Cabbar ŞIKTAŞ Pandemide El Tutan Biz Olduk
Tarih : 2020-05-01
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Pandemide El Tutan Biz Olduk

Şu an birçoğumuz belki rüya görür gibiyiz. Şahsen ben öyleyim. Virüs ortaya çıktığında umursamaz bir hava içerisindeydim. Aklıma ilk olarak kuş, domuz gribi, kırım kongo, ebola, deli dana gibi geçmişte yaşadığımız hastalıklar gelmiş koronayı çokta umursamamıştım. 

Elbette o zamanlarda da tedirgin olmuş, önlem almış, yaşantımızı bir sürede olsa kısıtlamıştık.  Ancak bu Korona Virüs diğerleri gibi olmadı. Çin’de başlayıp dünyayı bir anda esir aldı. İnsanlara sokağı yasak etti, iş yerlerini kapattı, üretimi durdurdu, hastalığı kapanları hastanelere yatırdı ve içlerinden birçok insanı öldürdü. 

Salgın şüphesiz ki küçümsenmeyecek bir hızla yayılırken, ülkeler kendi çabaları ile bu salgının yayılmasını önlemeye çalışıyorlar. 

Bildiğiniz üzere dünyanın süper güçleri Kovit-19 karşısında aciz kaldılar. Yaşamını yitiren vatandaşlarının defin işlerine bile yetişemiyorlar. 

Krizi yönetmek elbette ki kolay değildir. 

Türkiye zaten içinde bulunduğu sıkıntılı süreçleri atlatamamışken başına birde virüs belası çıktı. 

Türkiye Elazığ-Malatya depreminin yaralarını silmeye çalışırken, Van’dan çığ haberi geldi. Van’a koşarken Suriye’de yaklaşık 40’a yakın Mehmet’imiz saldırıya uğramış ve şehit olmuşlardı. Suriye’de adı konmamış bir savaş verirken ansızın kapımızı Koronavirüs çalmıştı. 

İlk günlerde ister istemez bir panik yaşadık ama kısa sürede Sağlık Bakanlığı konuya el atmış, tüm illerde bakanlığın talimatları doğrultusunda çalışmalar başlatılmıştı. 

Tüm bakanlar Cumhurbaşkanı’nın talimatları doğrultusunda seferber olmuş, her alanda çalışmalarını aralıksız yerine getirmiş, virüsten kurtuluş mücadelesi verircesine gece gündüz savaşlarını sürdürmüşlerdir. 

Davulun sesi uzaktan hoş gelir. 

Ama davulu alıp çalmaya başlayacak olsak eminim ki yüzümüze gözümüze bulaştırırız. 

Ülke genelinde koronavirüs ile başa çıkmak için dört koldan mücadele edilirken bir yandan da ekonomiyi düşünmek öyle kolay bir iş değil. Hastaneler, hastalar, önlemler, bedava maskeler, hiçbir ücret talep edilmeden test ve pozitif vakalara tedavi uygulamak, yurt dışından gelen vatandaşlarımızı yurtlara yerleştirip onlara 14 gün boyunca bakmak, evinde gözlem altında olanları günlük ziyaret edip kontrol etmek, kısa çalışma programı kapsamında az da olsa bir katkı sağlamak, yardıma muhtaçlara evlerinde nakdi yardım yapmak ve 6 ay ödemesiz kredi destekleri ile bir dizi destek paketlerinin hayata geçirmek kolay iş değildir. 

Virüs öncesi ekonomimiz zaten çok iyi sayılmazdı. Üzerine birde virüs gelince işler iyiden iyiye berbat oldu.

Hükümetimiz vatandaşının mağduriyetini gidermek için bir şeyler yapmaya gayret etsede, evdeki hesabın çarşıya uymadığı gerçeği ile de yüzleşmektedir. 

Yapılan yardım ve destekler vatandaşımıza yeter mi elbette tartışılır. Ama yapılanlarda bence küçümsenmemeli. 
Yani Suriyelilere harcanan para kadar olmasa da yine de az para harcanmıyor diyebiliriz. 

Yanlış ya da doğru, bu bir güç göstergesidir. Bize kaç ülkeden yardım geldi bilmiyorum. Ama biz 50 küsür ülkeye tıbbi malzeme yardımında bulunduk. 

Süper güç olduğunu iddia eden ABD’ye bile yardım malzemesi gönderdik. 

Belki siyasi bir harekettir diyebilirsiniz. Ama her ne olursa olsun bence doğru hareketlerdir. 

Sınırlar açılır, ticaret başlarsa bu ülkelerle ticaret yapmayı da ihmal etmeyiz umarım. 

Virüsle mücadelede Türkiye alnının akıyla mücadele etmektedir. 

Ak Parti ekonomiyi de ehil ellere teslim ederse bence daha başarılı olur. 

Bu süreçte kabine değişikliği yaparsa doğru bir adım atmış olur. Hemen akabinde valiler, vali yardımcıları, kaymakamlar, emniyet müdürleri kararnameleri de çıkarsa ve FETÖ artıklarının temizliği yapılırsa toparlama sürecine girilmiş olur. 

Aksi halde yedi düvelde sorunlarla boğuşmaktan, halkın istek ve taleplerinin ne olduğunu anlayamaz ve halkı göz ardı etmiş olursunuz. Göz ardı edilen halk emin olunuz ki sizi sandıkta yanıltır. 

Bu üst bürokratlarla hiçbir iş yapamazsınız. Bunların hepsinin tek düşüncesi makamlarını, saltanatlarını korumaktır.

Kimi FETÖ/PKK kriptoları da ellerine fırsat geçtikçe intikam almaya çalışmaktadırlar. 

Ümitsiz değilim. Bir siyasimizin dediği gibi sabrediyoruz. 

 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.