Cabbar ŞIKTAŞ Gazetecilik, Siyaset ve Bürokrasi
Tarih : 2020-11-09
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Gazetecilik, Siyaset ve Bürokrasi

 Eminim dikkatinizi çekmiştir, epey bir zamandır suya sabuna dokunmadan ortaya karışık yazılar yazar, en azından akıllardan çıkmamak adına bir şeyler yazmış varsayarım kendimi.

 Açıkçası Azerbaycan- Ermenistan savaşı varken, başkaca konuyu işlemeye elim varmıyor doğrusu. Çünkü Ermenilerin tarih boyunca Türklere beslediği düşmanlığı, 1991-92 yıllarında Karabağ’da yaptıkları katliamları bizzat Azerbaycan’da bulunup takip ettiğimden bu alçakların neler yapabileceklerini az çok tahmin edebiliyorum ve günümün büyük bir bölümünü bu işe ayırıyorum diyebilirim.  

 
Elbette bu, ülke ve Iğdır gündemini takip etmiyorum anlamına gelmesin. Iğdır ve ülke gündemini bir gazeteciden ziyade bir yurttaş olarak takip etmek zorundayız hepimiz.  Ancak gazeteci gözüyle baktığımda öz eleştiri yaparak sadece seyrediyorum desem yeridir.

 
Eskiden gazeteciliğin bir saygınlığı vardı. Bir konuyu kaleme alıp yazdığımızda, ilgili muhatap öncelikle yazılan olumsuzluğun düzeltilmesinden yana tavır alırdı. Şimdi ise en basitinden bir konuyu kaleme aldığınızda ilgili muhatap hemen kartını alıp, nakavt etme girişimde bulunmayı tercih ediyor.

 
Yani gazetecinin yazdığına haklı haksız demeden, karşı atağa geçip hesap sormayı tercih ediyorlar.

 
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan üstüne basa basa “Vatandaşı ötekileştiren yönetim istemiyorum.” dedi. Aslında bu söz 18 yıl zarfında zaman zaman telaffuz edildi. Ancak uyan oldu mu bilmem. Yani bir tek vatandaşı ötekileştiren partililer de değil, bazı bürokratları da bu kapsama almak gerekiyor.

 
Gazetecilik mesleği öz eleştiri bakımından ayağa düşmüş vaziyette, kimi benim gazetem var yazarım haaa üslubuyla davranıyor, kimi de yazarsan başına gelecekleri sen düşün karşılığı veriyor. Yani mafyavari bir üslupla herkes birbirine racon kesiyor.  

 
Sözümona demokrasi falan hikaye, hepimizin geleceği pamuk ipliğine bağlı, egosu tavan yapan bir idareci, en ufak bir eleştiride devletin tüm kurumlarını harekete geçirebilir.

 
Iğdır gergin bir üç yıl geçirdi. İnsanlar sindirildi. Alkış çalmayanlara her türlü iftira atıldı. Devletin tüm imkanları kişisel tatminler için kullanıldı. Devletin her türlü olanağından hoyratça yararlanıldı. Ama karşılığında mükâfat verildi.

 
Iğdır’a atanan Vali Hüseyin Engin Sarıibrahim tüm bu olumsuzlukları unutturacak kabiliyette, bürokrasiye hâkim ve bir o kadar da hoşgörülü bir Vali olarak Iğdır’a atandığında derin nefes alan az değildi.

 
Hem Valilik ve hem de Belediye Başkanlığı yapan Hüseyin Engin Sarıbrahim’in, zaman zaman sert mizaçlı olduğu doğrudur. Ancak bu tamamen sorumlu olduğu işle alakalıdır. Yapılan işin doğru yapılması ile alakalıdır. Görev yaptığı süre zarfında bugüne kadar hiçbir konuda olayları şahsileştirdiğine şahit olunmamıştır. Doğal, olduğu gibi davranıyor. Hoşgörüsünü ihmal etmiyor.

 
Yani hep suçu siyasilere atmamak gerekiyor. Bürokraside de olumsuzluklar yaşanabiliyormuş. Onu da yine toparlayacak, ülkeye, millete zarar verecek bürokratların görevde kalmalarına ahbap çavuş ilişkileri ile tolerans tanınmamalıdır.  Ancak şunu söylemekte yarar var. Yönetim siyasi erkte ise, yarınki sınava siyasetçi çıkacaksa, düzenlemeyi de siyasetçinin yapması gerekmektedir.

