ESKİDEN OLURDU, ŞİMDİ NİYE OLMASIN? 

            İki esnaf arkadaşın söyledikleri üst üste gelince konuyu kamuoyunun dikkatine sunmak istedim.

            Eskiden Iğdır’ın kanaat önderleri bir araya gelir, heyet oluşturur ve şehrin sorunlarını Ankara’ya taşırlardı.

            Önceden belirlenen şehrin sorunları, Ankara’ya giden heyetin sözcü olarak tayin ettiği kişi tarafından Cumhurbaşkanına, Başbakana, ilgili Bakanlara ve Genel Müdürlere aktarılırdı. Ve mutlaka bir geri dönüş olur, şehrin, çözülmesini istedikleri sorunu çözüme kavuşturulurdu.

            Esnaf arkadaşlar Iğdır’da Ticaret odası ve Sivil Toplum Kuruluşlarının öncülüğünde toplumun her kesiminden, her meslek erbabından kişilerin tespit edilerek Ankara’ya, Nahcivan’a ve İran’a gitmeleri gerektiğini vurguladılar .

             PEKİ GİDİP NE İSTEMELİLER? 

              Ankara' ya giderek şehrin kalkınması için teşviklerin artırılması, sanayinin canlandırılması, tarım ve hayvancılığın teşvik edilmesini istemelidirler. Iğdır verimli topraklara sahip olmasına rağmen,çevre illere göre iklimi ılıman ve güneşi bol olmasına rağmen profesyonel seracılığın bulunmadığını, gerekirse yüksek oranda teşvikler vererek yatırımcının teşvik edilmesini, enerji maliyetinin düşürülmesini, mazot, gübre desteğinin artırılmasını talep etmelidirler. Türkiye'yi doyuracak bir potansiyele sahip olan Iğdır Ovası'nın kullanılabilir, üretim yapabilir bir kapasiteye sahip olduğu Tarım Müdürlüğünün uzman ekipleri tarafından da incelenip deklare edilebilir.

            Ülke genelinde en büyük sıkıntımızın tarım ve hayvancılığın yok oluşu olduğunu artık hepimizin bilmesi gerekmektedir. Uygulanacak teşvik paketleri hayali rakamlarla değil, real rakamlarla olmalı, verilen teşviklerin uygulanıp uygulanmadığının kontrol mekanizması yaratılmalı ve üretim artırılmalıdır.

            Elbette bizler bu işlerin uzmanı değiliz. Dediğim gibi uzmanlar fizibiliteyi daha doğru hazırlar, daha gerçekçi rakamlarla sorunu tespit ederler.

            SAYIN VASIF TALIBOV İLE GÖRÜŞÜLMELİDİR

            Nahcivan Iğdır için önemli bir ticari pazardır. İhracat küçük çaplıda olsa Iğdır ticaretini oldukça hareketli kılmakta, esnafın yüzünü güldürecek ticaret yapılmaktadır. Ancak bunu daha da geliştirmek için Nahcivan Ali Meclis Başkanı Sayın Vasıf Talıbov ile mutlaka görüşülmelidir. Sayın Talıbov’a ticaret hacmimizi artıracak önerilerde bulunulmalıdır. Araçların dönüşünde standart depoda mazot getirmeleri kolaylaştırılmalıdır.

            Ticaret erbabına potansiyel kaçakçı muamelesi yapılmamalı, tertip düzen elden bırakılmamalı, ama ticaretin önü de kesilmemelidir.

            İRAN PAZARINI KAYBEDİYORZ

            Dikkat etmişsinizdir İranlı turist Iğdır’dan ayağını kesti. Özellikle uzun Nevruz tatilinde bile Iğdır’a çok az sayıda turist geldi. Van ve Erzurum ise İranlı turist kaynıyordu. İranlı turistlerin yüzlerini Iğdır’dan çevirmesinin sebepleri mutlaka araştırılmalıdır. Kötü mü davranıldı, kazıklandılar mı, alışveriş merkezlerimiz yetersiz miydi, otelleri yetersiz miydi bilmiyorum. Muhakkak bir sebebi vardır. İran’a mutlaka gidilmeli, Iğdır’ın reklamı yapılmalı, Iğdır’ı tanıtacak adımlar atılmalı, işbirliği sağlanmalıdır.

            Herkes banane derse, herkes boş verirse, ben bugün varım, yarın yokum milletin ticareti bana mı kalmış derse, Iğdır kendi yağıyla bile kavrulamayacaktır.

            Aslında bu yazdıklarımız birçok kere, farklı üsluplarla kaleme alınmış, yetkililerin dikkati çekilmeye çalışılmıştır. Ancak yetkili makamlar konuyla alakalı adım atmamış, sadece okuyup geçmişlerdir.

            Artık yetkili makamlardan talep etmek yerine Ticaret Odası öncülüğünde, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının destekleri ile esnaf, tüccar, zanaatkarın katılımı ile bir şeyler yapılması gerektiğine dikkat çekmek istiyorum.

            Bakınız küçük bir şehrimiz var ama çok sayıda Konkordato eden ve iflas veren esnafımız var.

            Bankalara borcu olan esnafımız artık tamamen banka faizlerine çalışıyor. Çoğu faizleri bile ödeyemiyor ve takibe düşmüş durumda. İcralık olan esnafımız içler acısı durumda. Durum her geçen gün kötüleşiyor.

            Bu girdaptan kurtulmak için öncelikle mahallinde çözümler üretmek zorundayız.  

            Sonrasında hükümetin vereceği teşviklerle sanayi, tarım ve hayvancılıkta üretime yönelmeliyiz.

            Sevgili yöneticiler, seçilmişler, bizler kendimize sahip çıkmazsak, sahip çıkmak için mücadele vermezsek bu iflaslar her geçen gün daha çok artacaktır.

            Benim bu önerimi lütfen masaya yatırın, bir çalıştay hazırlayın.

            Ticaret Odası Başkanı Sayın Kamil Aslan bu konuyu mutlaka gündeme alın, isimler belirleyip bir toplantı yapın, bir yerden başlanılsın.

            Umarım önerilerimiz bir karşılık bulur ve gereği yapılır.

Tweet