVET diyen iktidar cephesi  %51.4 oy oranı ile kazanmış oldu.

            Hayır cephesi muhaliflerde az oy almadılar. Hatta üç büyük il İstanbul, Ankara, İzmir’de Evet’i geçtiler.  Referandumu kaybettiler ama, aldıkları oy küçümsenmemelidir. Yarın koalisyon yaparak seçime girseler, dengeler bir hayli değişir demek ki, onun için kazanan EVET cephesi  kazanmış olsa da, seçim sonuçlarını iyiden iyiye masaya yatırıp değerlendirmelidirler. Şapkalarını önlerine koyup düşünmelidirler.

            Ülke genelinde alınan oylarda, Ak Partinin belediye başkanlarının, milletvekillerinin, bakanlarının, başbakanın ve partililerin katkısı elbette küçümsenemez.  Ancak 16 Nisan referandumunda alınan oyun büyük çoğunluğunu emin olunuz ki Cumhurbaşkanının kendisi  almıştır. Şayet öyle olmasaydı, yaşanan onca hadiseye rağmen oyları düşer, belki de referandumda Hayır oyu çıkardı.

            Şöyle de bakmak gerek, CHP, HDP ve MHP’den ayrılan muhalifler Hayır kampanyası yürütürken 18 maddelik anayasa değişikliğinin kendilerince doğru olmadığını, Atatürk Cumhuriyetinin özünden koparıldığını ve bu yasa değişikliğinin Türkiye Cumhuriyetinin eyaletlere bölünmesiyle sonuçlanacağını ve benzeri  görüşleri savunuyorlardı. Bunun için de Hayır diyorlardı.

            Muhaliflerin bu eleştirisi elbette ki demokratik bir hak olarak görülüyordu.  Ancak FETÖ ve PKK’nın bakış açısı değerlendirildiğinde, direk Cumhurbaşkanı ve Ak Parti hükümetine yönelik olduğu görülmekteydi.

            Bu oylamada Hayır oyu veren bir FETÖ’cü veya bir  PKK yanlısı anayasa değişikliğinin geçmemesi için Hayır oyu vermemiştir. Cumhurbaşkanı ve Ak Parti’yi alaşağı etmek için Hayır demiştir diye değerlendirebiliriz.

            IĞDIR NEDEN HAYIR DEDİ?

            Elbette bunu çok boyutlu değerlendirebiliriz. 1 Kasım genel seçimlerde Ak Parti %31 oy aldı. Şimdi ise %35 oy aldı. Aslında düz mantıkla bakıldığında Ak Parti’nin oyu azalmamış, bilakis artmıştır.

            Ancak referandum oylaması ile Milletvekilliği seçimini aynı kefeye koymamak gerekmektedir. Yerelde kişiler, partiler, farklı etkiler yaratmaktadır.  Ancak Referandum Cumhurbaşkanının Türk modeli başkanlık sistemi ve 18 maddelik anayasa değişikliği oylamasıydı. Bu oylamaya her partiden, her ırktan insanlar oy verebilir, ya da vermeyebilirlerdi. Nitekim öyle de oldu. Her kesimden, her görüşten EVET alındı, ama yetmedi.

            Ancak referandum akşamı konvoyları görünce garibime gitti. Şüphesiz ülke genelinde elde edilen başarının kutlaması yapılabilir ama, ilde uğranılan başarısızlığın hatırına sessiz kalınsaydı daha yerinde olurdu.

            Doğrusu konvoyu HAYIR’cılar mı düzenledi tereddüttü yaşayanlar bile  oldu.

            ŞAPKANIZI ÇIKARIN DÜŞÜNÜN BENCE

            Neticede ülkede %51.4’lük seçmen farkı ile referandumu EVET cephesi kazanıldı. Ancak Ak Parti bu farka razı olup sorgulamaz ise yarınlar Ak Parti için hiçte iyiye işaret olmayacaktır.

            Ak Parti’yi işyeri gibi düşünen, ancak müşteri seçen partililerin partiden ayıklanması gerekmektedir.

            Partinin kadrolarının değişmesi, FETÖ’den, PKK’dan temizlenmesi gerekmektedir.

             Halkla aralarına mesafe koymayan, halka inen, halkla bütünleşen kadroların işbaşına gelmesi gerekmektedir.

            Parti binasına giren kişiye tepeden bakan, kendilerini bulunmaz hint kumaşı sanan, insanları aşağılayan, hakir gören, ötekileştiren partililer kesinlikle gözden geçirilmelidir.

            MHP’nin İŞİ ZOR

            Referandum sürecini başlatan MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin işi zor.  Doğal olarak bu sıkıntılı süreç MHP’yi etkilemekte ve tartışmaların odağına çekmektedir.

            Muhalefet cephesi Bahçeli’nin partiden ayrılması için kulis yapmaya devam ediyorlar. Bahçeli ise genel başkanlıktan ayrılmamakta kararlı. Hal böyle olunca partide bölünme ilk seçimlere kadar devam eder. Bu da MHP’nin alacağı oylara yansır.

            4 Haziran’da Seçim Var

             Iğdır İl Genel Meclisinin fesih edilmesinin ardından 4 Haziran 2017’de  Iğdır il genelinde sandığa gidecek ve  il genel meclis üyelerine seçecekler.

            30 Mart 2014 yerel seçimlerinde  Iğdır’dan 6 HDP, 4 MHP ve 1 Ak Parti il genel meclis üyesi seçilmişti. Bunların tamamı fesih edildi ve 4 Haziran’da Iğdır sandık başına giderek ülkenin mini anketini yapmış olacaklar. 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.