 
18 yıldır ülkeyi AK Parti hükümeti idare ediyor. Yanlış, doğru, iyi, kötü birçok yenilik Ak Parti hükümeti tarafından getirildi. Ak Parti 20 yıl sonra en önemli sınavını vermeye hazırlanıyor. 2023’de yapılacak olan genel seçimlerde Ak Parti’nin tüm birimleri, bürokratlar hepsi sınava girmiş olacaklardır. Eğer bu sınavı başarıyla geçerlerse, artık Ak Parti’yi Erdoğan sonrası bile kimse koltuğundan indiremez. Eğer aksi olursa, ANAP gibi tarih olur.

 
Bu hesapların fazlasını Ak Parti yapıyordur zaten. Ama sadece yapamadığı şudur: Parti, bürokrasi, ahbap, çavuş ilişkileri, hem parti içinde, hem de bürokraside çok büyük sıkıntıları beraberinde getirmektedir.

 
Yani halk ile siyasetçi, bürokrat arasında ulaşılmaz köprüler inşa edenler, aynı zamanda şikayet eden konumunda olmamalılar.

 
Ben kendi adıma öz eleştirimi yapıyorum. Ben gazeteciliğimi yapamıyorum. Yapmaya çekiniyorum. Şu an çalıştırdığım personelin maaşlarını, giderlerini karşılayacak altyapıya sahip değilim. Yani sadece yaşıyoruz. Peki sizde kendi hatalarınızı, eksiklerinizi, gereksiz, yeteneksiz, ahbap çavuş ilişkileri ile atamalar yaparak hata yapmıyor musunuz?

 
Ak Parti bazı şeyleri göz ardı etmemelidir. Zira kendilerinin göz ardı ettiklerini, halk hiç de göz ardı etmiyor. Sokakta konuşulan ile ekranlarda konuşulan çok başkadır. Sokağa kulak verilmelidir.  Ben iyi olayım vatandaş nasıl olursa olsun mantığı fazla yürümez. Vatandaş yaşadıklarının hesabını günü geldiğinde sorar.

 

Döviz aldı başını gidiyor. Ekonomiden sorumlu bakan vatandaşla alay eder gibi konuşuyor. Merkez Bankası başkanı değişti. Göreve geldiği gün herkes bu adamın işi değil bu dedi ama kimse kulak asmadı. Deneme yanılma yoluyla bu işler olmaz. Bu satırları yazdıktan birkaç saat sonra Ekonomiden sorumlu bakan Berat Albayrak istifa ettiğini açıkladı.  

 
AK PARTİ KONGRESİ ERTELENDİ

 
14 Kasım 2020 tarihinde yapılması kararlaştırılan Ak Parti İl Kongresi, Tuzluca İlçesi kongresini yapmadığı gerekçesi ile ertelendi. Yani Tuzluca ilçesi kongresini yapmadığı için Tuzluca delegeleri il başkanlığı seçiminde oy kullanamıyorlar. Bu sebepten ötürü il kongresi 2021’in Mart ayına ertelendiği öğrenildi.

 
IĞDIR’A DEVASA YATIRIMLAR YAPILIYOR

 
Iğdır Valiliği ve Belediyesi şehrin tamamında birçok yatırımın startını verdi. Birkaç yıl yatırımların yarattığı sıkıntılar hepimizi yoracak ama sonrasında Iğdır yaşanabilir bir şehir olacaktır.

 
Su, kanalizasyon, arıtma tesisi, anıt müzesinin yenilenmesi, otobüs terminali, sebze hali, çevre yolu, tren hattı, Iğdır Ovası sulama Barajı, millet bahçesi gibi onlarca yatırım şu anda ya yapılıyor ya da üretim için şantiyeler kuruluyor.

 
Yani çoğunun ihalesi bitmiş durumda.

 
Bununla da sınırlı değil yatırımlar. İlçelerde de birçok yatırımlar hazırlık aşamasındadır.

 
Hem bu yatırımları halka anlatabilmeli hem de halka inerek talepleri, sorunları çözüm bulacak şekilde alınmalıdır. 

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası