Cabbar ŞIKTAŞ Yeşil Iğdır Gazetesi 63. Yaşında
Tarih : 2017-10-23
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



 Yeşil Iğdır Gazetesi 63. Yaşında

Geçtiğimiz hafta Van Basın İlan Kurumu Şube Müdürü Çetin Yılmaz bey, Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğünün çıkaracağı dergide  yayınlanmak üzere bölgenin en eski gazetelerinden olan Yeşil Iğdır’ı anlatan bir yazı istemişti. Bende Yeşil Iğdır’ın 63 yıllık tarihi geçmişini ve bu güne kadar ki yaşadığı süreci anlatır bir yazı kaleme aldım. 21 Ekim Gazeteciler bayramı olması münasebetiyle siz değerli okuyucularımla da paylaşmak istedim.

01.09.1955 tarihinde merhum amcamız Fazil Şıktaş tarafından kurulan Yeşil Iğdır gazetesi bazı aralıklarla Şıktaş ailesinin bireyleri yönetiminde devam etmiştir. Merhum amcam  Fazıl Şıktaş, kuruluşundan 10 yıl sonra merhum babam Salih Şıktaş’a; şair ve yazar olan merhum babam Salih Şıktaş, yayın hayatını hiç aksatmadan devam ettirdiği Yeşil Iğdır gazetesini ağabeyim Sabri Şıktaş’a; Yeşil Iğdır Gazetesi Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti. ismi ile kurulan şirkette yönetim kurulu başkanı olan ağabeyim, gazetenin yönetimini yaklaşık 15 yıl önce bana bırakmıştır.

63 yıl önce Iğdır’da kurulan ve Iğdır’ın ilk gazetesi olan Yeşil Iğdır, taktir edersiniz ki çok zor şartlarda bugünlere gelmiştir. İlk kurulduğu yıllarda haftalık olarak yayın yapan gazete, daha sonra teknolojisini biraz geliştirmiş ve entertip denilen makineyi alarak kalıp kurşun harf dökmesi ile yazılarını çıkarmaya başlamış ve bunu büyük bir kolaylık gördüğünden gazeteyi  haftada iki güne ve daha sonrasında hafta da 5 güne çıkararak yayın hayatını sürdürmüştür.

Şüphesiz ki 63 yıl öncesinden günümüze gelinceye kadar değişen teknolojiye ayak uydurmak çok kolay değildi. Zorlu ve meşakkatli yayın hayatımız süresince kağıt, harf  ve boya bulamadığımız  zamanlar oldu.

Yeşil Iğdır, gerçeklik ilkesinden hiçbir zaman taviz vermediği için yayımladığı haberlerden dolayı bazı aykırı fikir sahiplerinin saldırısına uğradı. Kimisi dinamit koyup gazete binamızı havaya uçurdu. Gazetemizi bazıları kurşunlayıp yağmaladı, bazıları molotof kokteyl atıp yaktı, bazıları ise camlarımızı kırdı. Bunlar bu 63 yılda o kadar çok oldu ki artık sayısını bile bilmiyoruz.

63 yıl boyunca yayın politikamız hemen hemen hep aynı çizgide oldu. Çizgimizden hiçbir zaman taviz vermediğimiz için kimse bizi paralı silahşorü olarak görmedi, birilerine iftira atmak için gazetemizi kullanamadı. Haksız yere hiç kimseye eleştiri yazmadık. Yapılan haksızlıkları gidermek için kavgacı bir zihniyetle değil, yapıcı üsluplar kullanmaya özen gösterdik. Rahmetli amcam ve babam genelde meramlarını yazdıkları hicivli şiirlerle dile getirirlerdi.

Yayın kurulunda çalışan muhabir ve köşe yazarları genelde gazetenin yayın politikasıyla paralel yazılar kaleme alırlar. Şehrin demografik yapısını gözetir, kişilerin  kişilik haklarına saygı duyarlar. Hata yapılmaz mı elbette ki yapılır. Ancak Yeşil Iğdır’ın yaptığı hata bile, kasıtlı olmadığı bilindiğinden  okuyucu tarafından tolera edilmektedir.

Yeşil Iğdır gazetesi bünyesinde şu an itibariyle 10 aktif sigortalı, maaşlı ve 2 BAĞ-KURLU çalışmaktadır.  Bu kişiler hem gazetenin idari ve hem de matbaa bölümünde çalışmaktadırlar. Gazeteden elde edilen resmi ilan gelirleri şüphesiz ki bu giderleri karşılamıyor. Bir de sırf ilan alabilmek için çoğalan gazete sayısını hesap edersek gelirlerin bir hayli düştüğünü görebilmekteyiz.

Tüm bunlara rağmen, resmi ilanlar olsa da, olmasa da yayın hayatını devam ettirecek olan Yeşil Iğdır gazetesinin Iğdır’ın tarihinde önemli bir yeri olduğuna inanmaktayız.

Iğdır’ın ilk baskı makinesi şu anda gazetemizin idari ofisinde muhafaza edilmekte, sergilenmektedir. Halen eski sistem kurşun harfler muhafaza edilmekte ve antika olarak değerlendirilmektedir. Gazetenin yanında matbaa sektöründe de müşterilerimizin taleplerine cevap verebilmek için sürekli yenilikler yapmaya çalışmakta, deyim yerindeyse kazandığımızı teknolojiye harcamaktayız.

Elbette isteriz ki şu an yayın hayatını sürdürmekte olan Yeşil Iğdır gazetesi renkli ve daha dolu bir yayın hizmeti versin. Ancak giderler o kadar çok ki gazeteyi bulunduğu konumdan ileri götürebilmemiz için ciddi yatırımlar yapmamız gerekmekte ve yatırımların olması da giderlerin daha çok artması demektir.   Bu koşullarda bunu göğüsleyecek, bu masrafları kaldırabilecek ekonomik güce sahip olmadığımızdan şimdilik böyle devam etmek durumundayız.

Yarım asrı deviren gazetelere bir ayrıcalık tanınması gerekir mi bilmiyorum. Ancak şunu biliyorum ki, tarihi eserleri korumak için devletimiz çok ciddi bütçeler ayırmaktadır. Mahalli basında günübirlik yayın yapanlar değil de, köklü geçmişe sahip olan gazetelerin korunup kollanması gerekmektedir diye düşünüyorum. 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.