Cabbar ŞIKTAŞ İş yok, para yok, uçaklarda yer yok
Tarih : 2018-08-04
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



 İş yok, para yok, uçaklarda yer yok

 

              Ben inanmıyorum arkadaş.

              Bu nasıl işsizlik ki, uçak fiyatları tavan yapmasına rağmen uçaklarda yer yok.

              Bu nasıl işsizlik ki, İstanbul’da otellerde yer yok.

              Bu nasıl işsizlik ki, otobüsler dolu gidip, dolu geliyor.

              Bu nasıl işsizlik ki kafeler, restorantlar dolup taşıyor.

 

              Bu nasıl işsizlik ki, bunca zam’ma rağmen yine de kimse üstüne başına giymemezlik yapmıyor.

 

               Bu nasıl işsizlik ki, tatilden geri kalan yok ve tatil bölgeleri dolup taşıyor.

              Valla ne yalan söyleyeyim ben bu işsizlikten bir şey anlayamadım.

              Ya biz ölmüşüz de haberimiz yok, ya da ülkemizde olup bitenin farkında değiliz.

               Geçtiğimiz hafta işlerim sebebiyle İstanbul’a gittim. İlk uğrak yerim yine matbaacılar sitesiydi, meslektaşlarım maşallah harıl harıl çalışıyorlardı. Yani iş yok falan diyeni duymadım.

 

              Malzeme satıcıları da aynıydı.

 

              Bütün İstanbul’u gezip analiz yapacak değildim. Ama her nereye gittiysem harıl harıl işliyordu.

 

              Geri dönmek istedim, uçak bilet fiyatları oldukça pahalıydı. 500 TL üzeri fiyat vardı ama yer yoktu. Ülke genelinde galiba en pahalı uçuşu biz Iğdır’lılar gerçekleştiriyoruz. THY Iğdır’a bir teşekkür plaketi gönderse yeridir.

              Göktan Alagöz çok uğraştı ama işsizlikten ötürü(!) beni bir türlü Iğdır’a uçuramadı.

              Bende atladım otobüse geçtim Ankara’ya. Göktan aradı ve göz aydınlığı verdi. Çarşamba’ya Ankara’dan Iğdır’a yer ayarladım dedi.

 

             Sanki uzayı keşfetmiş gibi sevindik. Hem işsizlik ve hem de inanılmaz fiyatlarla uçuş. Zorunlu gidenlerde var tabi benim gibi, ama kalıbımı basarım ki büyük çoğunluğu tatilcidir.

 

           Kefenin cebi mi var?

 

           Elbette imkanlar ölçüsünde yiyip içmekte, gezip görmekte fayda var. Yeter ki israf olmasın. Ama işsizlik var deyip bari moralimizi de bozmayın.

           Genel anlamda bir işsizlik var doğrudur. Yaz ayı olması münasebetiyle turizmle bağlantılı sektörler hareketli diye tüm sektörleri aynı kefeye koymuyoruz. Ama gidişatı düzeltmek yine bizim elimizde. Üretirsek gidişat düzelir, tüketirsek bir gün biter ve asıl o zaman işsizliğin ne demek olduğunu anlarız.

 

           Köylü milletin efendisiydi. Şimdi ise kölesi olmuş. Köylüyü tekrar efendi kılmak için desteklemeliyiz ki üretimimiz artsın.

 

          Tarım ve hayvancılık bu ülkenin en etkili kalkınma hamlesi olmalıdır ki ülkemiz kalkınsın.

 

          Sanayisi güçlü bir ülke dışa bağımlı olmaz. Sanayimizin güçlü olması gerekmektedir. Kendi kendimize yeten bir ülke olabilmemiz için radikal kararlar almalı ve uygulamalıyız.

 

           Ülkemiz bir tarım ülkesiyken, şimdi tarım ürünü ve hayvan ithal etmek gerçekten üzücü bir durum. Bu kaderin değiştirilmesi için tarım ve hayvancılık teşvik edilmelidir. Maliyet giderleri düşürülmelidir. Hayvan dahil birçok kalem  sübvanse edilmelidir. Bu iş ve işlem yapılırken gerçek yatırımcı, üretici ile vurgun peşinde olanlar titizlikle ayırt edilmelidir.   

Konuyu fazla dağıtmayalım da, vardan zarar gelmez bunu bilelim.  

Allah etsin şehrimizden her yöne onlarca uçak inip kalksın.

Allah etsin halkımız varlık içinde gönlünce tatilini yapsın.

Allah etsin çalışan, gelişen, kalkınan bir ülkemiz ve mukabilinde bir ilimiz olsun.

            Görev şehidimizi andık

            Geçtiğimiz hafta PKK terör örgütünün mayınlı saldırısı sonucu yaşamını yitiren İl Özel İdaresi operatörü Nurettin Karadeniz kardeşimiz defnedilince Iğdır’da olmadığım için törene katılamamıştım. Iğdır’a gelir gelmez şehidi anmak üzere İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ferhat Akkuş’u ziyaret ederek başsağlığı diledim.

            Tesadüfen şehidin oğlu ve akrabaları da Ferhat beyi ziyarete gelmişlerdi. Ulaştırma eski bakanı, Kars milletvekili Ahmet Arslan’ın ağabeysi Hüseyin Arslan’da ziyarete gelenler arasındaydı. Biraz sohbet ettik, bakan Arslan’ın görev yaptığı süre içerisinde Iğdır’a ve bölgeye büyük hizmetleri olduğunun altı çizildi.

            ‘Köpeksiz köyde değneksiz gezenler’

            Böyle demiş işte atalar.

            Bakmışlar Iğdır’da herkes koyun sürüsü, haliyle elini kolunu sallayıp gezenlerin sayısı çoğalmış.

            Bakmışlar ortam sakin, herhangi bir risk yok, külhanbeyi kesilen çoğalmış.

            Bakmışlar karışan yok, kendim çalıp, kendin oynasam bile alkış tufanı kopacak, eh bari bende keyfini çıkarayım diyenlerin sayısı artmış.

            Ama ne zaman ki dişleri batmayacak birisi çıksa karşılarına, öyle uysal, öyle mülayim, öyle vurdumduymaz kesilirler ki sormayın gitsin.

            Ama sadece şunu söylemek isterim ki, çığırtkanlık yapanlar, velvele salanlar, makam ve mevki açısından, görev ve yetki bakımından, para ve güç sarhoşluğundan, en önemlisi de siyasi erk ile birtakım yanlışların üzeri örtülüp masum bir görüntü verenlerin, kesinlikle “kelleri” bir gün görülecektir.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası