Cabbar ŞIKTAŞ ŞEHİDİMİZ VAR
Tarih : 2020-03-06
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



ŞEHİDİMİZ VAR

Dün geçe 00.01 itibariyle ateşkes sağlandı. 

Ancak son şehit Iğdır’a geldi. 

Şehidin bir veya birden fazla olmasının hiç önemi yok, tek bir Mehmetçiğin kesip attığı tırnak şüphesiz ki hem Suriye’den, hem Rusya’dan ve hem de İran’dan kıymetlidir. 

“Yıkılsın İdlip” sözünün ana teması da budur zaten. Bizim için önemli olan ülkemiz ve ülkemizin savunması için gözünü kırpmadan canını verecek olan ordumuz, milletimizdir. 

NE İŞİMİZ VAR SURİYE’de?  

Suriye’ye 911 km. sınırı bulunan Türkiye, kendi ülkesinin güvenliğini sağlamak için sınır ötesine çıkmış, gözlem noktaları kurarak terör unsurlarının sınırlarımızda kümeleşmesine engel teşkil etmiştir. 

Türkiye bu hamlesini Soçi antlaşması gereğince yapmış ve haklı gerekçelerle de sınır ötesinde bulunmaktadır. 
Bilindiği üzere Türkiye’nin kara sınırları toplamı: 2.949 Km.’dir. Bulgaristan: 269, Yunanistan: 203, Gürcistan: 276,

Ermenistan: 328, Azerbaycan/Nahçivan: 18, İran: 560, Irak: 384, Suriye: 911 Km.’dir.  

Deniz sınırları toplamı: 7.816 Km.’dir.  Karadeniz: 1.778, Marmara: 1.275, Ege ve Akdeniz: 4.763 km.’dir.  

Türkiye’nin sınırları ise toplam da: 10.765 km.’dir. 

Yani kara sınırımızın en uzun olduğu ülke Suriye’dir. 

Suriye’de yaşanan iç karışıklığın neticesinde ülkemize gelen göçmenlerin sayısı ve varlığı elbette ki küçümsenmeyecek boyuttadır. Birtakım yanlış dış politikalarımız olsa da yaşanan göç dalgasını durdurabilmek elbette ki mümkün olmayacaktı. 

Zira bu gün Yunanistan’ın yaptığı gibi, ABD’nin Meksikalılara yaptığı gibi yapacak olsaydık, onlardan farkımız kalmazdı. 

Ama ilk günden itibaren dış politikada attığımız yanlış adımlar vardı. Ahmet Davutoğlu’nun derin stratejisi, ABD’nin bizlere kazdığı kuyunun adım adım hayata geçmesine sebep olmuştu. Farkına varamadık, farkına varanları dinlemedik ve kabul etmek gerekir ki iş işten geçtikten sonra da geri adım atamadık. 

ABD’nin burada asıl yapılmak istediği Türkiye’yi Rusya ve İran’la savaşa sokmaktı. 

34 Şehidimizin ardından ABD’nin elini ovuşturarak sergilediği yaklaşım sırıtık bir vaziyette hepimizin dikkatini çekmişti. Bayram değil, seyran değil, Türkiye’nin sırtını sıvazlayıp, arkanızdayız deyip savaşa sürüklemek istemeleri apaçık ortadaydı. 

Ama üst akıl devreye girdi ve Moskova’da Erdoğan ile Putin buluşması tüm bu hesapları alt üst etti. 

Evet, şehitlerin gelmesi yüreğimizi yaktı ve yakmaya da devam ediyor. 

Ancak şöyle de bir gerçek var.  

Ülkemiz konumu itibariyle önemli bir ülke ve düşmanlarımız da azımsanmayacak kadar çok. Kimisi yüzümüze gülüp arkamızdan iş çevirir, kimisi gözümüzün içine baka baka düşmanlık eder. Bizler ulus olarak tüm bu yaşananların farkındayız. Ancak yanlış hesap Bağdat’tan döner. İşte tam bu noktada inat etmeden durmamız gereken yerde durursak acılar azalır, gözyaşları diner. 

Dün Moskova’da yapılan anlaşma tamda buydu. Birileri cımbızla satır arası, beden dili yorumları ile yapılan anlaşmaya gölge düşürmeye çalışsalar da, yapılan ateşkes anlaşması son derece doğru bir adım olarak kabul edilmelidir. 

Suriye’de bu güne kadar onlarca şehit verdik, onlarca kere yüreğimiz yandı. Ümidimiz o dur ki bundan sonra yüreğimiz yanmasın. 

ENDİŞELERİM YOK DEĞİL

Dün itibariyle sağlanan ateşkes provoke edilebilir. 

Yapılan anlaşma kimin işine gelmediyse, o gurup tarafından provoke edilme olasılığı yüksektir. 

ABD binlerce tır, silah ve mühimmatı PYD/PKK’ya boşuna yollamamıştır. 

Yarın bölgede ki istikrarı bozmak ve tarafları birbirine düşürmek için her türlü eylemi yapabilirler. 

ABD, İsrail ve Suudi Arabistan yapılan ateşkes antlaşmasının ardından inanılmaz bir moral bozukluğu yaşamaktadırlar. İstedikleri sonuç bu değildi. Masanın devrilmesi, tarafların restleşmesi, savaşın aleni ilan edilmesi beklentisi vardı. Bu beklentileri boşa çıktı ve hüsran yaşandı. 

ABD’nin, ateşkes sonrası Nato müttefikimiz Türkiye’nin yanındayız açıklaması yapsı da, hiç samimi olmadıklarını net bir şekilde ortaya koymuştur.  

ŞEHİDİMİZ VAR

Bu gün İdlib’de şehit olan Piyade Uzman Çavuş Fatih Kara’nın Naaşı Iğdır’a gelerek Karakoyunlu’nun Koçkıran köyü mezarlığında saat 16.30’da defnedilecektir. 

Diğer şehitlerimiz gibi Fatih Kara’da yüreğimizi yaktı. Acımız büyük, kederimiz yoğundur. 

Merhum şehidimizin ailesine ve Koçkıran köyümüze başsağlığı diliyorum. 

Iğdır’ımızın ve ülkemizin başı sağ olsun. 

Vatan sağ olsun. 

 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası