Cabbar ŞIKTAŞ Kurmaktan Daha Önemlisi Korumaktır
Tarih : 2019-11-08
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Kurmaktan Daha Önemlisi Korumaktır

Bir ülke kurarsınız, yıllar geçer ülke gelişip güzelleşemez, kalkınıp güçlenemez, kendine yetecek üretime, kendini savunacak teknolojiye veya ekonomiye sahip olamaz ve gün gelir bin bir zorluklarla kurulan ülke, ya bir başka ülkenin sömürüsü altına girer ya da birçok etnik parçaya bölünüp yok olmaya yüz tutar.  

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu ilan ettiler.

Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu güne kadar ülkemizi dağıtmak için dış güçler, iç işbirlikçiler ile bin bir türlü entrika çevirerek Türkiye Cumhuriyetini yıkmaya çalıştılar.

Sağlam temeller üzerine inşa edilen Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim tarihinde 96. kuruluş yıldönümünü kutladı.

Kurucumuz ve Atamız ATATÜRK’ü  81’inci ölüm yıldönümünde rahmetle ve minnetle yad ediyoruz.

Şimdi burada 96 yıl boyunca ülkemiz üzerinde hesap yapanları, ayaklanmaları, sinsi planları anlatmanın bir manası yok, 21. yüzyılda, teknoloji çağında artık hiçbir şey gizli saklı değildir. Herkes her şeyden anında haberdar olabiliyor ve bununla beraber tarihi bilgileri de anında öğrenebiliyoruz.

Halk; kimin ülkesini yaşatmak için çırpındığını da biliyor kimin yıkmak, bölmek için çaba sarf ettiğini de biliyor.

GEÇTİĞİMİZ HAFTA NAHÇIVAN'DAYDIM

Gelişmeleri dilimin döndüğü kadarıyla kamuoyu ile paylaştım. Çok olumlu tepkiler aldım. Nahçıvan’ın bu gelişmişliğinden haberi olmayan binlerce kişi kaleme aldığım yazımdan son gelişmeleri öğrenmiş oldu.  Yani kamuoyu Nahçıvan’ın kalkınmaya başladığını, küçük Dubai(!) olma yolunda adım attığını bilmeye başladı.

Muhalif seslerde illaki olur. Zaten muhalefet olmasa, insan eksiğini göremez.

Muhalif sorulardan birisi şuydu:

AZERBAYCAN’IN ÖZ KAYNAKLARI İLE YAPILIYOR

Yani Azerbaycan’ın yeraltı zenginliği olan petrol ve doğalgazdan elde edilen paralarla yatırımların yapıldığını söyleyerek, yapılanları çok da abartmamamız gerektiğini vurgulayanlar oldu.  

Cevap olarak yazımda kısmen belirtmiştim, ama şimdi biraz daha açmakta fayda görüyorum.  

Evet, doğrudur Azerbaycan’ın yeraltı zenginliği ile elde edilen gelirle bu hizmetler yapılmıştır ve yapılmaya da devam etmektedir.

Zaten önemli olan da bu değil mi?

Peki, Azerbaycan/Nahçıvan’ın  yeraltı kaynaklarını tarumar etselerdi bu yatırımlar yapılır mıydı?

Azerbaycan/Nahçıvan yönetimi  elde ettiği bu geliri halka yansıtarak, halkın refah düzeyini yükseltmiş ve aynı zamanda ülkenin kalkınması amaçlanarak yatırıma dönüştürülmüştür.

Yani öz kaynak mantığıyla gidecek olursak, bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, öz kaynaksa bu öz kaynağın çok daha fazlası Irak’ta, Suriye’de ve Arap Baharı'nın rüzgârına kapılıp yıkılan birçok ülkede de vardı.

Ama içinde bulundukları ahval ortada.

Dedim ya ben Azerbaycan ve Nahçıvan’ın 1991’li yılını biliyorum. 1991 yılından başlayarak yüzlerce kere gidip geldim.

Sosyal hayat diye bir şey yoktu. Hava karardığında evden dışarı çıkılmazdı. Rus’tan kalma Kosmos marketlerde toptan alışveriş yapılıyordu. Bağımsızlıktan sonra onlarda lağvedildi. Yani elle tutulur, gözle görülür bir gelir kaynağı yoktu. En kötüsü çalışan bacası tüten bir tek fabrika bile kalmamıştı.

Ruslar ağır sanayi fabrikalarını kendi bölgelerine işe yaramaz fabrikaları da Türk bölgelerine yaptırmıştı.

Daha doğrusu içki fabrikaları Türk muhitlere, silah fabrikalarını Rus muhitlerine yapıyorlardı.

Azerbaycan’ın yeraltı zenginliği elbette ilk kurulduğu tarihten itibaren vardı. Ama korunamamış Rus hakimiyetine, Rus esaretine geçmişti.

Yani bir ülkeyi kurmak ne kadar önemli ise, o ülkeyi yaşatmak, inkişaf ettirmekte o kadar önemlidir.

Bugün Azerbaycan ve Nahçıvan eğer ki korunuyor, kollanıyor, kalkındırılıyorsa bu çok önemli bir ayrıntıdır.

Azerbaycan ordusu 1992 yılında ilk olarak Nahçıvan’da yaratıldı. Merhum Haydar Aliyev o yıllarda Milli Ordu’yu kurduğunda, silah, mühimmat, teçhizat, hiçbir şey yoktu.

Rus Ordusunu Nahçıvan’dan uğurlarken bende oradaydım. Ruslara askeri malzeme olarak hiçbir şey vermedi. Zaten ağır silahta yoktu.

Şimdi ise her türlü teçhizat, donanımlı ordu, disiplinle asker var.

O tarihlerde devlet memurunun almış olduğu maaş çok düşüktü. Şimdi ise sosyal haklar dâhil alınan maaş tatmin edici düzeydi.

Yönetim her geçen gün halkın yaşantısını iyileştirmek için sürekli yenilikler getirmekte, kanunlar çıkarmakta ve uygulamaktadır.

Azerbaycan’da en iyi tanıdığım, hissettiğim yer kesinlikle Nahçıvan’dır. Hem halkını tanıyorum, hem yönetimini.

Yani Nahçıvan’da dikkat çeken ayrıntılara bakacak olursak;

Yeni binalar yapılırken bile eskiye benzetilmiş.

Eski binalar tamir edilirken özü korunmuş.

Şehrin tarihi görüntüsüne hassasiyetle özen gösterilmiş.

Halkın alım gücü artsın diye gelir tabana yansıtılmış.

Zaten hizmeti anlatmaya bile gerek duymuyorum. Her bölgede, her şehirde, her mahallede zaten hizmet var. Ve bu giderek de devam ettiriliyor.

KURMAKTAN DAHA ÖNEMLİSİ KORUMAKTIR

Bu başlığı işte bu sebeple attım. Ülkeyi kurana minnet duyacağız. Ama koruyup kalkındırana da saygı duyacağız.

Bu gün Azerbaycan’da Sayın İlham Aliyev ve Nahçıvan’da Sayın Vasıf Talıbov ülkeyi hem koruyor, hem kalkındırıyor. Bu sebepten ötürü Azerbaycan ve Nahçıvan’ın kalkınması için ortaya koymuş oldukları üstün başarıdan ötürü yürekten kutluyoruz. 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.