(Sabir Şahtahtı) “Nisgil” isimli siyasi-tarihi romanı üzerine: 
 Sabir Habib oğlu Hacıyev (Sabir ŞAHTAHTI) bir güzel esere daha imza attı. Kitabın ismi “Nisgil”dir. Nisgil gerçekten insanda çok değişik duygu yoğunluğunun yaşanmasına neden olacak bir kelimedir. “Nisgil” romanı iki gencin bitip tükenmeyen aşk dasitanıdır. Yazar bu destan içerisinde Azerbaycan halkının toprak nisgili büyük ve  ebedi  ustalıkla kaleme almıştır. 
 
Nisgil’in kelime olarak anlamı çok geniştir. Hasret, istek, arzu, özlem diğer taraftan sıkıntı, üzüntü, gam içermektedir. Herhangi bir şeyden dolayı içte kalan hoşnutsuzluk duygusu, yüreğe işleyen dert, oturan keder, uhde… gibi anlamlar taşımaktadır. “Anamın söylediği o sözler yüreğimde bir nisgil olup ölene dek kalacak.”  
Hikâyede Aras Nehri kurtuluştur. Ve Aras’a ulaşmak için yapılan zorlu yolculuk mücadelesidir. Konu Aras olunca aynı duygu ve düşünceleri bizler de yaşadık.  Aras kıyısında büyüdük, Aras’ın çamurlu sularını kana kana içtik. Dedelerimizin O Tay’da kalan anıları yüreğimizde bir nisgil olmuştur. 
 
1980’li Yıllarda Ermeni zulmüne uğrayan görgü tanıkları ile röportaj yapmıştım. Daha sonra Türkçe ve İngilizce olarak bu anıları “Görenlerin Gözüyle Iğdır’da Ermeni Katliamı” adı altında kitaplaştırdım. Yine gerçek bir hikâye olan “İçimdeki Sızı” kitabım 2000’li yıllarda yayına girdi. 10.000 adet basılıp ücretsiz olarak dağıtıldı.  İçimdeki sızı Revan’dan öz topraklarından sürülen Müslüman Türklerin dram dolu yaşama mücadelesidir. Nisgil’de anlatıldığı gibi Aras Nehri kurtuluştur. 
 
Sabir Şahtahtı tarafından hazırlanan 2020 Yılı Şubat Ayında basımı gerçekleşe eserin, yazar tarafından yazılan ön sözde; “Bu eser, Aras Türk Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümüne ve Nahcivan’ımızın bugünümüze kadar ulaşmasını sağlayan Yüce Ruhlara adanmıştır” şeklinde ithaf edilmiştir. 
 
Anadolu’da kurulan ilk cumhuriyet olması nedeniyle Türklerin dayanışma gücünü ortaya koyan “Aras Türk Cumhuriyeti” kuruluş strateji bakımında önemli bir cumhuriyettir. Uluslararası sempozyumlarda Aras Türk Cumhuriyeti başlıklı bildirimi sunmuştum. 2013 Yılında da “Aras Türk Cumhuriyeti” isimli kitabım yayımlandı. 
 
Sabir Şahtahtı’nın hazırladığı Nisgil adlı Eser, XX. asrın öncesinden başlayarak yüz yıllık büyük problemler yaşayan, Azerbaycan Türklerinin Ermeniler tarafından uygulanan facialardan söz ediyor. Hadiseler yüksek ahlaki değerlere, terbiye ve bilgiye sahip iki gencin azap dolu hayat yolunu aydınlatıyor. Yazar, edebî ustalıkla dünyada meydana gelen siyasî sürecin Azerbaycan’a etkisini, Nahcivan’ın tarihi sıkıntılarını, büyük devletlerin Orta Doğu ile ilgili acımasız siyasetinin ağır neticelerini, en güçlü istihbarat teşkilatlarının kendi amaçları için uyguladıkları acımasız metotları, XX. asırda yaşadığımız sıkıntıların nedenlerini kaleme almıştır.
 
Hikâyenin birinci bölüm kahramanı Meşedi Cevat, doğum yapmak üzere bulunan eşi ve diğer ailesi ile o günkü şartlarda öküz arabasıyla Ermeni zulmünden kurtulmak için yurtlarını, yuvalarını terk ederek canlarını kurtarmak amacıyla başlattıkları zorlu yolculuğu anlatmaktadır. Zorlu yolculukta eşinin ikiz doğurması, kayınvalidesinin yılan tarafından sokulup ölmesi, bebeklerden birinin ortadan kaybolması… gerçekten okuyunca insana büyük bir acı veren bir yaşanmış hikâye.
 
Ermeniler 24 Nisan’ı bütün dünyada “soykırım günü” ilan ederek adeta sanal bir bellek ve suni bir tarih yaratmışlardır. Sadece Ermeniler değil, başta Amerika ve Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülke parlamentosunun “soykırımı anma günü” olarak kabul etmişlerdir.
 
I. Dünya Savaşı’nın başlaması ve Osmanlı Devleti’nin itilaf devletlerine karşı Almanya’nın yanında savaşa girmesi, Ermeni komitecileri tarafından amaçları olan bağımsız Ermenistan’ın kurulabilmesi için büyük bir fırsat olarak görülmüştür. I. Dünya Savaşı’na kadar büyük ölçüde silahlandırılan Ermeniler, savaş başladığında vatandaşı oldukları Osmanlı Devleti’ne karşı savaşarak bağımsız Ermenistan’ı kurmak amacıyla başta Rusya olmak üzere İtilaf devletleri ile iş birliği içine girmişlerdir.
 
Ermenilerin tabiatında var olan saldırganlık ve acımasızlık, onların tarihi kaderinden ileri gelir. Tarih boyunca büyük devletlerin hükümranlığı altında yaşayan, hiçbir zaman bağımsız bir devleti olmayan Ermeniler, efendileri sık sık değişen köleler gibi ömür sürmüşlerdir. Roma, İran, Bizans, Arap, Türk, Rus... Tarih sahnesinde yeni efendi çıktığında, Ermeniler eski efendilerine isyan etmişlerdir. Rus Bilgini V.L. Veliçko’nun değişi ile Ermeniler kendi efendilerini sistemli olarak satmışlardır. Böylece ebedi kölelik duygusu, insan severlik hissinin oluşmasına imkân vermemiştir. Ermeni karakterinde gaddarlık, kıskançlık, ikiyüzlülük gibi olumsuz keyfiyetler meydana getirmiştir.
 
Sonuç olarak Sabir Şahtahtı’nın “Nisgil” kitabında eski topraklarından, vatanlarından sökülüp atılmaları neticesinde ailelerin yaşam mücadelesi, Aras’ın bir o yanı, bir bu yanında gidip gelmeler, sevdiklerine hasret kalmanın çaresizliğini yüreğindeki nisgil yankılarını Aras Nehrinden; Parçalanan kadim Azerbaycan topraklarının bölünerek Ermenistan, Güney Azerbaycan, Kuzey Azerbaycan semalarında yankılanmasıdır. 
Ziya Zakir ACAR

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.