Rektörü uykusuz günler bekliyor

            Iğdır Üniversitesine henüz atanan Rektör Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, kısa sürede üniversitenin çıtasını öyle yükseltti ki, beklentiler de haliyle tavan yaptı.

            Iğdır üniversitesi 8 yıl boyunca tabiri caiz ise vardı ama yok hükmündeydi. Iğdır halkı, kurumlar, siyasiler üniversiteyi tam manası ile benimsiyor, sahipleniyor denemezdi. Zira üniversitenin Iğdır Üniversitesi olduğu da sürekli tartışılırdı. Hiçbir şekilde halkla bütünleşmeyen üniversite, 8 yıl boyunca içine kapanık, kısır bir çevre ile diyaloğu olan, cemaat, tarikat bağlantıları ile yönetilen, insanları bu paralelde ötekileştiren bir yapı içerisindeydi.

            Haliyle Iğdırlı benimsemiyor, iletişime geçemiyor, uzak duruyordu. Geçmişi eşelemenin manası yok ama, üniversiteye atanan hemşerimiz, yöremizin insanı, şehri tanıyan ve aynı zamanda bilgi birikimi olan, bek raundu dolu dolu olan Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma’nın atanması doğal olarak beklentileri de beraberinde getirdi.

            Üniversite her gün birden fazla etkinliğe imza atar oldu. Sürekli halkla bütünleşecek etkinlikler düzenliyor, üniversiteyi genişletecek bölümler açıyor, öğrenci sayısını artırmak için sürekli bir çalışma içerisinde, Rektör’ün gecesi gündüzü birbirine karışmış durumda. 8 yıllık boşluktan sonraki beklentinin yüksek olduğunu biliyor ve bunu bildiği için de gece gündüz ekibiyle birlikte çalışıp geçmiş zamanda yapılmış olan hataları düzeltip, üniversitenin ufkunu açmaya çalışıyor. Iğdır halkının üniversiteyi sahiplenmesini, gidip gelmesini, sosyal etkinliklerine katılmasını, ülke genelinde ve uluslararası reklamının yapılmasında halkın desteğinin sağlanması için çaba harcıyor.

            Uykusuz geceler

            Üniversite özellikli bir kurumdur. Özerk yapısı da bu konumundan kaynaklanmaktadır. Bilim yuvası olan üniversitenin, şehrin toplumun her sorunuyla ilgilenmesi, sosyolojik tahliller ortaya koyması, toplumsal konularda fikir yürütmesi, akademik çalışmalar ortaya koyarak şehrin kalkınmasına öncülük etmesi ve bu minvalde uygulaması gereken ve teamül gereği yapması öngörülen onlarca görevi olduğunu sorumluluk bilinci taşıyan her rektör bilir.

            Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma bu sorumluluk bilincini taşıyan birisi olduğundan, daha henüz 2 ayını doldurmadan o kadar çok etkinliğe, konferansa, sempozyuma ve çalıştaya, imza attı ki, doğrusu biz bile bu kadarını beklemiyorduk... Daha da önemlisi fakültelerin var olan bölümlerine onlarca bölüm eklendi. Bu öğrenci sayısının artması demek, üniversitenin çıtasının her geçen gün yükseleceği demektir. Üniversitenin bölgenin parlayan yıldızı olacağı demektir.  Ve bu Iğdır ekonomisine olumlu yönde etki yaratacak demektir.

            Tüm bunları organize etmek, YÖK ile bu işleri görüşüp olur almak, çalışma arkadaşlarının azim ve gayretinin devamını sağlamak, insanlarla iyi iletişim kurup yapılan etkinliklere dahil etmek, birlik ve beraberlik içerisinde Iğdır’ın kaderini değiştirmek kolay değildir elbette... Şüphesiz ki Rektör ve sorumluluk bilinci taşıyan çalışma arkadaşları uykusuz kalacak, gece gündüz çalışıp hedefe ulaşacaklardır.

            Hata insanlara mahsustur. Kasıtlı yapılmadığı sürece her hatanın telafisi mümkündür. Bu bağlamda Iğdır Üniversitesi’nin rektör ve yöneticileri de hata yapabilirler, önemli olan derin yaralar açacak hatalara düşmemeleridir. Başlangıç olarak fevkalade bir giriş yaptıklarını söyleyebiliriz. Kibirden uzak, tebessümlü, insana odaklı bir yaklaşım sergileyen Rektör Alma’nın görev yapacağı süre içerisinde kesinlikle ırk, dil, din, mezhep, etnik yapı ayrımı gözetmeksizin hizmet edeceğine yürekten inanıyorum.

            Akademik yeterliliği olan, bilim insanı zaten böylesi çağ dışı düşüncelere takılmaz. Rektör Alma, akademik kariyeri itibariyle donanımlı ve bilgi sahibi bir insan. Konuşunca verdiği örnekler zaten kendisini kanıtladığını gösteriyor.

            Bilim yuvasında entrikalar çeviren, tarikat, cemaat etkisinde kalıp bilimden uzaklaşan, tek tip insan modeline ağırlık verip etrafta olup bitenden bihaber olan her kim olursa olsun kendisini yenileyemez, geliştiremez, vizyon sahibi olamaz.

            FETÖ ve PKK çeşitli kamuflajlarla ülkenin kılcal damarlarına yerleşmiş, yönetim kademesinde pozisyon almış, ülkede kaos ortamı yaratma ve 15 Temmuz örneğinde olduğu gibi ülkeyi ele geçirme hayalleri kuruyorlardı. Nitekim başlattıkları girişim bertaraf edildi, alaşağı edildi, inlerinden çıkarılıp hak ettikleri deliğe tıkıldılar.

            Bitti dersek kendimizi kandırmış oluruz.

            Elbette bitmedi. Halen görev başında, pusuda bekleyenler var. İdareciler, yargıçlar, siyasiler adam kayırmadan, suçluyu koruyup kollamadan, tez zamanda gereğini yaparlarsa ülkemiz daha kısa sürede refaha çıkmış olur. Aksi halde bu iş yıllarca sürer.

            Iğdır Üniversitesi de bu bağlamda kendi içini tez zamanda temizlemeli ki çalışmaları sekteye uğratılmasın. Arkadan kuyu kazmak isteyenler, Rektör Alma’yı başarısız kılmak isteyenler, Iğdır’ın kalkınmasını engelleyenler, terör örgütleriyle işbirliği içinde olanlar tez zamanda bertaraf edilmelidirler. 

Tweet