AK PARTİ'YE 300 KİŞİ MÜRACAAT ETTİ

Ak Parti il yönetimine girmek için 300’e yakın kişi müracaat etti.

Ak Parti, Genel Merkez İl Başkanlığına Ali Kemal Ayaz’ı atadıktan sonra bir kongre takvimi belirledi. Bu takvime göre İl Başkanı Ali Kemal Ayaz beldeler, ilçeler ve merkez ilçe kongrelerini yapıp süreci tamamladıktan sonra il kongresi için hazırlıklara başladı.

Dünyayı kasıp kavuran Kovit-19 Pandemisi sebebiyle bütün toplantılar ertelendi. Haliyle Ak Parti İl Kongresi de ertelendi ve kongre yapılamadığı için genel merkez talimatı ile yeni yönetimin şekillendirilmesi  istendi. Yeni yönetimin şekillendirilmesi için İl Başkanı Ali Kemal Ayaz mevcut yönetimin istifasını istedi.

İl Başkanı eski yönetimin istifasını isterken yeni yönetimi de belirlemek için müracaatları kabul etmeye başladı.

En son öğrendiğimde müracaat sayısı 300’e yaklaşmıştı.

Ali Kemal Ayaz'ın müracaatları kabul ederken bir yandan da partide birlikte çalışmak istediği kişileri ziyaret ederek teklif götürdüğü, fikir alışverişinde bulunduğu, güçlü bir yönetim kurulu oluşturmak için ince eleyip sık dokuduğu biliniyor.  

300 kişinin içerisinden 40 kişiyi belirlemek için Ak Parti Genel Merkezi'nden yetkililerin geleceği, mülakat yapacağı ve yönetim kurulunu belirleyerek genel merkeze götürüp onaylatacağı bilgisi alındı.

Yönetim kurulu üyeliği için böylesine yoğun bir müracaatın yapılması Ak Parti açısından olumlu bir gelişme. Bu süreç doğru yönetilirse Ak Parti’nin Iğdır’daki konumunun olumlu yönde farklılaşmaşı kaçınılmaz olur. Yok, eğer beklentilerin aksine bir tablo şekillenirse, Ak Parti’ye gösterilen teveccüh azalır, gösterilen ilgi sadece seçime kadar Ak Parti iktidarından uzak durmayalım diyen kişilerden oluşur.

Elbette ülke siyaseti de Iğdır gündemine etki edecektir. Ak Parti’nin ülke gündemindeki konumu da tartışılır.  Pandemi sürecinde sağlık alanında iyi bir sınav verdiği tartışmasız bir gerçektir. Az da olsa nakit olarak ekonomik destek paketleri ve kredi destekleri ile durumu idare etmeye çalıştı. Küresel baktığımızda pandemiyle mücadele eden ülkelerin ekonomik destek anlamında bizden çokta farkı yoktu. Ancak Türkiye’de öteden beri gelen işsizlik pandemiyle birleşince işleri daha çok zora soktu.

Neticede alınan önlemler sebebiyle bu virüs belasından bir gün kurtulacak ve normale döneceğiz, en azından beklentimiz bu yönde. Ama ekonomik virüsten ölmememiz için hem devletin destek paketlerini devam ettirmesi hem de çalışanların canla başla çalışıp dış pazara ürün satması gerekmektedir.

UYUŞTURUCUYA GEÇİT YOK

Geleceğimiz olan gençlerimizi yok eden uyuşturucu tacirlerini bertaraf etmek için hiç bıkmadan mücadele eden, çalışanlara verdiği takdirnamelerle motive eden, teşvik edip destekleyen  Cumhuriyet Başsavcımıza ve yetkili Savcılara, Polis ve Jandarma’nın Narkotik ekiplerine Iğdır halkı adına sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.

ARDAHAN’A MERA YASAĞI

Yıllardır hiç bitmeyen sorun Ardahan meraları. Iğdır’ın kurak ve sıcak iklim özellikleri, otların erken kuruması hayvancılığı olumsuz yönde etkiliyor.  Koyunculukta şöyle bir sorun var: Koyun yazın sıcak havada ovada kalırsa telef olur. İlla da serin bölgelere, serin kırlara gitmesi gerekiyor. İklim ve bitki örtüsü bakımından en uygun meralar, gür çayırların olduğu Ardahan ilinde. Ancak Ardahan Valiliği her yıl binbir bahaneyle dışarıdan hayvan getirilmesini engelliyor, ağır cezai müeyyideler uyguluyor.

Koyun , sığır vb. sürüsünü bir şekilde yolunu bulup Ardahan iline götüren işletmeciler elbette var. Ama bu yeterli sayıyı teşkil etmiyor. Sıkı kural mı getirilir, orada herhangi bir huzursuzluk çıkarmayacağına dair  garanti mi alınır ya da bölgede kolluk kuvvetlerinin denetimi mi sıklaştırılır bilmem ama bir şekilde bu sorun çözülmeli, ülkemizin milli serveti olan hayvanlarımızın telef olması, veriminin düşmesi  önlenmelidir.

NORMALLEŞTİKÇE HASTALANIYORUZ  

Koronavirüs salgını sebebiyle yaklaşık 3 aydır çeşitli tedbirler alınmakta, halkımıza virüsün bulaşmaması için çaba sarf edilmektedir.

1 Haziran günü itibariyle normalleşmeye yönelik adımlar atılmaya başlanınca özgürlüğe koşan halkımızın bir anda bütün yasakları alt üst ettiklerine şahit olduk.  Doğrusunu söylemek gerekirse onlarda kısmen haklı, herkes evde otura otura bunaldı. Ne olacaksa olsun deyip dışarı çıktılar.  

Ancak vakaların çoğaldığını hem şehrimizde gördük, hem de ülkemizde.  Demek ki bu iş şakaya gelmez. Bu hastalık hala var ve tedbiri de elden bırakmamak gerekiyor .

Tweet