TARIM VE HAYVANCILIK OLMADAN AYAĞA KALKILAMAZ 

Yıllardır hep bir ağızdan bağırıp sesimizi duyurmaya çalışıyorduk. Ama bugüne kadar hiç kimse sesimize kulak vermedi. Tarım ve hayvancılık ülkenin en çok kanayan yarası olmaya devam etti. 

Yanlış tarım politikaları çiftçiyi, üreticiyi güçlendirmek yerine, çiftçilerin sürekli ithalatla var olan açığı kapatıp tarlaları, ahırları boş bırakmasına neden oldu. Çiftçi tarlada yetiştirdiği ürünün, çiftliğinde yetiştirdiği hayvanın masrafını çıkaramaz oldu. Masrafı çıkarmak bir tarafa dursun, çoğunlukla zarar etti. 

Korona Virüs sonrası her ülke kendi gerçeği ile yüzleşti. 

Süper teknolojiler, süper ekonomiler virüs karşısında aciz kaldı. 

Gelişmekte olan ülkeler ise geçmişte yaptıkları hataları konuşmaya, hataları düzeltmek için azda olsa bir hareketlenmeye yeltendiler. 

Ülkemiz konumu itibariyle gelişmekte olan ülkeler arasında önü açık bir ülke ancak dinamiklerini harekete geçirecek atılımlar yapılmamakta, yaptırılmamaktadır. 

Tarım ve hayvancılık ülkemizin olmazsa olmazıdır. Bunu ülkenin yöneticileri de biliyor, vatandaşı da biliyor. 
Benim şu anda hem büyükbaş hayvan çiftliğim var hem de mera ıslahı ile tarımcılık yapıyorum. 

Bir yetkili gelsin kalem kalem tüm masrafları hesap edelim ve benim işletmemin para kazanıp kazanmadığını ortaya koyalım. Benim işletmemi örnek olarak sundum ama tüm işletmeler aşağı yukarı aynıdır. 
Mesela giderlerimizi sıralayalım. 

Elektrik, mazot, işçi, işçi sigortası, sigorta vergisi, gübre, tohum, traktör, tarım aletleri, kırığı çıkığı ve onlarca kalem gider. Mesela tarım sulamasında elektrik parası az ödeniyor. Külliyen yalan, sıradan bir iş yerinde örneğin 100 TL ödeniyorsa, tarım sulaması yapan kişi 98 TL ödüyor. 

Benim mera ile ilgili ıslah çalışmam var. Elektrik hattını yaklaşık 5 kilometre kendim çektim. Trafo kendimin. Ama günlük tüketimim nerdeyse 1.000 TL’yi buluyor. 

İşi durdursam 8 yıllık emeğe yazık, devam etsem bana yazık. Destek verin, bari elektrik giderimi karşılayın dediğimde ise bu işe evet diyecek muhatap yok. 

Bu bir tek benim başımda olan sorun değil, kimse olayı kişisel sorununu yazıyor şeklinde algılamasın, bu bütün ülkenin sorunu. İç Anadolu’da, Güneydoğu’da, Batı'da elektrik idareleri yüzlerce kaçak yakalamıştır. Emin olun çoğu çaresizlikten bu yola başvuruyor. Ama sadece yakalayarak iş yapmış olmuyoruz, onlara destek vererekte iş yapmalıyız. 

Besicilik, sütçülük yapan hayvan yetiştiricileri kimi zaman hayvanını satamıyor. Yurt dışından Karkas, canlı ithalatı yapıldığında yerli yetiştiricinin hayvanı elinde kalıyor ve zararına satmak zorunda kalıyorlar. 

Yani hayvan para etmediği zaman yetiştiriciler çaresizlikten gebe düvelerini kesiyorlar. Gebe düve kesmek ülke ekonomisine inanılmaz zarardır. Çünkü üretimi kesmiş oluyorsunuz. 

Ette olduğu gibi tarımda da tarladan sofraya  inanılmaz bir fiyat farkı vardır. 

Bu fiyat aralığının önüne geçmek gerekiyor. 

Devlet ticaret yapmaz diye bir şey yoktur. Devlet ticaretin en alasını yapar. Devlet ticaretin içinde olursa fırsatçılar köylünün, çiftçinin sırtına basıp ezemezler. 

