Cabbar ŞIKTAŞ MÜHÜR ELİNDEN DÜŞMEYE GÖRSÜN
Tarih : 2020-04-22
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



MÜHÜR ELİNDEN DÜŞMEYE GÖRSÜN

Kimler geldi kimler geçti felekten, un elerken devede geçti elekten, demiştir atalarımız. Devenin elekten geçmesine fiziki olarak imkân olmasa da, yaşanan inanılmaz entrikalar insanı elekten geçiriyormuş demek ki. 

Şöyle de derler, “Bir şehirde yağla şor (lor) aynı fiyatsa o şehirde yaşanmaz.''

Ya da “Tilkinin bağladığı çakalın çözdüğü arslan” gibi olmuş Iğdır’ım, Iğdırlım. 

Kulağımıza gelmiyor değil, bazı kripto Fetö artıkları racon kesmeye başlamışlar. Hesap soruyorlar. İç dünyalarında gizledikleri Fetöcülüklerini zemin ve zaman buldukça farkında olmadan ya da bilinçli olarak dışa vuruyorlar. 

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu üst bürokratlarını gözden geçirmelidir. 

Geçenlerde ABD’de AA. muhabirinin mikrofon uzatıp fetö ile ilgili soru sorduğu bir Fetöcü  'basına hiçbir açıklama yapamıyorum' sözünden başka bir şey söylemiyordu. Muhabirin tüm ısrarına rağmen aynı cümleyi tekrar edip durmuştu. 

Sanki 15 Temmuz unutuldu. Sanki Fetöcüler artık daha özgüven sahibi olmaya başladılar. Sanki geçmişte ve günümüzde Fetö karşıtı olanlara duydukları intikam duygusu giderek depreşmekte ve bunu da hükümet eliyle yapıp bir taşla iki kuş vurma peşindeler. 

Yani devlet yanlısı, özellikle de FETÖ karşıtı olan kişileri, hükümet eliyle alaşağı edip hükümete tepki göstermesini sağlamaya çalışıyorlar. 

KHK ile görevden uzaklaştırılan ve Fetö borsa ile bir yolunu bulup geri dönenler, hücrelerde kendilerini muhafaza eden birer kripto gibi saldırı anını bekler gibi bekliyorlar. 

Ama boş bir hayal kuruyorlar, biraz sabır, hele bu virüs belası bertaraf olsun, göreceğiz bakalım ‘El mi yaman, bey mi yaman?' Devletimiz şu anda virüs belasıyla mücadele ediyor. İnşallah hükümetimizin gayreti sonucu bu sorun giderilir ve taşlar yerine oturur. 

Şimdi elinde mühür olanlar oldukça fazla itibar ve iltifat görüyorlar. Bırakın görsünler.  Asıl mühür gittikten sonra göreceğiz o kişileri ve onlara gereğinden fazla iltifat gösterip itibar edenleri. 

FELAKET OLSADA DEVLET HAFIZASINI YİTİRMEZ

2020 felaketleriyle birlikte geldi. Halk olarak 2020'ye girdiğimiz günden bugüne yüzümüz hiç gülmedi.

Hükümet olarak başımızı doğrultup ülke meseleleri ile hiç ilgilenemedik, sürekli afetler, savaşlar, ihanetçiler ve virüs belasıyla mücadele edip durduk. 

Bu süreç hak etmeyenlerin hak etmedikleri yerde daha fazla kalmasına fırsat tanıdı. 

Kim bilir belki de yaşanan bu olumsuzluk o kişilerin işine yaradığından, bu durumdan en çok mutlu olan onlar oldu. 

Arayan yok, soran yok, elini taşın altına koymak dersen o hiç yok, istedikleri kişiye tavır alıp bu ülke vatandaşı değilmiş gibi muamele eder, kızdıklarına bu ülkeden defol git diyebilirler. 

Meraklanmayın Allah büyük, bugünlerde bir gün bitecek, taşlar yerinden oynayacak, devletin gücünü kişisel güçleriymiş gibi sunan, ulaşılmayan kibir kaleleri bir gün yıkılmaya mahkum olacaktır elbet. 

Iğdır’a demir atmışlar, belki büyük pişmanlıklar içerisinde Iğdır’dan ayrılıp gidecekler, ancak arkalarında kötü bir iz bırakacaklarını da şimdiden hatırlatmakta yarar görüyorum. 

Sayılı gün çabuk geçer. 

BARİ GÜMRÜK KAPISINI RAHATLATIN

Koronavirüs salgını sebebiyle tüm sektörler ya işini durdurmuş ya da kısa çalışma programı ile can çekişmektedirler.

İhracatımız durmasın, ülkemize döviz gelsin diye bazı gümrükler gibi Dilucu Gümrüğü’de ihracat yükü şartı ile tır ve kamyon seyrine açıktır.

Ancak ufak tefek teferruatlar ihracatçıyı sıkıntıya sokmaktadır.

İhracat yapan kişi bir kamyonu tıklım tıklım dolduracak diye bir kural yoktur. Alt limit bellidir.

Ya da ihraç edilen yük illa da tır ya da kamyonla yapılacak diye de bir şey yoktur.

Yani kişi sattığı ürünü ticari taşıma belgesi ve yük taşıma kabiliyeti olan her araçla götürebilir.

Ak Parti İl Başkanı Ali Kemal Ayaz Bey'den ricamız bu durumu bakanlıklarla görüşmesidir.

Çünkü yereldekilerin umurunda değildir.

Esnaf perişan ve herkes ekonomik olarak batmaktadır. 

Ayrıca İran Gürbulak sınır kapısı da kapalı, yaklaşık 400 Türk tırı İran’da kalmış durumda. 300 den fazla da Türk tarafında bekliyor. 

Gidiş gelişler kontrol altına alınarak yük taşımacılığına açılmalıdır. 

Nahçivan bu kadar “muzu” yiyemez deyip ihracat yapılmasına engel koymakta akıl mantık işi değildir. Bu muzlar veya başka ürünler biliyorsunuz ki Nahçivan üzerinden İran’a gitmektedir. Varsayalım hiç İran’a gitmeyecek,

Nahçivan’ın bu kadar Muz’u veya başka ürünü ne yapacağı bizi niye ilgilendiriyor ki? Biz ihracatımızı yapalım. Ülkemize döviz kazandıralım. Bunu da araştırıp kamuoyu ile paylaşacağız. 

 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.