Ofis’in buğday aldığı gibi. 

Özellikle Iğdır’da Et ve Balık Kurumunun şube açması gerekmektedir. 

Tarım Kredi Kooperatifleri ülke genelinde aktif edilmedi, kadroları güçlendirilmeli, işletmelere fason üretim yaptırmalı, çiftlikler satın alınmalı ya da çalıştırılamayan çiftlikleri çalıştırmalı ve açtıkları mağazaları her ile yaymalı, sayılarını artırmalı ve vatandaşı karaborsacıların eline mahkum bırakmamalıdırlar. 

Mazot, elektrik, işçi sigortası, gübre, tohum desteği mutlaka verilmelidir. 

Vasfını yitirmiş meralar ıslah amaçlı kiraya verilmeli ve hatta vasfı değiştirilerek işletme sahibine sadece tarım amaçlı satılmalıdır. 

Ülke genelinde mera ıslahı yapan işletmeler kiraladıkları arazileri ÇKS’ye kayıt yaptıramıyorlardı. Eski Tarım Bakanımız Ahmet Eşref Fakkıbaba Iğdır’a geldiğinde ben dosya halinde sunduğum raporumda bu soruna değindim. Ve Sayın Fakkıbaba bunu gündeme alarak mera kiralaması yapılan alanları Çiftçi kayıt sistemine kaydettirdi. Ancak destek verilemedi. Bu desteğin verilmesi için çalışma yapılması şarttır. 

Sayın Tarım Bakanımız Ekrem Pakdemirli bir karış ekilmemiş arazi bırakmayacağız diyor. 

Bu güzel bir gelişme, tarım şurası tez zamanda toplanmalı ama bu şuraya bizzat çiftçi ve hayvan yetiştiricileri de davet edilmelidir. 

Düzenleme yapılırken sadece ekonomisi güçlü olanlara göre değilde kişilerin durumuna göre düzenleme yapılmalıdır. Yani kapısında 3-5 hayvanı olan ile 10 bin hayvanı olan aynı kefeye konulmamalıdır. 

İthalatta özel kişilere, özel izinler verilerek yerli işletmeleri yok sayan bir tutum sergilenmemelidir. 

Özellikle hayvan ithalatında rant elde etmek için özel izinlerle getirttirilen çoğu hastalıklı hayvanlar, ülkemizin hayvan ırk yapısını etkilemekte, verimi düşürmekte ve işletmeleri iflasa sürüklemektedir. 

Ziraat Bankası'na olan borçlar bir yıl faizsiz ertelenmelidir. 

Kentten köye projesi geliştirilmeli, somut, anlaşılır, kolay ulaşılır, bürokrasinin boğmayacağı bir proje hazırlanmalıdır. 

Yerli tohuma geçilmelidir. 

Bir zamanlar ekmeğimizin mis gibi kokusu vardı. Şimdi sanki bereketi yok, doyurmuyor. 

Genetiği ile oynanmamış tohumlarla sağlıklı gıdalar tüketmemiz sağlanmalıdır. 

Seracılık geliştirilmeli, doğalgaz ve elektrik indirimi yapılmalıdır. 

Sayın Cumhurbaşkanı'm, Sayın Bakan'ım lütfen yüzünüzü tarım ve hayvancılığa çeviriniz. Hiçbir şey sözde kalmasın. Mühendislerimiz sahaya insin ve birebir köylüyle, çiftçiyle ilgilensin. Şimdi kimse Ziraat Fakültesi'nde okumak istemiyor. Çünkü hiçbir cazibesi yok, ziraat mühendisliğini cazip kılın, hiçbir ziraat mühendisi masa başı görev sahibi olmasın. Hepsi sahada ve aldıkları ücretler masa başında çalışanlardan daha yüksek olsun. 

Üretim yapan cezalandırılmasın, bilakis teşvik edilsin, üretim yapana destek olunsun. 

İşverenler sıkboğaz edilmesin. 

Ümitsiz değilim. İnşallah sesimize kulak verirsiniz. İnşallah ülkemizin kalkınması için Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi köylümüz yeniden milletimizin efendisi olur. 

 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası